5.Bölüm

3 0 0
                                    

Leroy yarın 11 yaşına giriceği için saray son hazırlıklarının yapıyordu. Vücudumun her yeri hamlamıştı. "Hadi ama kalk ayağa eline direkt kılıç alabileceğini mi sandım önce forma girmelisin." "Daha 3. gün bana biraz acı." Göz devirdi "Onlar sana acımıyacak." "Kim?" "Sana saldıran herhangi biri kalk ayağa." Kendimi zorla ayağa kaldırdım. "Etrafta kimse kalmadı. Bahçede 10 tur atıp bitirelim." Başımı salladım arkadaki kapıdan dışarı çıktık. Her zaman başladığımız dev elma ağcının başına geçtim. "Hazır mısın?" "Evet." " O zaman bu gün 15 tur at." "Neden?" "Çünkü canım öyle istiyor ayrıca Leroy 11 oluyor." "Ne alaka?" "Sorgulamada koşmaya başlasan iyi olur yoksa 17 olucak." Ayaklarımın altı o kadar ağrıyordu ki yere yığılıp kalıcam zannettim ama bir sorun yaşamadan 12 tur attım. "Tamam yeter. 1 tur daha dönemezsin sen." Kendimi direkt yere attım." Kalk hadi biri gelmeden gidelim." Hızlıca kalktim sarayın merdivenleri işkence gibiydi tuvaletimdeki dev boy aynasını bir kapı olarak kullanıyorduk içeri girdik. "Sen gidip dinelene bilirsin Felix." "Dinlenmesi gereken ben değilim sensin yarın tören var yani antreman yapamiycaz tabii gecenin bir yarısı terlemek istemiyorsan." "Yarın törenden sonra Kral ailece oturmak istemiş orda olucaz" "Peki." "İyi geceler Felix." "İyi geceler Prenses." Felix odamdan çıktı. Küvetimi doldurdum. Bunu hak ettiğimi düşünüyorum. Kendimi sıcak suya bıraktım. Dışardaki dondurucu soğuğa rağmen Felix koşuyu hep dışarda yaptırıyordu sıcacık kapalı büyük salon varken o buz gibi bahçeyi kullanıyorduk. Bir anda kapı açıldı. Panik olmuştum neyseki annemdi. "Anne öyle girilir mi?" "Af edersin yarın için hazırlanıyor olabileceğini düşünmedim. Nasıl bir elbise seçtiğini merak ediyorum." "Mavi" "Bu kadar mi detay ver." "Yarın görürsün." "Öyle olsun yumurcak oyalanma yat hadi." Annem odamdan çıktı. Niye öyle hizli girmiştiki. Elbiseyi merak ediyorsa terziye sorabilirdi.
Sabahtan beri saçıma yapmaya uğraşan hanımlar sinirimi bozmuştu. Sadece örgü istemiştim ama onlar sürekli annemin yanına gidip geliyor ve dediğimden başka bir şey yapıyordu bende sinirlenip saçımı bozuyordum. "Örgü taç yapıp gerisini açık bırakın." "Peki prenses." Arkasını döndü ve kapıya yöneldi. "Sana yap dedim gidip anneme sor demedim yemin ederim başka bir kadın çağırıp ona yaptırım." Kadın durdu ve bana doğru geldi saçımı yapmaya başladı. Sonunda bir kadın adam akıllı saçımı yapıyordu. Saçım sonunda istediğim gibi olmuştu. Örgülerinin arasına altından yapraklar konuldu örgünün başına ve sonuna mavi renkli çiçekler kondurdular. Elbisemi odama getirdiler. Elbiseyi inceledim koyu mavi kalın kumaşı vücuduma tam oturacak şekildeydi, etekleri uçlara doğru bembeyaz oluyordu. Omuzlarında beyaz tüyler vardı. Kolları dirseğime kadar kumaş geri kalanı tülden yapılmıştı. Pelerini elbiseyle aynıydı. Mavi başlayıp sonlara doğru beyazlaşıyordu. Benim istediğim elbise böyle değildi. Sadece maviydi bu beyazlıklar yoktu. Kollarıda böyle değil dümdüz kumaştı. Annem yine kiyafetimde değişiklikler yapmıştı ama şimdi de saçım bu elbiseye göre çok sönük kalmıştı. Mecburen giyicektim çünkü başlamasına çok az kalmıştı. Elbiseyi hanımlar yardımıyla giydim ve kapının önüne geçtim. Bu törene katılmak zorunda mıydım? Aaron'un törenine annem ve babam katılmış biz katılmamıştık. Keşke bunada katılmama şansım olsaydı ama artık bu saraydaydık katılmazsak ayıp olurdu. Bu günün hızlı bir şekilde bitmesi için dua etmekten başka şansım kalmamıştı.

482 kelime.

Amaris "Ay Parçası"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin