6

549 51 285
                                    

"Yanılmıyorsun. Bu kadar egolu ve dürüstünü daha öncesinde gördüğümden emin değilim."

.
.
.

"Farkımız, tarzımız."

Ve güldüğünde sadece birkaç saniyelik süren bir karşılık aldı ama hemen sonrasında mesafeli tavrı tekrar almıştı.

"Ve unutmamalısınki Tanrı ile konuşuyorsun. Sen yanımda egonu kaldıracak en son kişi bile değilsin. Şimdi, çık ve beni yalnız bırak."

"Öyle olsun, Tanrım. Ama unutma, bu kendine bile inandıramadığın yalanın hesabını cehennemde Tanrılar tarafından birşeyler yapıldığında ödeyeceksin."

Ve alacağı sert tepkiyi umursamadan odanın kapısını nazikçe ve bir o kadarda hızlı şekilde kapatıp çıktı.

"Lee Yongbok!"

Dişleri arasından Yongbok'un onu duymayacağını bilerek konuştu, tamda düşündüğü sonucu aldı. Duyulmadı veya başka bir deyişle umursanmadı.

...

Sabah her zamanki saatinde uyanıp günlük rutinlerini halleti ve bugünkü turlar için giyinmeye başladı. 19Goddes üniformasını giyip siyah saçlarınıda rastgele karıştırdı. Üzerine amber kokan parfümündende birkaç kez sıktığında aynadaki şahesere sırıtarak baktı.

"Böylesi gerçek olamaz."

Üzerine takındığı gereksiz sevinçle odasından çıkıp merdivenleri ağzına doladığı alakasız şarkıyı söylerken hızlıca inmişti. İndiğinde karşısına çıkan Amerikan tarzı mutfağa doğru yönelmişti. Kendisine kahve yapacağı sırada mutfakta havuç yiyen bir adet Felix'i görmek, yüzündeki iğrenmeye sebep olmuştu.

"Günaydın."

Kendisinin aksine sevecen ifadesiyle günaydın diledi Felix. Hyunjin ise başını sallayarak sessiz günaydınını ona sunmuştu.

"Hiç yemek yok mu buralarda? Açlıktan ölüyorum!"

Felix'in bu kadar korkusuz ve sıcakkanlı olması Hyunjin'i şaşırmıştı ancak hiç bozuntuya vermedi. Birisinin onunla böyle konuşmaya cesaret etmesi hoşuna gitmemiş değildi.

"Dolap dolu sanıyordum."

"Dolap dolu, ama yeşillik dolu!"

Kahvesi hazır olduğunda makineyi kapatıp bardağınıda eline aldı ve çekmiş olduğu sandalyesine oturdu. Aldığı yudumla beraber gözlerini Felix'e dikmişti.

"Sebzelerde yemektir."

"Sana göre öyle ama bana göre değil."

"Zaten bende sana göre birşeyler alacak değilim."

Kahvesini eline alarak ayağa kalktığında Felix şimdiden sıkılmaya başlamıştı. Biraz Lee Know gibi davranamaz mı diye düşünüyordu. O daha nazik ve hiç değilse insanları düşünebilen birisiydi. Her odunda onu buluyordu.

"Birşeyler alamaz mısın?"

"Param yok."

"Senin mi!?"

Şaşkınlıkla çıkan yüksek sesine Hyunjin güldü ve kapıya doğru ilerleyerek mutfaktan çıktı. Çıkmadan önce Felix'e seslenmeyi ihmal etmedi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The Mafia Boss Is A Little ? - HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin