1

2.1K 90 89
                                    

ilk bölümler biraz kafa karıştırıcı olabilir, sabırlı olun

"Saçmalama oğlum."

"Ne var olamaz mı bir kereliğine?"

Doyoon, Hyosun'un dediğine gülerken, Hyosun kaşlarını çatmış fikrini belirtmeye inat etmişti.

"Boktan planlar söyleyip karıştırmayın ortalığı. Mal mısınız?"

Hyunju, ikisinin arasından hızlıca geçip ikisine de hafif küfürlerini yağdırmıştı. Bunu duyan Hyosun ise hızlıca ona dönüp karşılık vermişti, bu terbiyesizliğine.

"Terbiyesiz çocuk! Küfür etme demedim mi sana?!"

Hyunju her zaman ki gibi, Hyosun'un ona olan sinirini görmezden gelip, kahvesini almak üzere  masaya yöneldi. Hyosun, daha da bir şey demeden sessiz sakin oturan Doyoon'a döndü.

Doyoon zaten pek konuşan bir tip değildi. En önemlisi de iş zamanı hiç konuşmazdı. İşine konstantre olup, her şeyi unuturdu. Ama arkadaşları komik bir şey söylediğinde anında dalga geçmekten göcünmezdi.

"Bak buna bak. Dalga geçti, hemen sessizleşir zaten. Felix de bunu kovmuyor ki, çok çalışıyor diye."

Hyunju gülüp elinde ki kahvesiyle beraber, Hyosun'un yanına oturmuş ve elini onun omzuna atmıştı. Hyosun anında irkilip elin sahibine baktı. Şaşırmış bir şekilde bakarken, Hyunju gülerek öpücük attı.

"Ne yapıyorsun ya?"

"Geçen sefer kendin yalvarmadın mı, 'hiçbir zaman ayrılmayalım' diye."

Hyosun, göz devirip telefonuyla uğraşan Felix'e döndü.

"Lafın gelişi denir öyle şeyler. Sen kovabilirsin bunları, sorun değil."

Hyunju hızla kaşlarını kaldırıp, şok olurmuş gibi bir ses çıkardı. Kahvesini de masaya bırakmıştı. Hyosun da fark etmişti bunları. Bu yüzden dönüp yeniden konuştu.

"Evet. Bu kadarmış işte dostluğumuz."

"A-a."

Hyunju yine alay ederek elini ağzıyla kapattı.

"Bitti, git."

"Böyle ayrılmayalım ama."

Hyosunun omzuna attığı elini, Hyosun'un dudaklarına getirerek okşamıştı yavaşça. Hyosun ise elini yüzüne vurmuştu.

"Ya bi sarmaşmadan dur, tanrının cezası."

"E ilişkimizi bitiriyoruz, son defa yapalım bari."

Hyosun, Hyunju'nun sarmış olduğu elini iterek koltukta ondan uzaklaşmıştı.

"Hadisene, sevgilim."

"Hayda. Nerden senin sevgilin oluyorum? Kendi-kendine hayal kuruyor ya."

Hyunju, dalga geçse bile Hyosun'un ciddi sanıp karşılık vermesi eğlenceliydi. Bu yüzden Hyunju dalga geçmeye devam ediyordu.

"Kızımız biraz nazlı gibi."

Telefondan başını kaldırıp konuşan, Felix'e karşı Doyoon gülmüştü.

"Felix sen de mi? Beni bu şerefsize mi kakalayacaksın?"

"Kakalamak da ne ben bok parçası mıyım gözünde, sevgilim?"

Hyunju biraz daha, Hyosun'a yanaşmış ve yeniden elini onun omzuna atmıştı. Kendine doğru çekmek isterken, Hyosun hızla onun elini omzunda itiyordu. Hep böyle şakalaştıkları için Felix'de, Doyoon'da umursamadı.

silver // hyunlixWhere stories live. Discover now