Sana Aşık Olmak [Falling For You | Bokuaka Tr]

Bölüm 3: Randevu

Beğenmeyi unutmayın <3

.

ÖZET: İlk randevu

***

Bokuto'nun kız kardeşi sayesinde Akaashi son birkaç gününü büyük bir gay paniği içinde geçirdi.

Bokuto'nun onun hakkında konuştuğunu öğrendiğinden beri düzgün düşünemiyordu. Ve çekici olduğunu söylemişti.

Elbette, Bokuto o gün "çok güzel" demiş ve Akaashi'ye bakmıştı ama onun gerçekten birine bir şey söylediğini duymak, bu tamamen başka bir seviyeydi.

Akaashi'nin Sac-chan'a söylediği, -bir şekilde babasıyla paylaşacağı tüm tanrılara ve evrene dua ettiği- bilgilerle birleştiğinde Akaashi, Bokuto'nun muhtemelen, belki potansiyel olarak Akaashi'yi tanıma ihtimaliyle adeta derinden titriyordu.

İki gününü şaşkınlık içinde geçirmişti; hoşlandığı kişiye karşılık verilmemesi endişesi ile gerçekten öyle bir şeyin olması endişesi arasında gidip geliyordu ki bu da muhteşem gözleri ve büyük elleri olan, sigara içen ateşli bir adamla bazı inanılmaz NSFW fantezileri içeriyordu.
(Not Safe For Work, NSFW olarak işaretlenmiş içerikler çıplaklık, cinsellik, politik yanlışlık, küfür, argo, şiddet veya diğer rahatsız edici içerikler içerebilir. //Vikipedi)

Tamam, şey. Akaashi, Bokuto'yu düşünürken bir veya iki kez mastürbasyon yaptığını itiraf ediyordu.

Ya da beş kere, ama kim sayıyor ki?

Ama bugünün, yani salının bir önemi yok çünkü cumartesi gününe kadar Bokuto'yu bir daha görmeyecekti. Zihninin çılgın, takıntılı döngüler içinde dolaştığı, merak ettiği, beklediği ve genel olarak kendini kahrolası bir gay karmaşasına çevirdiği tamı tamına dört gün.

Öğleden sonra geç saatlerde işler toparlanır ve mağazada çok sayıda müşteri olurdu. Birkaç roman satın alan bir kadının siparişle ilgilenirken kapı zilinin çaldığını duydu. Dalgın bir şekilde yukarıya baktı ve dondu.

Gelen Bokuto.

Salı günü.

Zihni gördüklerini anlamlandıramıyordu ve dişliler yakalanmadan dönüyordu. Bokuto ona hızlı bir el sallama gönderdi ve Akaashi eski haline dönme soğukkanlılığını bulamadan Bokuto kurgu bölümüne doğru ilerledi.

Müşteriyle ilgilenildikten sonra Akaashi tezgahın arkasındaki yere çivilenmiş durumda, umutsuzca Bokuto'nun olduğu yere mi gitmesi yoksa Bokuto'nun ona yaklaşmasını mı beklemesi gerektiğine karar vermeye çalışıyordu.

Dudaklarını yaladı ve bir karar verdi.

Bokuto'ya arkadan yaklaştı ve Bokuto'nun giydiği eşofman içindeki güzel kalçasını takdir etmesi bir milisaniye daha aldı. Geniş omuzlarına asılı bir spor çantası var ve saçları sanki yeni duş almış gibi ıslak görünüyordu. Akaashi boğazını temizledi ve sesi neredeyse normal çıkınca şükür etti.

"Merhaba Bokuto-san. Bulmana yardım edebileceğim bir şey var mı?"

Kendi kendine sadece iyi bir çalışan olduğunu söylüyordu. İyi bir çalışan, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılar, değil mi? Bokuto'nun ne tür ihtiyaçları olurdu? Akaashi'nin zihni bu düşünceyle tekrar tehlikeli bir şekilde yoldan saptı.

Ta ki Bokuto dönüp ona o gülümsemesini gösterene kadar. Akaashi dizlerinin çökebileceğini düşünüyordu.

"Ah, Akaashi-san! Seni gördüğüme sevindim! Sadece etrafa bakıyordum."

"Ah."

Birbirlerine bakarken bir süre sessizlik oldu. Akaashi, Bokuto'nun bir şey söyleyeceğini sanıyordu ama sonra tekrar ağzını kapattı.