5. BÖLÜM "Ayağa Kalkmak"

1.1K 67 3
                                    

Seyran büyük stüdyoya girip etrafına baktı. Kostümler, ışıklar, kameralar, makyaj masaları ve oradan oraya koşuşturan bir ekip. Yeni bir hayata adım atmıştı. Alışık olmadığı bir hayata. Alışmanın zor olacağı bir hayata. Ne olursa olsun üstesinden gelecekti bunun. Bu süreçten güçlenerek çıkacaktı. Tüm çabası bunun için değil miydi zaten?

Ekibin yönlendirmesiyle makyaj masasına yerleşti ve aynadan kendine baktı. Son zamanlarda olduğu gibi yine gülmüyordu yüzü. Bugün yeni hayatının ilk günüydü ama heyecanlanamıyordu. Hak ettiği özgürlüğe kavuşmasına çok az kalmıştı ama hevesi kalmamıştı sanki. Keşke böyle olmak zorunda olmasaydı.

Makyajı yapılırken yanında sadece Suna vardı. Defne Hanım ve Efe Bey henüz gelmemişlerdi. İki gün önce evde yaşanan rezillikten sonra ikisinden de ses çıkmamıştı. Önce iş bozulacak diye çok korkmuştu ama dün aldığı telefonla çekime çağırılmıştı. Kafasını dağıtmasına yardımcı olacaktı bu çekim. Evde düşün düşün kafası patlamıştı.

İki gündür Ferit'ten ve Halis'ten ses çıkmamıştı. Bu biraz şüphe uyandırıcıydı çünkü Ferit o gün delirmiş gibi terk etmişti evi. Nereye gitmişti, ne yapmıştı, şu an neredeydi bilmiyordu Seyran. Bilmek de istemiyordu. Merak etmek de istemiyordu ama ediyordu işte. Bileğindeki zincirleri bile kırmıştı ama gönül bağını kıramıyordu bir türlü. Yüzüğü çıkarmıştı ama Ferit çıkmıyordu aklından. Çıkmıyordu işte. Seyran oturmuş onun için endişelenirken o büyük ihtimalle hayatına normal bir şekilde devam ediyordu ama Seyran yine de düşünmeden edemiyordu işte.

"Ablacım Efe Bey ve Defne Hanım geldiler."

Suna'nın uyarısıyla aklını toparlamaya ve işine konsantre olmaya çalıştı Seyran. Önemli bir projenin sorumluluğu vardı üzerinde ve tüm ekip bunun için toplanmıştı. Kimseyi zorlamadan, mağdur etmeden bu işi tamamlamak en büyük dileğiydi.

"Selam kızlar. Nasılsınız?"

Defne tüm enerjisiyle ortamı canlandırdı. Onu işi buydu zaten. Son yaşananlardan sonra Seyran'ın keyifsiz olması normaldi ve Defne'nin işi onu enerjik tutmaktı.

"Hoş geldiniz. Çok iyiyiz sizler nasılsınız?"

"Harikayız, heyecanlıyız, bomba gibiyiz!"

Seyran gülümsedi fakat Defne Hanım'ın enerjisine yetişmesi mümkün değildi.

"Seyran'cığım çekimlere başlamadan önce seninle bir iki dakika konuşabilir miyiz? Özel olarak."

Efe'nin talebi üzerine ekip makyaj odasını boşaltıp Efe ve Seyran'ı yalnız bıraktı. Seyran gergince bekliyordu adamın sözlerini. Son yaşananlar üstüne söyleyecek bir şeyleri olmalıydı elbette.

"Son yaşananlardan sonra... iyi misin Seyran? Yardım edebileceğim bir şey var mı?"

Seyran garip bir his hissetti midesinde. O his gülümseme olarak yayıldı yüzüne. Bu süreçte kendisini düşünen biri vardı demek. Olan bitenle değil Seyran'ın iyiliği ile ilgilenen biri. Yardım etmeye hazır biri.

"Daha iyiyim Efe Bey sağ olun. İşimizi aksatacak bir şey yok, içiniz rahat olsun."

"Hayır yanlış anladın beni Seyran. Derdim iş değil. Derdim bir genç kadının yaşamak zorunda kaldıkları. Maruz oldukları. Ferit ve sen... boşanacak mısınız?"

Seyran'ın yüzündeki gülümseme soluverdi. Kendisini düşünen biri vardı ama mutlu olamıyordu bunun için. Çünkü kendisini hiç mi hiç düşünmeyen bir adamla evliydi. Olan biteni umursamayan bir adamla, iki gündür sesi soluğu çıkmayan bir adamla...

SON PİŞMANLIK (SeyFer / Yalı Çapkını)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin