Herkes gelmiş oturuyorduk. Abimin yüzüne bile bakmıyordum. Sevgilisi yüzünden beni unutmuştu resmen. Güzel bir dizi izledikten sonra birşeler atıştırdık. Yemek faslına geldiğinde mutfağa geçerek fırından ana yemekleri çıkardım. Hepsini güzelce sunum tabaklarına yerleştirerek masaya bıraktım. Abim yanıma gelerek 'hadi ama gece neden yüzüme bile bakmıyorsun?' Koluma dokunduğundan elini omzumla ittim. Pilav köfte ve balığıda yerleştirdiğimde. İçecek aroma koydum masaya. 'Gece kızım ne oldu konuşsana' artık kendimi tutamayıb elimde tencere kapağıyla sinirle baktım gözlerine. 'Ne mi oldu abi? 1aydır eve uğradığın yok yalnız kaldım. Tam 1ay arayıp sordun mu abi? Hayır sormadın. Şimdi bana gelipde ne oldu diye soramazsın.' Sözlerim biter bitmez içeri geçtim. 'Hadi arkadaşlar yemek yiyelimm' herkes masaya oturduğunda yemeğe başlamıştık. Abim ara sıra bana acıyla bakıp yeniden bakışlarını yemeğine çeviriyordu. Abimin sevgilisi azra 'ne oldu size abi kardeş kavga mı ettiniz' diye sorduğunda elimdeki çatalı sertce masaya vurarak 'hayır canım kavga etmedik. Abiciğimin mühim işleri olduğundan 1aydır eve uğrayası gelmiyor' gözlerimi süzdürerek yemeğime devam ettim.
Demir suyundan bir yudum alarak boğazını temizledi 'aslında abin biraz yanlış yapmış seni yalnız bırakmaması lazımdı. Ama bir tarafdanda düğün için uğraşıyorlar o yüzden bir birinizi anlayın. Ne garantiniz var? Yarın ya birşey olursa göremezsiniz bir birinizi? O zaman avutacakmı sizi haklı olduğunuz?'
Yemeğimi serte yutarak aslında demirin doğru söylediğini anladım. Ama ya ben evde yalnızken bana birşey olursa? O zaman abim avuta bilecek mi kendisini? Peki ya ona birşey olursa? Üzgünce yemeğimi yemeye devam ettim.
Hep birlikte sofrayı toplamış demirle bulaşıklılıkları makineye yerleşitiryorduk. 'Aslında çok haklısın demir. Ama onun beni düşünmesi lazımdı' demir elindeki son bardağıda yerleştirdiğinde makinenin kapağını kapatıp çalıştırdım. 'Bak gece bugünün yarını olmaya biliriz lütfen bir birinizin yanında olun değer verin üzmeyin bir birinizi tamammı?' Kafamı salladığımda 'teşekkür ederim demir böyle giderse ikimizde hep küs kalıcaktık' demir gülümseyerek yanma yaklaştı. Nefesini yüzüme üflediğinde tüylerim diken diken olmuştu. Gözlerimi kapatıp açtığımda demir bana sırıtarak bakıyordu. 'O zaman ben abini yollayayımda seninle bi konuşsun' birşey demeden gitmesini izledim. O yakınlığı beni mahv ediyordu.
Abim mutfağa geldiğinde yanıma gelerek sıkıca sarıldı. 'Özür dilerim prensesim. Bir daha seni yalnız bırakmayacağım' ellerimi sırtına çıkararak 'ben özür dilerim abi üstüne çok geldim'
Abimle barışmış hepimiz gülüp oynuyorduk. 'Hadi gelin bir film çıktı çok korkunc izleyelim' bu nerden çıkmıştı şimdi. Abim ve demir aynı anda 'olur çok güzel olur' herkes onlara baktığında abimle demir yumruğunu bir birine çaktı. 'Peki kızlar siz bakıcakmısınz?' Onlara korktuğumu söyleyemezdim. Abimin sevgiliside bende kafamızı salladık. İçeri ay ışığı girmesin diye panjürleri ve perdeleri kapatdık. Zaten akşamdı çok ışık yoktu. Evin ışıklarınıda kapatdığımızda herkes koltuğa sokulmuş üzerine pike örtmüştü. Ben tam köşeye yanıma demir onun yanına yiğit oturmuş. Geri kalanında ise abim azra ve kumru oturmuştu. Yiğit bizi köşeye sıkıştırdığında basenim sıkıştığı için ağzımdan küçük inleme çıktı. Demir gözlerime baktığında'ben prensesimi yalnız bırakamam' diyerek kumruyu yanına çağırdı. Kumru yanına oturduğunda demir daha çok yakınma gelmişti. Demire baktığımda çenesini sıkmış bu olayın bitmesini diliyor gibiydi.
Zar zor nefes alarak fikm izliyorduk. Demirin kokusunu daha yakından alıyordum. Sert kokusu vardı. Derince yutgunduğumda demir gözlerini bana çevirerek geri yerine çevirdi. Suyumu almak için sehpaya uzandığımda arkamda bir el hiss ettim. Ses çıkarmadan suyumu içip geri yerime döndüm. Resmen demir elini belime sararak beni daha çok yanına çekiyordu. Boğazımı temizleyerek demirin bakışlarını üzerime çektim. Kaşlarımı çatarak ona 'ne yapıyorsun' diye baktm. O sadece dudaklarına küçük sırıtma yerleştirdi. Gözlerim dolgun dudaklarına kaydığında kafamı sallayarak filme odaklandım. Eli artık yavaşca aşağıya kayarak kalçama ulaşmaya başlıyordu. Hızla ayağa kalkarak 'e ben bi lavaboya gideyim gelirim' dedim. Hızla ordan ayrılarak odama çıktım. Kalbim yerinden çıkıcakmış gibi atıyordu. Telefonuma bildirim geldiğinde o beyfendi olduğunu gördüm.
-nasılsın?
-iyiyim sen?
-çok iyiyim.
Keşke bende senin kadar iyi olsam bilinmeyen beyfendi.
Telefonu kapatarak konuşmaya son verdim. Bazen ona tahammül bile edemiyordum. Derin derin nefesler alarak yatağıma oturdum. Kapım çaldığında 'gel' dedim. Kimin geldiğine bakmadım. O kadar heycanlıydımki kafamı bile kaldıramıyordum. 'O kadarmı heycanlandırdım seni' tanık gelen sesle hızla kafamı kaldırdım. Demir ellerini cebine koyarak kapıya yaslanmış gülüyordu. Adım adım bana yaklaştığında 'sen' dedim sadece. Çünki konuşacak halim yoktu. İki adımda dibimde bitdiğinde elinin birini belime atdı. Gözlerimi berelterek ona baktığımda diğer elinide yanağıma yaslayarak dudaklarıma öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİMİN ARKADAŞI (TEXTİNG 18+)
Romance- Ahh...abim gelicek yapamayız.. Üstümdekileri delice yırtarak çıkardı. - Abini boş ver gece. Bugün gelmeyecek güzelim Erkekliğini boxer'ından çıkarıp kadınlığıma dayadığında iç çekerek inledim. - ııhhm ahh... demir dayanamicam doldur içimi hadi v...