ÖLÜM DUVARLARI

3.BÖLÜM: KATLİAM

Geç oldu artık odama gitmeliyim. Edgar'a nasıl hoşlanmıyormuş gibi dursamda boşverin ya anlatmak zorunda değilim onun adını bile anmak istemiyorum! (•ˋ _ ˊ•)
Odama geldim, Edgar odada değildi ilginç. Bu okul diğerleri gibi değil kendimi hiç normal hissetmiyorum.
Edgar gelene kadar uyuyamadım uyuyamıyorum da ama ondan hoşlanmıyorum!!!
Gece 4 oldu hala gelmedi ve bende hala uyuyamadım bari yanımda oyuncağım olsaydı. Bunu dedikten sonra Edgar'ın oyuncak kedisini gördüm kendisi gibi çok tatlıydı. ('-'*)♪
Neyse tatlı matlı bunu söylemem ondan hoşlandığımı açıklamıyor bile biz sadece arkadaşız.
Ondan hoşlanmadığımı neden çokça düşündüğünü hiç bilmiyorum. Uyumayı denedim halan daha uyuyamadım. Oyuncak aynen Edgar gibi ferah okyanus kokuyordu ama Edgar burda olmadıktan sonra bunun bir önemi yoktu.

***

Kan kokusuyla uyandım saat 6 olmuş ve bir saat sonra okulca uyanmamız lazımdı. Edgar biraz garip görünüyordu.

Collette: Hey Edgar neden geç kaldın?
Edgar: Arkadaşlarımla bir şeyler yapıyorduk.
Collette: K- kan etraf kokuyor?
Edgar: Elim kanamıştı o kokuyordur.
Collette: Canın çok acıdı mı bari?
Edgar: Endişelenmene gerek yok tatlım.
Collette: Biz sadece arkadaşız ya merak ettim biraz.
Edgar: Niye oyuncak kedimle yatıyorsun?
Collette: Oyuncaksız uyuyamıyorum da umarım izinsiz aldığım için sorun olmamıştır.
Edgar: Oyuncaklarla pek aram olmaz zaten al senin oldun demek ki bu kadar seviyorsun.
Collette: Çok teşekkürler sizin kadar tatlı (≧∇≦)/
Edgar: Teşekkürler ama i-
Collette: Doğru, iltifatlara açık değildiniz.

Nasıl ağzımdan çıkar ya?! Kendimi şapşal gibi hissediyorum, olsun Edgarcığım bana bir oyuncak hediye etti. ≧﹏≦ Edgar iyi hoş çocuk seviyorum onu ve göstermese de centilmen birisi.

***

Sabah oldu, Edgar'ın mükemmel sesiyle uyandım.

Cuppa, cuppa, cuppa
Cuppa da cuppa, cuppa
Bağıra çağıra bas, bas
Sabaha kadar dans

Bu şarkıyı çocukken çok dinlerdim çok güzel ve halan daha dinliyorum, heralde şarkı zevklerimizde uyumlu kafa dengi bir arkadaş bulmak gerçekten çok güzel.

Edgar: Günaydın canım arkadaşım!
Collette: Sana da günaydın!˙˚ʚ('◡')ɞ˚˙
Edgar: Dün gece rahat yattın mı bari?
Collette: Sen gelmeyene kadar hayır.
Edgar: Yaaa şekerim ama bir dahakine de oyuncağınla geçinmek zorundasın belki bazı günler geç kalabilirim.
Collette: Niye ya ne güzel odan var?
Edgar: Ş- şey arkadaşlarıma konuları anlatmam lazım da.
Collette: Hergün mü?
Edgar: Neyse zil çaldı ben sınıfa gideceğim.

Neden kesip attı ki? Ne güzel o huzur verici sesiyle konuşuyordum. Neyse arkasından gideyim ne olur ne olmaz sınıftakilerden hiç umudum yok her an Edgarcığımla yakınlaşabilirler.
Sınıfa geldim ama sınıf önceki günlerden daha anormaldi ve bir dedikodu vardı, bodrum katında kan ve bir insan kolu var diye bence sadece bir saçmalıktan ibaret.
Herkes çok korkuyordu ben, Edgar, Gus, Fang ve Bibi hariç.
Hepsi çok şüpheli görünüyordu tabii bende bir dedektif sayılırım yani bu yüzden olan biten herşeyi not aldım.

Olay yeri: Lanet okul
Olay: Bodrum katında kan ve insan kolu bulunması (Bunu da nerden öğrendilerse)
Şüpheliler: Fang, Gus ve Bibi Edgar'a güveniyorum umarım şüpheliler listesine girmez
Tanıklar: Bibi, Shelly ve Colt

Shelly uzaktan bakınca hiç şüpheli gözükmüyordu ama kanlı gelin oyunundan sonra eskisi gibi olmadığını anladım. Edgar da şüpheli gözüküyordu ama o zaten pek korkan bir insan değildir yani bodrumda ceset bulunduysa bulundu biz ölmedik ya.
Teneffüs zili çaldı ve Edgar da gitti maalesef.(╥﹏╥) Neyse yanıma Amber geldi.

Amber: Bodrumda ceset bulunmuş çok garip.
Collette: Evet, zaten okulun kendisi sorun hergün bir olay oluyor.
Amber: Herşey kanlı gelin oyunuyla başladı.
Collette: Bu biraz ilginç değil mi?
Amber: Bu olayı birlikte çözmeye var mısın? 😉
Collette: Bu zaten benim işim. (^_^♪)
Amber: Ne güzel o-
Collette: Ne oldu?
Amber: Ehe seninkisi geliyor. 😝
Collette: Biz sadece arkadaşız! (๑•̀д•́๑)

Collette: Eeee hayat nasıl gidiyor bakalım?
Edgar: Hayat gitmiyor hayat bana giriyor. 😅
Collette: Ehe :>
Edgar: Katliamı çözdün mü küçük dedektif?
Collette: Ne çözmesi ya?
Edgar: Dersde defterime "şüpheliler, olay falan filan vesayi fıstık" yazan ben miyim?
Collette: Σ(゜゜)
Edgar: Kızardın birden?
Collette: Sen neden bana bakıyordun?
Edgar: Neyse öğretmen geliyor.

Offff, bu çocuk ne zaman bir şeyi tam söyleyecek? Aynen diziler gibi, dizinin bölümünü hep en heyecanlı yerinde bitirirler Edgar da öyle. Yoksa bana aşık mı? (눈‸눈) Kesin aşık, acaba ona açılsam mı? Tamam, kabulleniyorum Edgar'a ölümcül derecede takıntılı bir manyağım ve evet ona bugün açılacağım ama kesin işin içine başka birşey girecek ve olmayacak yoksa hemen tanıştığım biriyle nasıl sew olayım ki?

Odamın yolunu tuttum. Odama geldim ve Edgar yine yok dicektim ki...

Edgar: Selammmm!
Collette: Bugün arkadaşlarına gitmemişsin bakıyorum.
Edgar: Ne yani gitse miydim?
Collette: Hayır tabii gitmeden daha iyi olur ama sen bilirsin kimseye karışamam.
Edgar: Tamam bu geceliğine gitmeyeceğim sen uyuyana kadar.
Collette: T- tamam
Edgar: Hadi yat ozaman bende senin yanında kalayım bari.
Collette: Edgar.
Edgar: Efm tatlım.
Collette: Ben sana aşığım.
Edgar: Aaaaaaaaa, gerçekten mi?
Collette: Hayır, şaka tabii ki tepkini ölçmek istedim sadece.
Edgar: Hmm tamam. 🙂
Collette: Moralin mi bozuldu?
Edgar: Neyse ben gideyim sen uyu.
Collette: Ama hani bekleyecektin?
Edgar: Belki başka zaman.