Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💨
• PIST-ON•
GİRİŞ
Kendimden emin adımlarla toplantı odasından çıktıktan sonra üstümdeki ceketin düğmesini ilikleyip şirketin bana ait olan bölümüne doğru ilerledim. Saatlerdir aynı sandalyede oturmaktan ağrıyan bacaklarım yürüdüğüm için minnettarlıkla sızlarken toplantı odasında bıraktığım enkazı unutmaya çalıştım.
Odamın önüne gelmeden hemen önce koridorun sağından çıkan asistanım Sara, "Toplantıda konuşulan her şeyi not aldım ve karşı tarafın tekliflerinin olduğu dosyayla beraber masanıza bıraktım," dedi.
Her bir kelimesi başımdaki ağrının daha da artmasına sebep olduğunda, "Bana bir ağrı kesici bul," diye fısıldadım.
Sara koridorda bulunan asistan masasına yönelirken ben odamdan içeri girdim. Üstümdeki ceketi çıkarıp koltuklardan birine fırlattıktan sonra masanın arkasındaki sandalyeye oturdum. Siyah gömleğimin kol düğmelerini açıp kumaşı yukarıya doğru kıvırırken kapı tıklatıldı.
Sara bir bardak su ve ilaçla beraber içeri girdi. İhtiyacım olanları masanın kenarına bıraktıktan sonra, "Başka bir isteğiniz var mı?" diye sordu.
Sara, "İyi akşamlar, efendim," dedikten sonra odadan çıktı.
Önümdeki dosya yığınından ve Sara'nın aldığı notlardan gözlerimi ayırmadan suya ve ilaca uzandım. Ağrı kesiciyi yuttuktan sonra kalan suyu da içtim. Boş bardağı bir kenara bırakırken sözleşmede teklif edilen fiyatı bir kez daha gördüğümde gülümsedim.
Bu adamlar benimle dalga geçiyor olmalıydı...
Neredeyse tüm günümü harcadığım toplantının berbat bir şekilde bitmesi sinirlerimi altüst ederken kapım tıklatıldı. Sandalyede geriye yaslandığım sırada içeriye girmesini beklediğim Sara yerine korumamı gördüğümde kaşlarımı çattım.
