Poker

2

Hayat dediğin ne kadar değerli olabilirdi, bunu sadece ölünce anlayabilirdik o an ölmeme tek kart karar veriyordu tek bir kart sonra hayatta olmayabilirdim.

Bir masa düşünün 3 tane sapığın arasında hayatınız belirleniyor, 2 seçenek var ya kurtulacaksınız yada ölüceksiniz . Zarlar atılıyor, içkiler içiliyor , kafalar gidip geliyor. Karşımda en büyük kumarbazlar ve her işe burnunu sokan bir ben. Bu oyunu kazanmak zorundaydım.

11.11.2017

Okuldan çıkıp otobüs duraklarına doğru yürüyordum, lisemin son senesiydi. Eve geldiğimde 17 yaşındaki ikiz kardeşlerim beni karşıladı buğra ve bulut ikisi de benim en değerlilerimdi 1 sene önce ailemizi kaybetmiştik ve bende resmi olarak 18 yaşında olduğum için onlara bakmakla yükümlüydüm. Hem okuyup hem çalışıyordum ama temiz yoldan değil kumar . ikizlerde bunun farkındaydılar buğra genelde çalardı bulutsa siyah şapkalı hackerdı , kötü bir hayatımızın olduğu her yerden belliydi. Okuldan geldikten sonra gene bir akşam kumar masasına oturdum ve hile hurdayla kazandım. Karşımdaki insanları çok hafife almıştım anlaşılan ve tek bir el oyun daha istediler işte o akşam oyun gecesi başlamış oldu.

Günümüz.

Zarlar atıldı, oyun oynandı, kartlar seçildi vekadından bir ses geldi Selin hanım KAYBETTİNİZ, karşımdaki gözler bana döndü,ben onlara, onlar bana bakarken masadan yavaşça kalktım "ee beyler güzel oyundu, ben kalkayım artık malum geç oldu" dememle adam silahı kafama dayadı "bizim gibi adamlara hile yapıp ortalıktan sıyrılmayı mı düşündün küçük" sıçtık  "yalnız size hile yapabiliyorsam pekteküçük sayılmam" sırıtabildiğim kadar sırıttım, sıçtıkça sıçıyoruz gençler kazamız mübarek olsun "götürün şunu" adam emir verince iki koluma da bir adam girip beni arabaya sürüklemeye başladılar. Arabaya oturunca yanıma da iki tane adam oturdu biri 20 yaşlarında diğeri de tahminen 25 falandı "ellerini uzat" dedi 20 yaşındaki sarışın "ojelerime bakmak istiyorsan daha kibar olmalısın tatlım" ellerimi uzatıp gözünün önünde tuttum, ellerimi bağlayıp yola koyulduk. Ben belki bıkarlar diye sürekli mırıldanıyordum ama adamların hiç bıkacak bir yanları yoktu "nereye gidiyoruz?" dedim ve cevap için beklemeye başladım. Kimseden ses çıkmayınca tekrar sordum "kime diyorum alo cevap versenize nereye gidiyoruz?"25 yaşındaki adam sabır çekince sarışın olan cevap verdi "gidince görürsün"cidden yarım saattir bu cevap için beklemiyordum. Adamların ikisi de camdan dışarıyı seyrediyordu önde de bir tane şoför vardı sadece. Araba ormanlık bir alana girince yavaşladı pantolonumun cebindeki küçük jileti çıkarıp yavaşça iplerimi kesmeye başladım "şş sarışın az baksana" sarışına sokulabildiğim kadar sokuldum ve güm kafayı gömdüm bu sahne hiç filmlerdeki gibi olmuyordu sanki beynim zonklamıştı. Esmer saçımdan tutup çekince ayağımı şoförün yüzüne geçirdim ve araba ormanlık alana doğru girdi, sarışın nerdeyse kendine gelmek üzereydi ve hala saçımı çeken bir dağ ayısı vardı. Elimdeki jileti esmerin bacağına sapladım ve ön koltuğa atlayıp dışarıya çıktım. Koşabildiğim kadar hızlı koşuyordum asfalt yol görününce telefonumu çıkarıp Buğrayı aradım merhabalar ben Buğra şuan kızlarlayım dahasonra tekrar deneyin telesekreterin sesini duymam beni hüsrana uğratmıştı,bu sefer Bulutu aradım merhabalar ben bulut oyunda dünyayı kurtarıyorum daha sonra tekrar deneyin "ulan şuraya 10 tane kız getirsem aramadan gelirsiniz dimi ayılar" kendi kendime söylenip koşmaya başladım, etraf oldukça karanlık ve ıssızdı nereye koştuğumu bile tam olarak bilmiyordum. Koştum, koştum ve koştum ayaklarım yok oluncaya kadar koştum, soğuk havanın ciğerlerime dolup canımı yakmasına izin veriyordum