My sadistic love (gxg, g!p)

bölüm 4

Lina’s Pov.

Bildiğin o vampirle date’e çıkıyordum. Kafeden nasıl ayrıldığımı ve kendimi eve atıp kombin seçmeye başladığımı hatırlamıyordum bile. Bana uzattığı kağıt parçasını sıkı sıkı elimde tutuyordum. Üzerinde numarası vardı.. belli ki hazırlanıp onu arayacaktım. Dolabıma dakikalarca baktım, bir kaç elbiseyi çıkarıp yatağımın üzerine bıraktım. Sonunda siyah, göğüs dekolteli simli bir elbiseyi seçmiştim. Diğer elbiseleri yerine koyduktan sonra duşa girdim, zamanın hızlı geçmesini sabırsızlıkla bekledim. Saçlarımın ve vücudumun temiz çileğimsi kokusuna gülümsedim. Saçlarımı kurutup elbisemi üzerime geçirdim ve hafif bir makyaj yaparak sonunda saçlarıma model verdim.

Aynada kendime bakınırken abartı olup olmadığını düşündüm, gerçi zaten her şey için çok geçti. Tekrar çıkarıp değiştiremezdim. Kombinime uyumlu siyah çantamı ve topuklu ayakkabılarımı alarak sessizce evden ayrıldım ve telefonumu elime aldım. Onun numarasını aradıktan sonra hazır olduğumu söyledim, hava şimdiden biraz kararmıştı. Geleceğini söyledikten sonra konumumu atıp beklemeye başladım, aradan bir kaç dakika geçtiğinde arabasıyla gelip uzanarak kapımı açtı. Nasıl bu kadar hızlı oluyordu bir türlü anlamamıştım. Sorgulayacak o kadar çok şey vardı ki, bunu es geçip sessizce yan koltuğa oturdum. Bakışlarını benim üzerimde gezdirmesiyle yanaklarının alev aldığını hissettim. Ona bakındıktan sonra resmi kıyafetlerini izledim. O dudaklarını, yüzünün her santimini öpmek istemiyordum. Bu kadın beni seviyor muydu, numara mı yapıyordu anlamıyordum.

“Güzel olmuşsun.” -E

Basit iltifatına gülümseyip elimi geriye çektim ve gözlerimi dışarıda gezdirmeye başladım. O arabayı sürerken ara sıra ona baktım. Direksiyonu sıkıca kavramış damarlı ellerine bakınırken kalp atışlarım hızlandı.  Kabaca ellerini içimde hissetmek istiyordum. Beni kavrayıp deli gibi öpmesini arzuladım. Bana ne oluyordu da bu kadına bu kadar tutulmuştum?

Yol boyunca onun hakkında değişik fantezilerimi kafamın içinde gezdirirken neredeyse ıslanacaktım, arabanın durma sesi beni beni rahatlattı ve bakışlarımı ona çevirdim. O çoktan arabadan çıkmaya hazırlanıyordu bende aynısını yapıp kucağımdaki çantamı elime aldım ve kapımı açarak arabadan indim.

Barın girişine doğru beraber giderken sarhoş adamların kokusu burnuma gelince yüzümü buruşturdum. Çıplak bacaklarımı süzen insanların bakışları midemi bulandırıyordu. Kendimi biraz olsun rahatlatmak için Elvin'in koluna sarıldım ve onunla beraber bir masaya yürüdüm.

Elvin's pov.

Lina koluma sarıldığında önce şaşırdım, sonra gülümsedim. Yüzünü buruşturmuş hali öylesine şirin geliyordu ki bana. Bu kadın bana saatlerce trip atsa razı olurdum, normalde vıcık insanlardan nefret ediyordum ama bu küçük hanım benim için farklıydı. Masalardan birine geçtiğimizde barmene baktım ve ikimize sert bir şeyler getirmesini söyleyip kızın yüzüne döndüm.

"Bebek gibisin sen, dayanabilir misin bu içkilere?

Onunla uğraşmaktan zevk alarak sırıttım, o sırada o da sırf bana inat olsun diye -en azından ben öyle düşünüyorum- eline aldığı bardaktan uzun ve hızlı yudumlar almıştı. Bunu ben bile yapamazdım, bardağı bıraktığında gözlerimi kısıp yüzünü inceledim. Yüzünü tekrar buruşturmuştu, bu kahkaha atmama sebep oldu.

"Her şeyi yarış olarak algılama bence gülüm." -E

İki parmağımla onun çenesini kaldırdım ve yüzüme bakmasını sağladıktan sonra baş parmağımla dudaklarının kenarlarından akan içkiyi sildim. Elimi geriye çekmeden önce saçlarını kulağının arkasına ittim ve kendi bardağımı elime alıp içtim.