bölüm 1

3.2K 76 4
                                    

Elvin’s Pov.

Deli gibi açtım, kaç gündür dolabımda stokladığım kanlar dışında hiç bir şey içememiştim. Birinin boynuna dişlerimi saplayıp tüm kanını sömürmem gerekiyordu. Açlığım bana huzursuzluk ve huysuzluk veriyordu. Daha fazla dayanamayarak üzerime aldığım siyah ceketle dışarıya çıktım. Sokaklarda dolaşırken kendi mahallemden biraz uzaklaştım. Kimsenin beni görmesini istemiyordum. Sadece tenha bir yerde birini bulmam yeterliydi. Dişlerimin ağzımın içinde sivrileştiğini hissedebiliyordum. Dayanılmaz acıya karşı ağır nefesler aldım. Yanından hızla geçtiğim insanları görmezden geldim ve ara bir sokakta duraksayıp etrafa baktım. İşte tam orada yalnız yürüyen bir kadını gördüm. Kulaklıkları takılıydı, arkasından vücudunu süzdüm. Uzun kahve, bukle saçları vardı. Yüzünü göremiyordum.

Kadının arkasından geldim ve elimi ağzına sıkıca bastırıp bir köşeye doğru çektim. Çöp konteynerları diğerlerinden görüş açısını kapattı. Onu duvara doğru bastırdım. Tutuşumun altında kıvranıyordu, neler olduğunu anlayamamış bir şekilde çığlık atmaya çalışıyordu. Boştaki elimle kulaklarını çıkarıp kenara attım ve bir süre yüzünü inceledim.

“Korkma. Hızlı bitireceğim.”

başka bir şey demeden onun kaçmasına izin vermedim ve dişlerimi sıkıca boynuna geçirdim. Dudaklarımın arasından kayan kanın tadına karşı gözlerimi kapattım ve sertçe emdim. Kanının sıcak ve tatlı tadına karşı mırıldandım. Şimdiye kadar tattığım en güzel şeydi, veya uzun süren açlığımdan dolayı ben öyle hissediyordum. Bir süre kanını içtim, vücudu tutuşumun altında gevşeyince hızlıca geri çekildim ve yüzüne baktım. Gözleri yarı kapalıydı, akan göz yaşları dudağına bastırdığım elimin üzerinden kaydı. Onu bu şekilde bıraksam polise gidebileceğini veya ölebileceğini biliyordum. O yüzden tek hamlemle onu kollarıma aldım. “Bağırırsan seni öldürürüm.” gözlerine baktım, zaten cevap verecek hali yoktu bu yüzden sırıttım ve eve yürüdüm.

------
Onu zorla da olsa bir şekilde eve sokmayı başarmıştım. Tüm perdeleri çekip onu yatağıma yatırdım. O baygınken boynundaki yara izini temizleyip küçük bir sargı beziyle kapattım. Parmak uçlarımı saçlarının üzerinde gezdirdim, yüzü çok güzeldi. Aşık olunası bir kadındı. Ne ismini, ne de ne yaptığını biliyordum. Gece yarısı sokaklara çıkmasının küçük bir cezasıydı bu. Yatağın kenarına oturup onun ayılmasını beklerken bir süre kitap okudum. Yanımdan sızlanma sesleri geldiğinde ise kaldığım yeri işaretleyip kitabı masaya bıraktım. Biraz yatakta kıvranıp gözlerini araladı, beni görünce hızla geriye çekildi ve soluklanmaya başladı. O henüz bir şey diyemeden konuşmaya başladım.

“Sakin ol. Evime getirdim seni, sabah bırakacağım ama şuan sesini kesip uyuman gerekiyor. Bir açıklama istiyorsundur muhtemelen, evet vampirim. Senden beslendim, merak etme vampir falan olmayacaksın.. yaranda iyileşti sana başka bir zararım dokunmaz.”

sırtımı geriye doğru yaslayıp ona baktım. Kafası karışmış bir şekilde gözlerini kırpıştırıp beni süzdü sonra derin bir nefes alıp yatakta o da doğruldu.

“Ben şimdi gitmek istiyorum.. lütfen.”

Cevabıyla gözlerimi devirdim ve duvarda asılı duran saati gösterdim.

“Görüyorsun değil mi? Gecenin bu saati ben seni nasıl göndereyim?”

kız biraz daha sızlandı ve homurdandı. Belki de bana güvendiği için başını yastığa bastırıp battaniyenin arasına girdi.

My sadistic love (gxg, g!p)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin