İyi okumalar bebetolarım
'ÖMERRR'Önemli bilgi: seveyrum siziii
,,,
Araba eve doğru yaklaşmış, inme vaktimiz gelmişti. Heyecanlıydım, Ömer hemen yanımda karizmatikçe kapıyı açtı ve arabadan çıktı, bende ardından çıktım. Etrafima baktım. güzel bir yere benziyordu. Mahalleydi çoğunlukla 2 katlı ve müstakil tatlı evler vardı. Bir sürü çocuk görmüştüm hepsi kendi hallerinde oyun oynuyorlardı. Aralarından biri yanımıza gelerek Ömer'e döndü.
"Ömer abe nerdesen yaww hane tek kale maç yapacaktığ " çocuk beni görmemişti bile 15-16 yaşlarında gibiydi. Önümdeki Ömerle konuşmaya başlamıştı. Ömer çocuğun kafasına vurup "Azoo oğlum git dersini çalış kuçukk(köpek) sonra oynarız misafirim vardır hadee hadeee" diyip çocuğun kalçasına nazik(!) bir şekilde tekme atmıştı. Çok tatlı geldi gözüme anlık, acaba bizim veledimize nasıl babalık yapacaktı diye düşünürken farkettiğim kıroluğu düşüncelerimi silip attı ne kadar da kırocooo diye geçirdim içimden 'eyy aşk neden bu kadar kırocasınn'
Ben onun hakkında tuhaf tuhaf şeyler düşünürken bana dönüp parmağını şıklatmıştı
"Oğlum niye öyle yetim gibi durisen gel haydee anam şimdi çok ğoş yemekler yapmiştirr. Açsen değil farketmez aç olmasanda yiyecaksan anam yedirmeden bırağmaz insanii"
O durmadan konuşurken sadece kafamı sallamakla yetindim o konuşsun ben sabaha kadar dinlerdim onu.
Ne ara ona bu kadar tutulmuştum yemin ederim bende bilmiyordum "Ulaa mesajlaşirken bır bırrr kafamin etini yiyidın şimdi bebe gibi olmişsan ha " ters ters baktım ona. Haklıydı aslında, ben ki ben 'Ulaş Akay' böyle sessiz sakin, daha neler. Bir an önce kendime gelmeliydim. Ne böyle mıy mıylık lann
"ne zaman bır bır ettim ki ömer .Sana bır bır edemeden engelledin beni, hatırlatmak isterim"
Ben alıngan alıngan konuşurken önce tebessüm etti sonra aniden yüzü düştü. Niye düşmüştü ki, gözü bir yere takılmıştı, baktığı yere bakınca gözlerinin, dışarıdaki bir çift erkek ayakkabısına takıldığını farkettim. Birden durdu, önüme geçerek kollarımı tuttu
'lann lannn ne yapıyorsun kara kaşlım bayılacağım yaa' boyum ona göre kısaydı, eğildi hafif bir şekilde sonra dudakları aralandı
"babam evdedir sakın yanında tuhaf hareket etmiyesen, ağzıma sıçar, vallaha bu sefer tek tokatla kalmam ha sana da karışmasını istemem, seni hewalamın(arkadaş) kardeşi diye tanıştıraram Mustafa'nın kardeşiyim dersin tamam?"
Dediklerinden sonra gözlerim doldu. Ona bunları ben yaşatmıştım, çok pişmandım çok kafamı salladım. Yine gözümün dolduğunu görünce
"Lan niye doldurmuşsan oğlum gözlerini, lan bebe gibi oldun haa ağlamiyasin bak burda öyle erkek adam ağlamaz, hemen üzerine gelirler ben izin vermemde kimsenin sana karişmasini sen yine de ağlama bebe"
Gözlerim, bana endişeli bakan gözlerinden dudaklarına kaymıştı. Şimdi öpebilseydim keşke. Çok öpülesi duruyordu dudakları, tekrar gözlerimi gözlerine çıkarınca bana şaşkın bi' yüz ifadesiyle bakmaya başladı. Sonrasında öksürmesiyle gözlerim iyice açılmıştı.
Utanmış mıydı o
Benim ona o gözle baktığımı yeni mi anlamıştı acaba. Ona yürüyordum ki daha da çok yürüyecektim. Bana alışana kadar ona tüm adımları ben atacaktım.
Öyle böyle evin önüne gelince tuhaf bir atmosfer oluşturduğumu fark ettim, biraz önce yaptığım şey yüzünden. Bir an önce kendime gelmeliydim. Şimdilik normal bi' arkadaş gibi davranmalıydım daha doğrusu öyle davranmak zorundaydım onun için.
Asla bir daha babasının ona dokunmasına izin veremezdim ki lakin vermezdim de, o yüzden kalabalık yerlerde arkadaşı olacaktım yanlız kalınca da ehe ehe şey bakardık artık yanlız kalınca "eee Ömer girelim mi eve artık kapının önünde kaldık öyle, almayacak mısın beni evine" dediğimde kahkaha atmıştı oyy oyy yerim seni.
O kahkaha atınca bende tebessüm ettim. kafası eğik güldükten sonra gözleri beni buldu daha sonra da gülüşümden kaynaklanan gamzelerimi.
Lan acaba bu kıronun fetişi mi vardı. Laa varsa da bundan sonra sadece benim gamzeme olacaktı. Yolardım vallaha başka gamzeli insanlara bakarsa. Şimdiden kıskanmaya başladıysam işim zor, neyse artık mecbur bol bol gülecektim çünkü çok güzel bakıyordu. Gözleri ışıl ışıl Ömer'i döverek sevme isteği çık lütfen aklımdann çık
"hade hade kaldığ kapi önünde bir giremediğ eve " kapıyı açmasıyla içeriden 2 ufak Ömer'in çıkması bir oldu.
"lan yuse bero ağzınıza sıçacağam sizin nereye gidiseniz içeri içeri yasak oğlım size dışari "ikisinin yakasından tutuğu gibi içeri girdi
"hade gir sende artık ayakkabıni çığar anam ağzına sıçar bağ, ondan koruyamam seni, e valla yeni terlik almiş pazardan varya öyle aci görmemişem" diyip hala yakalarından havaya doğru tuttuğu kardeşleriyle içeri girdiler bende bön bön arkasından baktım Ömer'in.
Artık içimden 'gazamız mübarek olsun' diyerekten içeri adım attım...
,,,
Yeni bölümde görüşmek üzere yavrucaklarım söz verdim diye attım bu bölümü hadi sizi öpüyorum kendinize iyi bakın 😽💓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
La bize her yer Diyarbakır
FanfictionCanı sıkılan Ulaş salladığı bir numaradan Diyarbakır'lı bir Kürdü tutturur