on beş

2.3K 148 95
                                    

Yeni bölüm geldi diye sevindizi dimi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yeni bölüm geldi diye sevindizi dimi

Bence hemen sevinmeyin bence fikrimce😉

,,,

Kim bu yelloz diye aklımdan geçirdim. Ömer elini elimden çekerek kıza döndü. "Kimsen yaw çıkaramadım vallahi" diye tepki verdi Ömerim ne konuşuyorsun ya diye geçirdim içimden nereden cıkmıştı bu kız "ben Seher ya 12 c Seher Turan" Ömer kaşlarını kaldırarak baktı. "Liseden seher"

"Evet" diyerek gülümsedi kız Ömer'e. Yolluya bak sen. "Gel otur istisen" kaşlarımı çatarak Ömer'e baktım lakin o benim değil öfkemin varlığımın bile farkında değildi sanki çünkü kızı masaya çağırdığında izin alma gereği bile duymamıştı. "Ömer" dedim kısık bir sesle fakat sarı yellozun "olur" sesi benim sesimi ezmişti. Resmen ikisi de sohbet muhabbete dalmış benim varlığımı unutmuşlardı özellikle Ömer. İçimde derin bı burukluk, hüzün vardı. Bir saate yakın bir süreden sonra kız ayaklandı tam bir oh çekecekken tekrar Ömer'e döndü. "Ömer numaran bende yok" demesiyle "e yani" diyerek kıza baktım. Kız kaşlarını çatarak bana döndü. "Pardon"

"Pordon"

"Kimsin ya sen" ayaklanarak kıza döndüm

"Asıl sen kimsin kızım bak seni şuracıkta yol-"

"Ulaş" Dişlerini sıkarak konuşmuştu. Ömer'in sesiyle ona döndüm. Kaşları çatık sert bakışları üzerimdeydi. "Ama Ömer"

"Ulaş yeter" kız zafer gülüşünü bana atarken ben tekrar tabureye oturdum. Ömer kızı yolcularken ben de ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Gölgesini üzerimde hissettim. "Kalk hade"

"Ben gelmiyorum" diyerek burnumu çektim.

"Ulaş"

"Hep ulaş hep ulaş" gözlerini yumarak sabır dilendi. Dizlerinin üzerine çökerek benimle yüz yüze geldi.

"Kusura bakmayasın" gözümden bir damla yaş süzüldü.

"Ne demek kusura bakma Ömer ya resmen kızın yanında beni küçük düşürdün"

"Ulaş sen ilk sataşisen kıza sonra diyisen niye kızıyon"

"Ya Ömer bırak Allah aşkına bazı şeyleri biliyorsun ama bilmezlikten geliyorsun" kaşlarını çatarak baktı bana.

"Ne biliyem ben oğlum"

"Göstermemi ister misin" Ömer merakla

"Göster bağam" dedi. Anlık gelen bir cesaretle dudaklarımı dudaklarına hızlıca yapıştırarak hareketsizce durdum. Ömer'in gözleri irice açılmış benim gozlerimse kapalı ve ağlamaktan ıslanmıştı. Dudaklarımı tam hareket ettirecekken Ömer hızlıca kendini geri çekip kaşlarını sertçe çatmıştı. "Ö-ömer ben b-ben özür dilerim çok ö-ömer" gözümden yaşlar süzülürken cümle kurmaya çalıştım. Ömer ayaklandı. "Arabaya bin" diyerek o da arabaya doğru yürüdü. Yaptığım yanlışı kavramak pek geç olmamıştı. Arabaya bindim yol boyunca ağzını açıp tek kelime dahi etmemişti. Eve vardığımızda da aynı şekilde gözü bana dokunmuyordu bile.

La bize her yer DiyarbakırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin