4

683 77 328
                                    

"Bende sana birşey soracaktım."

.
.
.

Tek kelimesiyle nasıl gerebilir beni? Tanrı sanılan sahtekar delinin biriyle baş başayım tabiki korkacağım. Ellerim saniyesinde titredi. Parmak etlerimi yavaşça sıkıp bıraktım. Yüzüme boş ifadesiyle bakıyordu o da. Göz göze geldiğimizi farketmiştim o an. Hızlıca başımı öne eğdim.

"Senin için kulak doktoru tutacağım."

"Ha? Ne? Neden?"

"Sorduğum şeylere cevap vermek yerine kafanda saçma şeyler kuruyorsun. Deli misin sen?"

Bunu kendini Tanrı sanan birisi söylüyor! Hem ne zaman söyledin ki?

"Şey özür dilerim.. ne demiştiniz?"

"Demiştim ki,"

Biraz daha yüzüme yaklaştığında simsiyah gözlerinden korkunç ve deşici bakışlar geliyordu bana doğru. Yutkunuyordum durmadan, ona bu kadar yakın olmak gericiydi. Yakından daha yakışıklı gördüğünü farkettim bu sırada. Normalde insanlar yakından komik dururdu ama bu mal her açıdan Yunan Tanrısı gibi duruyordu.

"Ailenle mi yaşıyordun?"

"Şey ne?"

"Evet, gerçekten doktora ihtiyacın var."

Seninde var! Sümüklü bana doktora ihtiyacın var diyor kendisi Tanrıyım diye ortalıkta geziyor. Aslında haklı gibi.. az önce bende onun bir Tanrı gibi göründüğünü söyledim. Çünkü bu mükemmelliği hiç kimse yaratamazdı. Ya o hayaldi yada gerçek bir Tanrıydı.

"Özür dilerim gerçekten, tekrar söyler misiniz?"

"Ailenle mi yaşıyorsun dedim?"

"Hayır, neden?"

"Öldürecektim."

"Ne!?"

Normal olarak yüksek sesle konuştum. Ailemle yaşıyorum deseydim öldürecek miydi onları? Ama neyseki ben onlarla değil ev arkadaşım Jisung ile yaşıyordum. Yinede şaka gibiydi. Herkesi böyle öldürürüm diyip öldürebilir miydi? Beni niye öldürmemişti? Mor saçlı adamın dediği gibi güvenmiş miydi bir bana bir aptal cümle yüzünden? Sanmam, ama umut.

"Sesini kontrol et derim, askerlik arkadaşın yok sonuçta karşında. Tanrıyım ben, hepinizin Tanrısıyım."

"Anladım, dikkat ederim."

Mal bu adam amk.

"Edeceksin zaten."

"Edeceğim."

"Edeceksin."

"Edeceğim."

"Edeceksin."

"Edec-"

"Cevap verme!"

Sesi bütün odada yankılandığında kendimi koruma içgüdüsüyle ellerini kulaklarıma kapattım. Kalın bir ses tonuyla bağırması çok ama çok korkunçtu. Biraz sonra pişman olmuşcasına yutkundu ve ellerini benim ellerimin üstüne getirip yavaşça çekti.

"Bana öyle cevap verme, sinir bozucu."

"Tamam vermem."

Korkmuşca ve çekingence cevap veriyordum istemeden. Tırsıyordum azıcık ondan beni her an öldürebilir gibi geliyordu. Yanımda oturduğu sandalyeden kalkıp kapıya doğru ilerlerken konuştu.

"Artık sende yatağından çıkıp ev içinde yaşam belirtisi göstersen iyi olur. Sonuçta seni yat diye tutmuyoruz. Birkaç gün evde, daha sonrasında ekiplerde çalışacaksın."

The Mafia Boss Is A Little ? - HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin