Dörtlülerinin hâlâ açık olduğu arabam, tüm ışıkları kapalı bir şekilde yol kenarında duruyordu. Bense direksiyona değen belimle Minjeong'un kucağındaydım. Açıkçası bu pozisyona nasıl geldiğimize ben bile inanamamıştım.
Ondan istediğim yardımı kenara çekerek kabul ettiğinde bir anda kendimi kucağına bırakmıştım işte. O ise hızlanan nefeslerim yüzüne çarparken ellerini belime yerleştirmişti. "Bundan emin misin Jimin?" Pekâlâ, kesinlikle değildim. Fakat şu an ne arabadan inmesini isteyip kendimi tatmin edecek gücüm ne de tanımadığım insanın altına yatacak midem vardı.
— Bunu pişman olacağım biriyle yapmak istemiyorum Min.
Alnımı alnına yaslarken kısık sesimle söylemiştim. Benim kontrol edemediğim nefeslerimin aksine, o her zamanki gibi ona yaklaştığım için nefesini tutmuştu. Kucağında ister istemez kıvranmamla birlikte yutkundu ve gözlerini kapattı. "İyi düşün." Sözlerinin ardından ellerim yanaklarına gitti.
Normalde bana baksın diye yalvaracağım gözlerinin ilk defa kapalı olmasına şükrettim. Beynimde oluşan bütün belirsizlikleri ve kaygıları düşünmemeye çalıştım bir süre. Kendi kendimi ikna edebildiğimde ise dudaklarımı yavaşça dudaklarına bastırmış, biraz bekledikten sonra geri çekilmiştim. Tanrım... Hayal ettiğimden çok daha güzel hissettirmişti.
Öpücüğümle açılan gözleri yüzümde gezindi bir süre. Ne hissettiğini veya düşündüğünü kestiremiyordum. Beni her an üzerinden bile atabilirdi. Sanırım ondan bunu istemekle fazla ileri gitmiştim. Kovduğum kaygılarım tekrar ortaya çıkmaya başladığında kucağından kalkmak için hareketlendim.
Lakin belimdeki elleri hareketimi engellemiş ve beni yerime geri oturtturmuştu. Uzun süredir sızlayan kızlığım dizine çarptığı için inlemiştim. Bu sırada ise dudakları yavaş ama kesinlikle benimkinden daha sert şekilde dudaklarımı öpmeye başlamıştı.
Bense bir anda yaşananlar yüzünden şoka girmiş durumdaydım. Bu onu oldukça rahatsız etmiş olacak ki karşılık vermem için altı dudağımı dişlemiş ve çekiştirmişti. Mesajı aldığım anda istediğini ona vermiştim. Elleri bedenimde keyifli bir gezintiye çıkarken kollarımı boyuna dolayıp ellerimi saçlarının arasından geçirmiştim.
Dudakları vakit kaybetmeden çeneme ardından ise boynuma inmişti. Kafamı geri doğru atıp ona yer açtım.
— İz bırakma.
Dediklerimle dudaklarını tenimden ayırmadan kıkırdamıştı. "Söz veremem." Baş belası. Yoongi'ye yakalanırsak seni kendi ellerimle öldüreceğim Kim Minjeong.
Ben izleri nasıl kapatacağımı düşünürken o kalçamdaki elini, kucağında oturduğum için sıyrılan elbisemin açıkta bıraktığı bacağıma indirmiş ve tüm düşüncelerimi anında silmişti.
Birkaç dakikanın ardından zaten sınırlarında olan kızlığımın sızlamalarına artık dayanamadığımda saçlarını acıtmadan çekip kafasını boynumdan kaldırmış ve gözlerine bakmıştım. Nefes nefeseydi.
— Dayanamıyorum.
Neredeyse ağlamaklı çıkan sesimle sırıtmış ve söz dinleyip elbisemi daha da yukarıya kaldırmıştı. Eli bacak arama girip külodumu kenara sıyırdı. Kızlığımda gezinmeye başlayan parmağı sızlamalarımın verdiği acıyla ufak bir çığlık atmama neden olmuştu. "Çok hassasın şu an, merak etme yavaş olacağım." Sözleriyle birlikte yüzüme minik öpücükler bırakmaya başladığında gevşediğimi hissetmiştim.
Girişimde gezinen parmağı yavaşça içime girdiğinde ise bedenim tekrar gerilmişti. "Çok acırsa elimi sık." Boştaki eli elimi tutup kenetlerken dudakları beni sakinleştirmek adına dudaklarımla ilgileniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
keep a secret • winrina
RomanceJimin yaptığı tüm suçları ününün arkasına gizlemektedir. Ekibin serserisi ve aynı zamanda kendisinin sahte koruması olan Minjeong ise en büyük sınavıdır.