SÜRPRİZ

89 18 9
                                    

Ebru: Kızım ne yapıyorsun öyle çocuğun içine düşeceksin az geri bas

Ceren (iç çekerek): Ay kızım bu ne böyle çok yakışıklı taş gibi eğer bütün polisleriniz böyleyse ben an itibariyle reklamcılığı bırakıp polis akademisine giriyorum.

Ebru: Saçmalama ya bak onun yanında da böyle konuşup rezil etme beni

Ceren: Kızım noluyo sana hayırdır şaka yaptım bana bak geldiğimde de hayran hayran bakıyordun ona yoksa etkilendin mi ki hiç şaşırmam

Ebru( kızararak): Bak elimde kalıcan he hemen sil o imayı kafandan adam benim baş komiserim neyse  içeri geçelim yalnız kaldı zaten.

Ceren(manidar bir tavırla): Hiç inanmadım ama neyse

İçeri geçtiklerinde şaşkınlıkla kalırlar.

İçeri geçtiklerinde şaşkınlıkla kalırlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

EBRU'DAN

Mert koltukta uyuyakalmıştı. Sessiz bir şekilde üstünü örtüp salondan çıktık. Yatağa uzandığımda bu günü düşündüm. Enteresan bir şekilde çok keyifliydi hatta bir an hiç bitmese keşke bile dedim. Sabah erken kalkıp kahvaltı hazırladım. Fırından sıcak poğaça ve simit aldım. Geldiğimde Mertle Ceren daha uyanmamıştı. Sofrayı hazırlarken bu aralar en sevdiğim şarkıyı açtım.

 Ben kendimi şarkıya kaptırmışken Mert'in gülümseyerek beni izlediğini gördüm

Ebru(neşeli bir şekilde): Günaydın gürültü yapıp uyandırdım mı seni

Mert: Günaydın yok uyanmıştım zaten bu kadar enerjik ses ve bu güzel kokuya dayanamadım (dediği kulağına tuhaf gelince düzeltmeye çalışır). Yani poğaçanın kokusunu diyorum.

Ebru (gülümseyerek): Rahat ol anladım onu hadi sofraya geçelim ceren hanım güzellik uykusunda kolay kolay kalkmaz.

Mert: Tamam eline sağlık her şeyi sen mi hazırladın

Ebru: Yok görünmez cücelerde yardım etti. Ay altı üstü bir kahvaltı abartmasan hadi afiyet olsun. Yemeklerini yerken bir yandan da sohbet ediyorlardı.

Ebru: Ceren dün biraz zevzeklik etti ama iyi kızdır aslında sadece  biraz geveze 

Mert: Yok önemli değil fark ettim onu 

Derken Ceren uyanır. Pürneşe yanlarına gelir.

Ceren: Günaydın 

Ebru: He uyandı prenses hadi çayını al gel her şey hazır.

Ceren: Ooo döktürmüşüz Ebru hanım diyip çayını alır.

Mert: Ya bu arada ben dün için özür dilerim içim geçmiş rahatsızlık vermedim umarım. 

TERS YÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin