Ebru koltukta uyuyakalmışken Mert'in ağlamasıyla uyanır. Korkuyla yanına giderek uyandırmaya çalışır. Onu korkutmamak için sakince saçlarını okşayarak Mert uyan hadi kabus görüyorsun. Aç gözlerini yalvarırım uyan hadi derken Mert gözlerini açar.
Ebru çok şükür iyi misin çok korktum derken Mert bir anda yalvarırım beni bırakma diyip Ebru'nun dudaklarına yapışır.
Ebru neye uğradığını şaşırmış bir şekilde kalakalır sonra toparlanıp Mert'i kendinden uzaklaştırır.
Ebru Mert yapma iyi değilsin diyip iter yanından kalkacakken Mert sıkıca elinden tutar gitme en azından bu gece yalnız bırakma beni der Ebru ne yapacağını bilemez ve dayanamayıp Mert'in yanında kalır
Sabah olduğunda Mert uyanır tam kalkacakken Ebru'nun omzunda uyuduğunu görür gülümseyerek bakarken Ebru uyanır
Ebru (uyku sersemi gülümseyerek): Günaydın bitanem (derken birden sıçrayarak) ne diyorum ben ya Mert ben uyuyakalmışım özür dilerim canını mı yaktım çok mu yüklendim sana gerçekten kusura bakma içim geçmiş
Mert (gülerek): Bir sakin ol otomatiğe bağladın gidiyorsun canım yanmadı iyiyim ben hatta sayende çok iyiyim
Ebru gerçekten mi bak bir şey varsa söyle deyip tekrar panik bir şekilde Mert'in ateşini ölçmek için alnını öper ateşinin düştüğünü görünce bu kez rahatlamış bir şekilde nefes verir
Ebru: Oh çok şükür düşmüş ateşin
Mert (gülerek): Eee hemşire hanım kaç dereceymiş ateşim yaşayacak mıyım bari
Ebru: Dalga geçme benimle dün geceki halinden sonra o kadar korktum ki
Ebru ağlayacak gibi olduğunda Mert ona takılmayı bırakıp sıkıca sarılır.
Mert: Sen bakma bana şaka yapıyorum sadece hem bak bana sayende çok iyiyim nasıl teşekkür etsem bilmiyorum bebek gibi baktın bana ama sende perişan oldun git dinlen biraz
Ebru: İyiyim ben merak etme hem bunları gece devriyesini planlarken hatırlatırım. Şimdi Rıza babayı arayayım o da merak ediyordu seni sonra da güzel bir kahvaltı yaparsın (diyip Rıza babayı arar) alo baba
Rıza baba: He kızım söyle Mert nasıl oldu iyi mi
Ebru: Daha iyi baba gece ateşi 40a çıktı ama Yavuz geldi hallettik düştü şimdi merkezde durumlar nasıl sakin mi geleyim mi
Rıza baba: Şimdilik sakin acele etmeyin Mert iyice toparlanana kadar yanında kal burayı da merak etmeyin
Ebru: Tamam baba sağ ol kolay gelsin size
Rıza baba: Sağ ol Mert'e selam söyle diyip kapatır
Ebru: Evet sayende bugün de izinliyim baş komiserim şimdi bunun şerefine sana mükellef bir kahvaltı hazırlayacağım istediğin özel bir şey var mı
Mert: Yani senin elinden zehirde olsa yerim ama bir şey var aslında canımın çektiği yani yüzsüzlük saymazsan
Ebru: Olur mu öyle şey bugün sana her şey serbest emret ne istiyorsun
Mert: Peki o zaman hasta şımarıklığından faydalanarak senin evdeyken kahvaltı da bir omlet yapmıştın çok lezzetliydi yine yapar mısın
Ebru istediğin omlet olsun canım derhal deyip mutfağa geçer kahvaltı yaparken Ebru dayanamayıp Mert'in iştahla yemek yemesini izler gülerek
Ebru: Daha önce hiç bu kadar iştahlı yemek yiyeni görmemiştim çok acıkmışsın gerçekten
Mert: Aslında çok iştahlı biri değilim ama bu omlet yoldan çıkarıyor beni ellerine sağlık
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TERS YÜZ
Actionilk hikayemi arka sokaklar ve içerde karışımı yapıcam ilk defa deniyorum bakalım nasıl olacak pek deneyimim yok o yüzden hatalarım olursa şimdiden özür dilerim yönlendirmelerinizi bekliyorum