"bunda abartacak ne var yani Allahım ya hem komutanımız yanlış anladı demek istediğimi"
Gerçekten bu sohbet sıkmaya başlamıştı yeminle yaa ama olmazki yani bir şey dedim diye düşünürken
"Allahım alemsin bacım valla" dedi Süleyman abi
"Hahah dimi " dedim bende daha sonra koyunları yayalatacağımız yere geldik ve hepimiz çimlere oturduk ve konuşmaya başladık daha sonr aklıma gelen dahiyene fikirle
"Doğruluk mu cesaret mi oynayalım mı ne dersiniz hem daha iyi tanımış oluruz bir birimizi"
"Olur fark etmez" dedi akalp diğerleride onu onaylamış olunca oyuna başladık
" Şişe kapağı sorar diğer taraf açıklar ona göre" dedim onlarda beni onaylayan sesler çıkararak oyuna başladık ben çevirdim ve şansa sorma sırası bana cevaplama kısmı akalpe geldi
" Doğruluk mu cesaret mi"
"Cesaret". Hım aklıma gelen şeyle
"Berki öp o halde" dememle yanımdaki süleymandan sadece kendisinin duyabileceği ses tonunda konuştu fakat ben duymuştum
"Beni öp demeni isterdi komutanımda neyse" dedi bemde sanki duymamış gibi yapıp akalpe bakmaya devam ettim oda bana ciddi olamazsın bakışları atıyordu çünkü Berke kafasını yaklaşmıştı anlaşılan öpme konusuna bende hadi hadi diyen bakışlarla baktım Berke de kafasını yaklaştırdı yaklaştırdı ve tam yanağını komutanın dudağına değeceği an yüksek bir ses geldi
Çünkü akalp berkeye çok güzel bir Tokat vurmuştu ben olayın şokuyla berkeye bakıyordum sanırım fazla sert gelmişti ki
"Allah belanı versin ayseren kendini neden öptürmedin bak sana sinirlendi acısını beden çıkarıyor" demesiyle bu seferde sert bir Tokat daha yemesiyle dudağı kanamıştı
"İyimisin ya dudağın kanıyor"
"Sayende çokk iyiyim ya " demesiyle ben mahcup bir şekilde bakarken onlar gülmeye başladılar kısa bir gülmeden sonra oyuna devam ettik sıra bu sefer benle Berke gelmişti sorma onda cevaplama bendeydi
"Doğruluk mu cesaret mi gerçi neden soruyorum ki zaten doğruluk diyeceksin korkak seni"
" Ne münasebet ya cesaret diyorum" dememle kısa bir piç Smaili atıp
"Akalp komutanı öp " demesiyle şok bir şekilde baktım ve hepsi zafer kazanmış gibi bakarken gözlerim kısa bir akalp e değdiğinde o ise yapacakmıyım yapmayacakmıyım diye bakıyordu
"Ama olmaz ki ya ben yapamam böyle bir şey"
"Ohooo o halde telefonunu açıp bize vereceksin unutma şartları " ahh doğru ya eğer mızıkçılık yapan olursa o kişi telefonunu şifresini açıp ortaya koyacaktı ve diğerlerinde onun her uygulamasına girebilirlerdi ahh bunu göze alamam maalesef
"Off peki ama bunun acısını çok iyi alırım senden Berke gün gelir devran döner " dememle biraz uzağımda olan komutanın yanına gidip yanağına öpeceğim an kafasını öpmemem için geri çekip
"Bana sordun mu öpüp öpmeyeceğini" diyip yüzündeki anlamadığım sinirle bana bakıyordu gerçekten mi ben bunu unutmuştum ya ama bu şekilde yapmayıp daha nazik bir şekilde söyleyebilirdi bunu
" Zaten hata bende kusura bakma siz buraları toplayın ben koyunları toplayayım geleyim geç kalmayalım eve" diyip sinirle kalktım fakat arkamdan diğerlerinin sesleri geliyordu
"Siktir"
"Oha anına koyayım ya""Gerçekten bu sefer baya kırıldı" dedi son olarak Süleyman
...Gerçekten anlamıyorum yani ne yapmıştım ki olanlar ortadaydı bu kadar tepki vermesi gerçektende saçmaydı hemde fazlasıyla saçmaydı neyse diyerek koyunları ağıllarına koyup ilerledim onlarda zaten eve geçmişlerdi bende eve geçip banyoya girdim ardından banyoya girdim çıktığımda altıma siyah bir etek üstüne beyaz bir tişört giyip mutfağa annemle yengeme yardıma gittim
"Gerek yok yengecim hadi sen çık askerlerin yanına geç atıfta orada zaten" d annemgir yorulduğumdan dolayı beni mutfağa koymuyorlardı bende çardağa geçip stıfla akalpin yanı boştu bende onların yanına geçmektense süleymanla Berkin arasına geçip oturmuştum
"Haya neden yanımısa geymedin"
"Gerek yok halacım bak burasıda iyi"
"Peki haya naşıl işterşen" dedi kısa bir süre sonra yemekler geldi ve yemeğe başladık yemek sonrası çaylarla çardağa oturmaya devam ettik
"Ee anlatın bakalım yavrucaklarım nasıldı koyun yayma nasıldı yaylaları beğendiniz mi"
"Ahh eet sevil anne çok güzeldi" dedi Süleyman annem alıştırmıştı hepsini anne demelerine gerçekten annem kendine anne denmesini çokk severdi
"Yavrularım ev hazır artık geçebilirsiniz" dedi ama yüzündeki o burukluk çok belliydi akalp tam bişey diyeceği an annem dolu gözlerle yanımızdan ayrıldı ben açıklamak için
"Annem dediğim gibi askerleri kendi yavrusu gibi sever yavrularının yanından ayrılmasını istemez son olarak abimin gitmesiyle bu hassasiyeti daha da arttı sizin onun yanından yuvasının altından gitmenizi istemez" dememle hepsi kısa bir birbirlerine baktıktan sonra akalp konuştu
"O halde bizde gitmeyiz sizde isterseniz " dedi komutan o an elinde atıştırmalıkşarla gelen annem hemen ortama girip
"Gerçekten mi kalırmısınız bizimle "
"Eğer sizede rahatsızlık vermezsek kalırız sıkıntı yok ben ve timim için"
"Ne rahatsızlığı oğlum tabi tabii kalın " demesiyle annemin mutlu olması beni o kadar mutlu ediyorduki yüzümdeki tebessümle etrafa bakarken gözlerim akalpin gözlerinde kaldı gülümseme me bakıyordu benle gözlerinin kavuşmasıyla hemen gözlerini yere indirdi bende iflah olmazsın bakışlarla diğer tarafa döndüm
KISA OLDU BİLİYORUM AMA ÖDEVLERİM VAR GÜLOLAR ARTIK BİTTİKÇE YAZARIM BİRAZ UZUN SÜRE BÖLÜM GELMEYGİLİR BU SİZKERE BAĞLI NE KADAR BEĞENİP YILDIZA BASARSANIZ SİZİ O KADAR BÖLÜME BOĞARIM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yayla Güzeli
Teen FictionKinmiydi onların soluksuz nefes kesici aşklarını yok eden Yoksa İki kalbin birbirine olan güvensizliklerimiydi Sizde varmısınız yayla güzeli ile komutanın aşkına...