Elvin’s pov.
Sabaha kadar benim yatağımda uyuyordu. Onu izledim, farkında olmadan dakikalarca izledim. Bana ne olduğunu bilmiyordum, onun güzelliğine karşı gelemiyordum. O uyuklarken dudaklarımı onunkilere bastırmak ve onu delicesine öpmek istiyordum. İsteklerime karşı gelemeden dişlerimi sıktım ve elimi onun yanağına bastırdım, sonra dudaklarımı onunkilere. Uykusundan hızlıca uyanıp bana baktı, göz bebekleri büyüdü. Onu sert öpüşümden dolayı boğuk bir şekilde sızlanıp başını geriye çekmeye çalıştı. O kaçmaya çalışırken onu yatağa biraz daha bastırdım ve gözlerimi kapattım. Alt dudağında küçük ısırıklar bıraktım, öpücüğü derinleştirdim. Altımda kıvranmaya devam ederken hafif onun üzerine yattım. Bana doğru sürtünürken kaşlarımı çattım. Kaçmaya çalışırken yaptığı tek şey benim heyecanlanmamı sağlamaktı. Bundan haberi olmadan sonunda başını yana çevirdi ve hızlı nefesler alarak beni üzerinden itti.
“Manyak mısın sen! İstemiyorum seni, seni tanımıyorum bile! Tanısaydım da seninle birlikte olmazdım anlıyor musun??”
Dediklerine gülüp başımı arkaya attım ve dudaklarımı yaladım.
“Elvin ben.. çok iyi tanışamadık. Şimdi kızım, ismini söyle. Yoksa tekrar bayılana kadar kanını emerim, buradaysan bana karşı itaatkar olacaksın.”
Bir süre duraksadı, yatakta benden biraz daha uzaklaştı ve dişlerini sıktı. Gözlerini üzerimden kaçırırken yere doğru baktı. Düşüncelerini toparlamaya çalışarak dizlerini kendine çekti. Kafasının içinden ne geçtiğini merak ediyordum.
“Lina ben.. pek memnun olmadım ama her neyse. Gidiyorum ben.”
İsmine karşı gülümsedim ve yataktan kalkıp vücudumu esnettim. Gitme isteğine karşı bir şey diyemezdim.
“Gidebilirsin, soldan dön kapı orada. Polise gittiğini veya birine anlattığını duyarsam seni bulurum.. öperek mühürledim seni, kokunu biliyorum, tadını biliyorum. Dikkatli ol.”
Delici bakışlarım üzerinde gezindi, bir süre dediklerime anlam vermeye çalışırmışcasına bana bakındı. En son başıyla onayladı ve odadan hızlı adımlarla gitti. Dış kapının sesiyle uzaklaştığını anladım.
Lina’s Pov.
O deli kadının evinden kaçtığım gibi uzaklaştım ve bir taksi aracılığı ile evime döndüm. İçeriye girer girmez kapıyı kilitledim ve koltuğa oturdum. Sanki her şey rüya gibiydi. İnkar edemeyeceğim güzelliğe sahip bir kadın kanımı içiyor, sabah öpüyor ve gitmeme izin veriyordu. Gerçek dışıydı her şey. Elbette vampirler hakkında bir çok şey duymuştum, ama gerçek olma ihtimalleri aklımın ucundan bile geçmezdi. Boynumdaki ağrı ise yavaş yavaş geçiyor gibiydi, bu kabusun içinden çıkabildiğim için mutluydum. Fakat.. sabah beni öptüğünde nefesim kesilmişti. Bir kadının beni yönetmesi beni deli gibi tahrik ediyordu. Onun öpüşüne şoktan dolayı karşılık veremezdim. Ayrıca onun ne kadar tehlike biri olabileceğini düşünüyordum. Ona kesinlikle aşık olmamalıydım. Tabii ki imkansızdı! Nasıl olabilirdim ki? Bir daha onu görmeyecektim. Onu gördüğüm anda kaçacaktım, tek başıma sokağa çıkmayacaktım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My sadistic love (gxg, g!p)
VampirosSadist ve sert bir kişiliğe sahip olan bir kadının onu istemeyen, ondan nefret eden birine aşık oldugu bir hikaye. Ana karakterin penisi var, rahatsız olacaklar okumasın..