Bir porsiyon öküz lütfen

Mutlu Başlangıçlar

Güzel bir rüyayı unutmak gibiydi seni sevmek. Etkilendiğini biliyorsun. Ama nedenini bilmiyorsun. Sonuçta sen sadece bir öküzsün.
Kulağımda kulaklık elimde bir kalem ve bir günlük... Şiir yazıyordum hayali sevgilime. Biraz ukala, biraz serseri ama sadık sevgilim..
Kendisi hariç her şeyi hazır. Umutla geleceği günü bekliyorum. Bunları bir kenara bırakıp alt kata indim. Hamarat arkadaşlarım hazırlamış sofrayı.
Bir güzel kuruldum baş köşeye.
Dalgın görünüyorsun.
Hayaller işte. Ucu bucağı yok.
Sofraya son iki tabağı koyup yanıma oturdu Zeynep.
Pekiii.. Nasılsın?
İyiyim. Bildiğin gibi işte.
Zeynep baygın gözlerle bana bakarken Aslı atıldı
Deniz. Zeynep in neyi kastettiğini biliyorsun.

Evet ama bu tedirginliğiniz gerçekten gereksiz.

Gereksiz mi? Bu hafta 3 kere bayıldın. Giderek artıyor. İnat etmede bir doktora gidelim.

Gerçekten gerek yok. Şuan gayet iyiyim. Güvenin bana.
Hepsi umursamazca tabağına dönüp yemeğe başladılar.
........
Ertesi gün erkenden kalkıp kahvaltıyı hazırladım.
Güzel bir omlet yapıp sofrayı hazırladım. Önce Aslı uyandı. Sofrayı görünce tuhaf bir ses çıkardı. Bu onun beğenisini aldığım anlamına geliyor. Sonra Zeynep,Rıfat ve en son da Fırat kalktı. Hepsi hayvan gibi yumulup özenerek hazırladığım sofrayı katlettiler. Bu görüntüyle iştahım kaçtı ve evden çıktım. Hukuk fakültesi ikinci sınıf öğrencisiyim. Ama bu benim seçimim değildi. Bu yüzden hergün isteksiz geliyorum buraya. Otobüs beklediğim için geç kalmıştım ve içeri koşarak girdim. Telaşımdan dolayı birine tosladım ve tüm kitaplar dağıldı. En kötüsüde çarptığım kişi Hukuk felsefesi hocamdı. Hışımla kağıtlarını topladı , sinirli bir bakış atıp uzaklaştı. İlk ders çoktan başladı. Koşarak sınıfa girdim
Geç kaldığım için özür dilerim. Girebilir miyim?
Bu saate kadar nerdeydin? Giremezsin.
Sinirle kapattım kapıyı . Ne kötü bir başlangıç yaptım. Merdivenlerin başına geldiğimde etraf bulanıklaşmaya başladı. Hayır. İşte yine oluyordu..

Ağırlaşmış gözlerimi açtım zorlukla. Etrafıma bakındım. Bembeyaz ve temizdi. Ya hastanedeydim ya da öldüm. Doğruldum ve etrafı incelemeye başladım. Başımdaki hemşire bir şeyler söylüyordu ama ben onu duyamıyordum. Bir süre sonra arkadaşlarım girdi içeri. Hepsinin gözleri dolmuştu. Ama gülümsüyorlardı.
Her şey yolunda mı?
Asıl biz sana sormalıyız. Nasıl hissediyorsun?
Fena değil. Doktorla konuştunuz mu?
Uzun süren sessizliğin sonunda Zeynep Fırat a bi dirsek geçirince konuşmaya başladı
Bir şeyin yok öyle kahvaltı yapmadan çıkınca halsiz düşmüşsün.
Hadi o zaman gidelim. Yemek ısmarlayın lan bana. Tebessüm ettiler . Hastaneden çıkıp bir pizzacıya gittik.
Evet hanımlar beyler ne istiyosunuz?
Karışık pizza söyleyelim işte.
Yoo. Bence Deniz kara versin.
Deniz hanım siz ne istiyorsunuz acaba?
Uzun bir süre baktım menüye.
Ben kararmı veremedim ya siz kafanıza göre bir şey seçin. Kalktım ve lavaboya gittim. Aslında ne istediğimi çok iyi biliyordum. Ama onu burada bulamazdım. Geri döndüğümde Zeynep in çantamdaki günlüğü alıp herkese okumaya başladığını gördüm. Koşarak elinden aldım ve bağırmaya başladım Siz ne yaptığınızı sanıyosunuz?
Senin yanında günlük taşıman normalde bizim okumamız mı anormal?
Hışımla günlüğü yerine koydum.
Ölmeden önce yapılacaklar?
Fırat ın bu sözüyle donup kaldım .
Sen .. okudun mu?
Evet. Demek bir sevgilin olsun istiyorsun.
Hayır. Tam olarak değil. O... O sıradan biri olmamalı. Biraz öküz olmalı,yeri geldiğinde de sadık bir sevgili olmalı. Ölene kadar beraber olmak isteyeceğim biri olmalı.Yüzleri düştü. Hepsi birbirine bakındı bir süre. Garson geldi
Karar verdiniz mi?
Üçüde siparişini verdikten sonra sıra bana geldi.
Hepsi nedensiz bir merakla söyleyeceklerimi beklediler.
Bir porsiyon öküz lütfen.
Yüzüme alaycı bir biçimde bakması bittikten sonra
Maalesef elimizde kalmadı.
Bende öyle tahmin etmiştim. Yüzüm düşmüştü. Herhangi bir pizza seçtim.
Pizza yı yedik ve kalktık. Kimse konuşmuyordu.
Eve geldiğimizde ortalığı toparlamaya başladım
Şu günlüğe bir bakabilir miyiz Deniz?
Dikdik bakmaya başladım Aslı ya.
Anladım.
Ben yatmaya gidiyorum. Size iyi geceler.
Yatağıma uzandım. Ama uykum yoktu. Günlüğümü açtım ve listeyi okumaya başladım. Aslında sadece iki madde vardı
1. Bir öküz sevgili bul.
2 . Ölene kadar onunla çılgın bir hayat yaşa
Günlüğümü kucakladım. Yüzünü hayal ettim. Kahverengi gözleriyle sımsıcak bir gülümsemesi olsun. Hayaller arasında uykuya daldım.

İşte bir cumartesi sabahı. Okul yok,sıkıntı yok.Alt kattan harika kokular geliyordu. Doğruldum. Aynaya bakınca tuhaf bir tepki verdim. Gözaltım mosmordu. Tenimde iyice beyazlaşmış. Aşağıya indim ve bugünde ben yumuldum sofraya
Bugün nasıl hissediyorsun?
Gayet iyi. Ee var mı bugün bi planımız?
Sen ne yapmak istersin?
Lunaparka gidelimm.
Hepsi sırıtarak onay verdi. Hemen hazırlanıp arabaya kuruldum. Yolda küçük bir çocuk gibi heyecandan yerimde duramıyordum. Lunaparka varınca hemen girişte bir pamuk şeker alıp dönme dolaba yöneldim. İndiğimde kendimi pek iyi hissetmiyordum. Başım dönüyordu. Pamukşekerle dönmedolaba binersen böyle olur işte. Bizimkileri aradı gözlerim bir süre. Yoktular. Ayakta durmak iyice zorlaşınca daha fazla dayanamadım. Vücudumu serbest bıraktım. Ama yere çakılmadım. Son anda tutmuştu biri beni. Sadece bir saniyeliğine bakabildim yüzüne. Kahverengi gözlerin sıcaklığı ile sadece bir saniye...