Tekrar merhaba,bölümler arasında baya kopukluk olduğunu biliyorum,üzgünüm sanırım bu kitap ne günlük ne biyografi sadece düşüncelerimi yazdığım bir defter gibi birşey ama olsun yorumlardaki konuları da yazabilirim eğer gelirse...
İyi okumalar:)Şu stresli üç haftadan sonra bana motivasyon sağlayan tek şey kitaplarım ve en iyi arkadaşlarımla konuşmaktı. Konuşamadığımız zamanlar sadece kitaplarım oluyor.
Bölümü yazmadan önce "Çikolataca Konuşur musun?" adlı bir kitaba başlamıştım. Ve MÜKEMMELDİ. Hala devam ediyorum okumaya ve hikayesi Suriyeli bir göçmenle arladaş olan -en iyi arkadaşlar bence-bir İngiliz çocuğunu anlatıyor. Şu anlık
Kızın yaptığı Türk lokumlarını
satacaklar ama bir terslik olacak.
Nedense bu arkadaşlık temalı kitaplar akıcı ve güzel oluyor Oradaki anakarakterin
arkadaşlıklarını sağlam tutma çabası ve ürkek bir şekilde başlayan kardeşlikler cezbedici.
Okumaya devam ediyorum. Çok sürükleyici bir hikaye ve üzüldüğüm bir nokta var: Suriyeli kızın -Nadima-
Akrabalarının çoğu ölmüş.Ve şimdi öğrendim,kız bir yarışmadan kazandıklarını Nadima nın ailesine bağışlayacaktı ama Nadima sahneyi ağlayarak ve kızgınlıkla terk etti.
Ama son son derece mükemmeldi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiçliğin Evi
Non-Fiction... İlk olarak, bu kitaptan öyle maceralar,dramalar beklemeyin. Ben sadece ortaokullu bir kızım. Günlük yaşamımda öyle dünyayı kurtarmak falan da yok. Sadece belirli konulardaki düşüncelerimi buraya yazıyorum.