6

280 43 16
                                    

"Anlat bakayim."

Hyunju balkonda, sigarasını üflerken bir yandan da Felix'in gözlerinin içine bakıyordu. Ama Felix derin nefesler alıp vererek, yutkunmaya devam ediyordu.

Bu da elbette ki gerginliğin baş göstergesiydi. Hyunju da bunu fark etmişti. Hem zaten Felix'in ayakları da titriyordu. Bunu da hesaba katınca, Hyunju bir şeyler olup bittiğini adı gibi biliyordu.

"Ne anlatayim. Anlattım ya."

"Ya oğlum, seni burda tutup tehdit mi edeyim?! Anlat doğru düzgün!! Ne oldu o gece."

Cümlesine bağırarak başlamış, sonunda ise netliğini belirtmişti. Yani Hyunju'dan kaçış yoktu.

Ama Felix şansını denemeye devam edecekti. Çünki Hyunju'nun öğrenmemesi gerekirdi.

"İşte Joomin'le anlaştık buluştuk, oraya gelince bana taciz etmeye kalktı, sonra ben onu..."

Felix, cümlesini tamamlayamamış, kendi-kendine duraksamıştı.

Çünki Joomin bıçaklanmıştı. Felix de üzerinde bıçak gezdirmiyordu. Yumrukladığını söylese yalan olduğu ortaya çıkacaktı. Çünki Joomin bıçaklanmıştı, yumruklanmamıştı. Bıçakladığını söylese ise, Felix'in yanında bıçak taşımadığını herkes bilirdi. Ayrı bir şekilde de, şirkete girerken zaten güvenlikler vardı. Orada bıçak olup olunmadığını bilinirdi.

"Ee, sonra sen onu??"

Hyunju, sigarasını ağzına götürmüş ve daha sonra Felix'in cevabını beklemişti.

"Ben.. şey yaptım.."

"He, tabi, şey yapmışsındır kesin."

Felix, bir şey bulamayıp gevelemeye başladığında Hyunju da kaşlarını kaldırarak gözlerini şirketin manzarasına çevirdi.

"Ya, taciz etti diyorum neden inanmıyorsun?!"

Hyunju derin bir iç çekip, yavaş-yavaş kafa salladı.

"Orası kesin. Taciz etmiştir. Davranışların buna gelip çıkarıyor. Ama ona sen zarar vermedin?"

Felix bu defa alt dudağını ısırmaya başlayıp önüne döndü.

"Ben yaptım."

"Nasıl zarar verdin? Yumrukladın mı, naptın? Sen dövüşmeyi mi biliyorsun?? Taşşak geçme lan benimle."

Hyunju, yalandan gülüp ağzında ki sigarayı hızla dudaklarından uzaklaştırmıştı. Ciddileşerek elinde ki sigarayı balkonun tam köşesinde ki, içi sigara dolu çöpe doğru uzatmıştı.

"Sen ona zarar vermedin."

Sigarasına birkaç kere parmağıyla dokunup, küllerini, içi sigara dolu olan çöpe doğru dökmüştü.

"Ama başkası verdi."

Dedikten sonra sigarasını da çöpe atmış ve Felix'e dönmüştü. Yavaşça ellerini de cebine atmıştı.

"Bak Hyunju."

Felix yutkunup, Hyunju'ya doğru döndü. Gözlerinin içine bakarak kendini cesaretlenmeye çalıştı.

"Evet. Beni taciz ettiğini sandım. Ama daha sonra yanlış anlaşılma olduğu ortaya çıktı. Beni korkutmak istemedi o."

"Ee sonra?"

Hyunju, Felix'in bir anda her şeyi ima etmesini dikkatlice dinlemeye başlamıştı.

"Ya taciz etmedi o beni!! Taciz etse bile ben onu nasıl hastanelik edebilirim ki?!"

silver // hyunlixWhere stories live. Discover now