Kalabalık koridorda Tom, koşuyordu arkadaşının peşinden.
"Dursana!"
Dinlemedi Stein; olabildiğince hızlı olarak yakalamaya çalışıyordu, düşük bel pantolonu ile zor olsa da. Karşıya bakarken fark etmedi önünde uzanan bacağı, takılmasıyla kaybedince dengesini bir anda yerde buldu kendini. Sessizleşen koridorda birkaç kahkaha sesi yankılandı, tüm gözler ona çevrilmişti.
Yavaşça kalkarken yerden elini uzatan kızı ittirdi hafifçe, Sinirlenmişti, hem çelme takıyordu hem de özür dilemeden bakıyordu öylece. Rezil olmuştu onun yüzünden, ayrıca çenesi de fena acıyordu.
"Aptal."
Sessizce söylediği şeyle gözlerini devirip hızla uzaklaştı oradan, gülen insanları ardında bırakarak. Durduğunda soluklanıyordu.
"Ne güzel de düştün ya."
Gülen Stein'in omzunda hissettiği elini ittirdi.
"Sakin ol ya. Al."
Cebinden çıkardığı paketi bıraktı eline kıkırdarken, çalmış olan zil yüzünden kimse yoktu ortalıkta.
"Komik değildi."
"Senin açından değildi."
İç çekti Tom, Stein çenesine dokununca buruşturdu yüzünü.
"Kötü gözüküyor."
Elindeki kanlara baktılar. Tom biraz ilerleyip yakınlardaki tuvalete girdi, aynada çenesine baktıktan sonra su ile yıkamaya başladı. Stein arkasında durmuş, aynada kendine bakan Tom'u izliyordu öylece.
"Sınıfa gidelim artık, geç kaldık zaten." ~Stein
"Tamam."
Beraber tuvaletten çıkıp merdivenlerden üst kata geldiler, arkadaşının sınıfı koridorn başındayken Tom'un daha yürümesi gerekiyordu. İçeri giren Stein'den sonra biraz daha ilerleyip o da kendi sınıfına girdi. Tabii derse başlamış olan hocadan yemesi gereken azarlar vardı.
"Yine mi Tom, her seferinde aynısı oluyor. Neden her derse geç kalmak zorundasın? Bu ziller sana çalmıyor mu? Şimdiki bahanen ne peki?"
"Tuvaletteydim."
"Sen hep tuvalettesin, nedense her seferinde dersin başında geliyor bu tuvaletin. Bıktık artık Tom; ne notların yüksek, ne ödevlerin yapılı geliyor, ne dersleri dinliyorsun..."
Dinliyormuş gibi yaparken yeri izliyordu, umrunda değildi. Sonrasında sınıfta gezindi gözleri. Fazladan bir şey vardı, en arka cam kenarındaki tek oturduğu yerinde fazladan bir öğrenci. O kız.. yine mi?
"Anladın mı beni Tom? Hiçbiri tekrarlanmayacak!"
"Anladım."
"Umarım."
Sırasına doğru ilerledi.
"Bu neden burada?"
"Bu diye hitap edilmez. Sınıfımıza yeni geldi ve orada oturacak."
"Başka yer mi yok?"
"Var mı?"
Tom iç çekip kıza döndü, öylece bakışıyorlardı.
"İzin verirsen geçeceğim."
Kalkıp yol verdi, ardından ikisi de yerleşti.
"Tamam, güzel kaynadı ders arkadaşımız sayesinde. Şimdi kaldığımız yerden devam ediyorum."
Boş kalmasın diye önü kalemlik ve bir defter çıkardı. Hiç dinlemek istemiyordu canı, arkasına yaslanıp camdan bakınmaya başladı. İyice sıkılırken yanına baktı, kız hocanın dediklerini deftere geçiriyordu. O sırada bir anlığına döndürdüğü başıyla bakışmaya başladılar. Kızın gözü başka bir yere kaymıştı, çenesine. Defterinin sayfasına elindeki kalemle bir şeyler karalayıp Tom'un eline tutuşturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gözler - Tom Kaulitz
Fiksi Penggemareğer ses yoksa gözler girer devreye, o zaman anlaşılır bazı şeyler.