Hyunlix Zorba+Omegaverse

-2-

Hyunjin'den;

    Okuldan çıktım.Tabiki Felix'e bunu ödetmek için plan kurmuştum. Onu takip ettim. Ve bi anda kolundan tutup karanlık sokağa çektim.

    "F:Ne var!"dedi.

    "H:Seni bir yerde yakalıycam dedim ve yakaladım artık gerisini sen düşün!"Dedim.

"F:Hah na olacakmış gerisinde, yine aynı şeyler yine başarısızlık çünkü bu sensin."dediğinde daha çok sinirlendim zaten sinirliydim. Şimdi daha da arttı. Ve bir anda çenesini tutup sıkmaya başladım.

    Ben sıkarken bir anda burnuma çok hoş insanı mayhoş edecek bir koku geldi.Ah çok güzel kokuyor. Ne saçmalama Hyunjin bunu demiş olamazsın neyse bu kokunun Felix'in kokusu olduğunu anladığımda geç kalmıştım.

    Bir anda karnımda bir darbe hissettim.Ellerim karnıma gitti. Ne kadar küçük bir beden olsa ve minnacık elleri olduğu kadar da sert vuruyordu. Ah yine saçmalıyorsun Hyunjin. O arada çoktan gitmişti bile ve sadece arkasından bağırdım.

    "H:Sana bunu ödeticem Felix."

Felix'ten;

    Sabah uyandım. Aşağıya indim ve yine abimi gördüm. Yanına gittim.

    "F:Günaydın abilerin birtanesii!"

    "B:Günaydın minik civciv!"

    "F:Aa abi bugün okul gezisi vardı!"

    "B:Felix neden bu kadar heyecanlandın ki, sen normalde okul gezilerini sevmezsin."

    "F:Evet ama bu bizim gıcık fizikçi gitmezsek sözlümüzden 35 puan kırcakmış o yüzden yoksa gitmem biliyorsun."

    "F:Ha bir de 2 gün orda kamp yapcakmışız. Ben 2 gün sensiz naparımm!"

    "B:Ben de seni çok özliycem Felix."

    "F:Neyse ben kendime çanta hazırlıyım.Sonra vedalaşıp çıkarım." diyip odama çıktım ve hazırlandım.

    Üstüme bol bir sweatshirt ve altıma da bol paçalı bir pantolon giydim. Ve okula doğru yürümeye başladım. Okula vardım Bu okulun kendi karşıladığı bir gezi olduğu için çadırları yemek ihtiyaçlarını falan okul karşılar bize ise sadece kıyafet almak düşer.Benim gibi bazıları ise yanına okumalık kitap ve çözmelik test gibi şeyler de alır.2 günü hemen atlatacak değiliz oyalanıcak şeyler lazım yani.

    Neyse okulun bahçesindeki bir banka oturdum otobüsü beklerken size biraz hayatımdan bahsedeyim.

    Şimdi siz soracaksınız neden annen baban öldüğünde hiç ağlamadın. Şimdi cevaplıyorum. Benim babam tam bir şerefsizdi. Her gece içer ve gelip beni döverdi. Ondan işitmediğim kötü söz yoktu. O beni döverken ise annem gık çıkarmaz hatta bazen gelip babamın beni dövmesini izlerdi.

    Abim çoğunlukla engel olmaya çalışırdı ama ne zaman engel olmaya çalışsa o da dövülürdü ve benim vicdanım  onun dövülmesine acırdı.

    Tabi o zamanlar orta okul yıllarımdı küçüktüm kendimi koruyamazdım gücüm yoktu. Ama şuan olsa onu hapislerde sürüm sürüm süründürürdüm.

O zamanlar yaptığı şeyler arasında en çok karnıma vururdu ve şunu söylerdi.

"Şişko azıcık zayıfla bu göbek ne" diyerek karnıma vururdu ve ben onun yüzünden her gün kan kusardım.

    Ve bu bende bir kilo takıntısı yaptı. artık yemek iştahım çok yok günde bir öğün ve atıştırmalık küçük şeyler yiyorum.Ve kimse bilmesin diye bol giyiniyorum. Bunu tabiki sadece en yakınlarım biliyor.Neyse otobüsü beklemeye devam ederken yanıma Jisung ile Seungmin oturdu.

    "J:Naber lan moruk."

    Bu Jisung'un bazen gerçekten götünde kurt var sanıyorum gerçekten yerinde 2 dakika duramıyor. Ve kuzenime aşık yaw daha çocuğun fotoğrafını gösterdim. Çocuk seni tanımıyor bile.

    "F:İyi Jisung senden."

    "J:Moralim bozuk napiyim."

    "F:Niye noldu gene."

    "J: ..."

    "S:Ya bu yoldan geçerken Minho yu görmüş Minho bunu fark etmedi diye başımın etini yedi manyak."

    Seungmin'in bu söylediğiyle kahkahalara boğulmuştum.

    "J:Ya ne gülüyorsunuz ya,komik mi? Sizin gibi arkadaş olmaz olsun insan biraz tavsiye verir."

    "F:Tamam ya naptık sanki.Sen de Bi sakin ol ben sana ayarlarım Minho'yu"

    "J:Gerçekten miii?"

    Jisung'un bu söylediğiyle kıkırdamıştım gerçekten çok tatlı gözüküyor.

    "F:Evet."

    "J:Saol Felix ya sen olmasan napardım."

    "F:Az önce sizin gibi arkadaş olmaz olsun diyen kimdi peki."

    "J:Ben onu Seungmin'e söyledim bikere."

    "S:Benim ne suçum var ya!"

    "J:Sus sen konuşma!"

    Onlar atışırken otobüsümüz gelmişti. Birlikte otobüse bindik Ben tabi Jisung'la oturdum Seungmin de oturdu ama onun yanı boştu. Tam o sırada Jeongin nefes nefese otobüse binip Seungmin'in yanına oturmuştu Jeongin hep her yere geç kalır onu bundan vazgeçiremiyoruz evde iki saat ne yapıyorsa artık.

    Gideceğimiz yer yarım saatlik bir yoldaydı otobüs kalkmaya başlarken Jisung birden konu açtı.

    "J:Felix yine mi çillerini kapattın,kaç kere konuşmuştuk bunu."

    "F:Ne yapayım Jisung sevmiyorum işte anlasana."

    "J:Sana çok yakışıyor ama."

    "F:Ben sevmiyorum bence yakışmıyor."

    Jisung daha fazla konuşmamıştı çünkü biliyordu bu konularda hassas olduğumu.Neyse ben de kablosuz kulaklığımı çıkartıp bir tanesini kulağıma taktım öbürünü takmadım çünkü birisi bana seslenirse ya da duyuru gibi bir şey yapılırsa duymak istiyorum.En sevdiğim müziği açtım ve dinlemeye başladım.

    Kamp yerine vardık benim için çok hızlı geçmişti ormanın içine girdiğimizde öğretmen hem duyuru yapmak için hem de kamp malzemelerini vermek için öğrencileri topladı.

    "Hoca:Şşşt dinleyin. Bu okulun zorunlu kıldığı bir gezi olduğu için herkes burda ve ne yazık ki herkesin kendine özel çadırı olmayacak yani çadırlarda 2 kişi kalacaksınız.Okul önceden kalacak kişiler için liste hazırladı liste sağdaki ağacın üstünde asılı. Ve ayrıca burda yaptığınız görevler için ayrı performans puanı vereceğim şimdi çadırlarda beraber kalacağınız kişiye listeden bakın ve çadırınızı beraber kurun."

    Ne!! bu kadın gerçekten bizi sınıyor olmalı ne yapmaya çalışıyor.

Neyse listeye baktım bir de kimi göreyim...

Devam edecek...

_________________________________________

    Evet en heyecanlı yerinde kestim ki kafayı yiyin diye hehe

Neyse sonraki bölümü bi 3-4 güne atarım.

Bu arada yorumlarınız ve oylamalarınız bana destek verdiği için bölümleri daha erken atabilirim yani yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

    Sonraki bölümde görüşürüz💋muah.