bilinmezlikler

227 13 3
                                    

Hayat bir nefes gibidir ölüm bir hayat kadar uzak bir nefes kadar yakın hissettiriyor insana.

Ara ara gözlerimi açtığımda duyduğum ses kokladığım koku sanki hayat kadar önemli hissettirmişti bana .

bana sarılan kolları hissediyordum olmam gereken yerdeyim belki de ilk defa gördüğüm en güzel en huzurlu rüyayı görüyordum şu an ve hiç bitsin istemiyordum.

Gözlerimi açtığımda etrafta kimse yoktu uzandığım yatak'ta en az 5 kişilik gibi duruyordu.

Oldukça rahat ve ferah olan bu oda elbise dolabı olduğunu düşündüğüm bir dolap boş bir masa ve kenarda Bir şömine vardı.

Odanın etrafı toplu ve temizdi yerde yünden bir halı vardı sakince yataktan kalktım kapının önünde kimse olmamasını umarak kapıyı yavaşça açtım etrafta kimse yoktu derin bir nefes aldım.

Elim yarama kaydığında neredeyse iyileşmiş olduğunu gördüm bu kadar kısa bir zamanda iyileşmesi bir mucize gibiydi ya ben çok uyuzum bir süre uyuyakalmıştım ya da beni iyileştiren kişinin bayağı hünerli bir eli vardı.

Tekrar kapıyı açtım sessizce salona çıktım etrafta kimse olmaması büyük bir şanstı başka bir odaya doğru sessizce yürürken iki kişinin konuştuklarını duydum.

Arkasını görebildiğim adam karşısındaki kişiye bir şeyler anlatıyordu? Sessizce biraz daha kendimi yaklaştırıp kapıya onları dinlemeye başladım.

"Kıralım emrinizde Markus denilen kişiyi arıyoruz maalesef bir şey bulamadık gözcülerimiz de hiçbir iz bulamadı sanırım kokusunu gizliyor yanılmıyorsam cadılardan yardım alıyor cadılardan ona yardım edenler var ayrıca alfam halkın başına kızı emma geçti kralın ölümünden halk maalesef Alice affedersiniz kraliçemizi sorumlu tutuyorlar"

"Buna nasıl cesaret ederler diye kükredi" adam.

Ama bir şey hissetmiş gibi durdu.

Alice duydukları sözler karşısında elleri titriyordu kalbi hızlanmıştı sanırım Alice 'i fark etmişlerdi hızlıca geldiği yoldan tekrardan geri döndü endişesi hassafadaydı katil olarak biliniyordu ve sorumlu tutuluyordu en önemlisi!

Markus 'un kaçmış olmasıydı .

"buradan gitmem gerekiyor ama nasıl"!

Duyduğum ayak sesiyle korkum iki kat arttı kapının arkasına geçtim gelen kim olursa olsun onu durdurup yüzümü kaybetmeliy'dim nefesimi tuttum atan kalbim hızını duymazdan gelip bekledim, bekledim ,bekledim.

Sonunda kapı açıldı içeriye giren de cüsse kim olduğuna bakmadan boynuna atıldım ve var gücümle sıktım amacım ona bayıltmaktı biraz sarsılsam da onu tutmaya devam ettim oysa hiç etkilenmemişti bedeni kuvvetimden ağırlığımdan.

Bir anda beni tuttuğu gibi yatağın üzerine öyle bir koydu ki zarar vermemek için hassas ve bir o kadar hızlı her an kırılacak bir çiçek gibi tutuyormuş gibi davrandı.

Yatağın üzerine uzanır uzanmaz adam üzerime çıktı .

bense elimdeki hançeri üzerinde duran adamın yüzüne doğru tuttum nefesimi kesik kesik alıyordum göğsüm aldığım hızı nefesler yüzünden kalkıp iniyordu.

aynı şekilde karşımda duran adamın da durumu aynıydı aynı anda nefes alıyorduk aynı anda veriyorduk gözlerim onun gözleriyle buluşunca onun o orman yeşillik gözlerine dikkatlice baktım.

Alice "kimsin sen ne istiyorsun benden"

Aragon "gözlerin tıpkı güneşin hiç doğuşu gibi alev alev"

efsanevi mühür ve kurt kral Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin