"Efsaneye göre bekar bir dişi bekar bir erkeğin boynuna kollarını dolar ve yedi saniye o pozisyonda kalırlarsa,tüm ruhlar bir olup tanrıya onların kaderlerini bağlaması için yalvarırmış."
[taehyung&lalisa]
-Bu kitabın kapağı reallita tarafından tasa...
Hatırlatma, Bu kitaptaki tasvirlerle karakterlerin gerçekte ki görünümleri çelişiyor.Hayal gününüz genişliğine sığınarak Taehyung'un mavi gözlü esmer tenli ve oldukça uzun boylu olduğunu Lalisa'nın ise kehribar gözlü ve açık kahverengi saçlarının olduğunu belirtmek isterim.Bunlar en belirgin özellikleri olduğu için tekrardan hatırlatıyorum.İyi okumalar <3
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben yenice saksıya serpilmiş tohumum sevgili; Büyüyecek filiz açacak benliği. Aman çiçek verecek sanma sen beni, Umut olarak yeşertmek istemem sende,kendimi. Etraf sessizleşecek arşa kalkınca zaman, Tanrı'nın gözünde hak edendir kazanan. Tanrının yıldızlarıyla süslediği hediye, Okyanusa değdirdiği ten. Çiçeklerde serpiştirmişti üzerine ama , Tanrının sevmediği kuluydum ben. ⚜️
"NE DEMEK VANTE İLE KARŞILAŞTIN!"
Roseanne'nin sessiz çığlığı odamızı kaplarken umursamaz bir edayla yatağımda yaslanmaya devam ettim.Gözleri fal taşı gibi açılırken sağ elini alnına vurup tok bir ses çıkardı.Ardından telaş içinde odada olta atmaya koyuldu.
"Kes şunu.Krallıkta ki milyon tane insan içerisinde beni tanıyacak hali yok ya."Yoktu.Olması saçma olurdu.Ayrıca basit bir kızın peşine düşecek değildide.Normal şartlar da asla onunla rast gelmemişken şimdi mi gelecektim?Deli saçmasıydı bu işte.
"Lalisa maskemi indirip tehdit etti diyorsun.Tanrım!Ya bir de Ev'in öğrencisi olduğumuzu öğrenirse?O zaman başımız büyük belada demektir.Yüce İsa aşkına!Böyle bir hatayı nasıl yapabildin?"Hiddetle saçlarını savunurken onun ilk defa bu kadar gergin olduğunu gördüm.Korktuğu şey neydi bilmiyordum ve anlayamıyordum.Babası sırf bu yüzden asla ona kızmazdı.Ev'den atılsa bile gidecek gerçek anlamda bir evi vardı.Ortalığı velveleye verecek kişinin ben olması gerekirken Roseanne'nin tutuşması saçmaydı.
"Hepsi o kırmızı meyvelerin yüzünden.Onlar olmasa içmeyecektim o sarı sıvıdan."Kendi kendime söylenirken Roseanne'nin söylemleri bitmemiş üstüne artmıştı.
"Kırmızı meyve ve içki mi?Aklımı kaçırmak üzereyim.Gidip önce ayılmak için insanların yediği meyveyi yiyip ardından tadının acılığından dolayı içtiğini söyleme sakın bana."Gözlerimi kaçırarak cevap vermiştim."Yaptın."
"Bana söyleneceğine kendine bak.Hadi benim peşimi aksilikler bırakmadı.Sana ne olduda görevi yerine getiremedin?"Hırsından dört köşe olmuş şekilde saçlarını karıştırmıştı sorun üzerine.
"Ah o yüzü tavşanı andıran herif yüzünden."Kaşlarımı çatarken açıklamaya devam etti."Sana işareti çaktıktan sonra,ki gördüğünü düşünmüştüm, işaret ettiğim yere doğru ilerledim.Ahmağın biri sarhoş olmuş daha ilk saatlerde.Yanımdan geçerken bana çarptı ve üzerine tüm kadehi boşalttı.Ardından özür diledi.Önemli değil diyip geçiştirmeme rağmen neredeyse tüm hizmetlileri başımıza topladı.Ardındansa bana bunu verdi."Elini dün ki elbisesinin iç kısmına attı.Ve sonrasında bana uzattı.
