Sana Aşık Olmak [Falling For You | Bokuaka Tr]

Bölüm 2: Bilgi Almak

1 haftalık tatilde bir bölüm atmayı düşündüm. Yine müsait olduğumda atmaya çalışırım. ^^

.

ÖZET: Bokuto şehir dışındayken Bokuto'nun kızı ve kız kardeşi Akaashi hakkında bilgi alır.

***

Bokuto, kitapçıdan ayrılırken kızının saçma sapan konuşmalarına pek aldırış etmiyordu. Akaashi'ye güzel dediği gerçeğine hâlâ takılıp kalmıştı.

Bunu yüksek sesle söylemek istememişti. Sadece bir şekilde oldu işte. Muhtemelen Akaashi yakınlardayken Bokuto'nun beyninde çınlayan tek kelime bu olduğu içindi.

Koyu saçlı adamı ilk gördüğü günden beri, utanç verici derecede takıntılıydı. İlk başta gözlerine çarpan ve kilitleyen şeyin o olduğunu düşünüyordu. Akaashi'nin gözleri onunla buluştuğunda hafifçe rahatladı, pürüzsüz ve deniz gibi huzurluydu.

Biraz kıvrılmış koyu renk saçları, çıkık elmacık kemikleri ve o kırmızı, öpülesi dudaklarıyla mükemmel yüzünü çerçeveliyordu. O sevimli gözlükler burnunun üzerine konmuştu, ince, biçimli vücudu vardı. Ve Akaashi'nin Sachiko'ya gösterdiği nezaket.

Diyelim ki, ilk gün Bokuto'nun Akaashi'ye gösterdiği gülümseme gerçekti. Yani evet, ilk buluşmadan bu yana Bokuto biraz etkilenmiş durumdaydı.

Ya da çok.

Kızıyla birlikte mağazaya ikinci ziyaretinde, küçük kızın, babasının yaklaşan gidişiyle yaşadığı beklenmedik çöküş nedeniyle dikkati, Akaashi'ye çok fazla dikkat edemeyecek kadar dağılmıştı.

Küçük kızı her zaman onun bir numaralı önceliği olacaktı.

Ama bazen çok zor oluyordu. İki yıldır bu tek ebeveynlik işini yapıyordu ve kızına hayran olmasına ve onun için kesinlikle her şeyi yapmasına rağmen, onu tek başına büyütmek zor ve yorucuydu. İşini ve Sachiko'yu hallettikten sonra kendisine ait hiçbir şeyi kalmamıştı.

Rahatına düşkünlük olarak sınıflandırılabilecek herhangi bir şeyi nadiren yapardı. Arkadaşlarıyla dışarı çıkmadı, randevulaşmadı, mecbur kalmadıkça kendini küçük kızından uzaklaştırmadı.

Elbette her zaman iş vardı. Deplasman maçlarına gitmek zorundaydı ve periyodik olarak Sachiko'dan uzakta olmak zorunda kalıyordu. O günlerden nefret ediyordu. Kız kardeşinin kızına mükemmel bir şekilde baktığına şüphe yoktu ama Bokuto yine de kendini her zaman suçlu hissediyordu.

Sachiko zaten bir ebeveynini kaybetmişti; eğer diğerini kaybetmiş gibi hissetseydi lanetlenirdi.

Geçen yıl profesyonel kariyerinin başlangıcında, Sachi'yi deplasman maçlarına yanında getirmeyi düşünmüştü ancak Aika onu, çocuğu evinden ve programından uzaklaştırmanın daha zararlı olacağına ikna etmişti. Gezileri sırasında Bokuto'nun evinde Sachi ile Aika'nın birlikte kalması konusunda anlaşmıştılar.

Bokuto, kız kardeşinin nezaketi ve yardımları için sonsuza kadar minnettardı. O olmasaydı nerede olacağını bilmiyordu.

Elbette deplasman maçları için yaptığı geziler sırasında birkaç kez kızlarla iletişim kurmuştu. Sonsuza kadar bekar kalması mümkün değildi. Ama onun için hiçbir zaman bir anlam ifade etmediler.

Gerçeği söylemek gerekirse Bo, Sachiko'nun annesiyle yaşanan felaketin ardından tekrar ilişkiye girmek konusunda tereddütlüydü. İlişkileri bir tren kazasına dönmüştü. Üniversitenin ilk yıllarıydı ve Hitomi hamile kaldığında henüz iki aydır tanışmıyorlardı bile. Uyuşmazlıkları sabah bulantısı geçmeden önce açıkça ortaya çıkmasına rağmen, hamilelik boyunca birlikte kaldılar. Daha sonra iki yıl daha birlikte kaldılar, işi yürütmeye çalıştılar, çocuğa odaklandılar ve birbirlerine ne kadar kırgın olduklarını göstermemeye çalıştılar.