6.

106 19 4
                                    

"Alo hyung, ben babama biraz çıkıştım ve evi terk ettim. Bir iki günlüğüne sende kalabilir miyim?"

"Tabii ki, sormana bile gerek yok. Gel buyur."

"Teşekkür ederim hyung, hemen geliyorum."

Jisung, telefonu kapatıp Minho'nun evine doğru adımladı.
Apartmanın önüne geldiğinde içeri girip asansöre bindi, 6. kata basıp yukarı çıkmayı bekledi.

Sonunda yukarı çıkıp evin kapısını tıklattı. Kapıyı güler yüzle açan büyüğüne gülümsedi.
"Hoşgeldin, geç bakalım."

"Hoşbuldum hyung."

"Açmısın, yemek hazırlıyım mı?"

Küçük olan ceketini askılığı asarken kendine sorulan soruyu cevapladı. "Yok hyung, teşekkür ederim."

İkili salona geçip aralarına bir kişi daha oturabilecek şekilde boşluk bırakarak yan yana oturdular.

"Anlat bakalım, ne söyledin babana?" büyük olan kollarını birbirine bağlayarak konuştu.

Jisung, babasına dediklerinin hepsini harfine harfine büyüğüne anlattı.

"Böyle işte hyung. Aslında biraz pişmanım, sonuçta o benim babam ve babama cıkışmam çok yanlış birşey. Eve dönünce güzel bir dayak ve ceza beni bekliyor."
Pişman olduğunu belli eden sesi sonlarda üzgün bir ses tonuna dönüşmüştü küçük olanın.

"Haklısın ama baban biraz fazla abartıyor, böyle en küçük hatanda azarlayıp dövecekmi? Gerçekten böyle ebeveynleri anlamıyorum."

Jisung büyüğünün söylediklerinden sonra iç çekti.
"Haklısın hyung, işte benim ailem de böyle maalesef."

Minho iç çekti ve gülümseyerek
Küçüğünün saçlarını karıştırdı.
"Neyse, gel hadi yemek sipariş edelim mi?"

Jisung'un modu bir anda yükselmişti. "Olur, tavuk burger sipariş edebilir miyim?"

Minho, küçüğünün bir anda mutlu olmasını sevimli bularak gülümsedi. "Tabii ki edebilirsin, bende gimbap sipariş edeceğim."

İkili siparişlerini vermiş, ve yemişlerdi. Şimdi ise birbirlerine hayatlarından bahsedip dedikodu yapıyorlardı.

"Hyung, resmen seni kullanmış. Ben olsam hemen ayrılırdım."

"Biliyorum, aşktan gözüm kör olmuştu. Aşk böyle işte, insan gözünün önündekileri göremiyor"
Minho, konuşması bittikten sonra iç çekti. Şuanda eski aşkından bahsediyordu.

"Neyse artık yatalım mı? Çok uykum var." Minho bunu söylerken esniyordu.

"Tamam hyung, şey ben uyumadan önce bir duş alabilirmiyim? Bugün biraz fazla terledim de."

"Alabilirsin tabii ki, ben sana giysi ayarlıyayım odamdan alırsın."

"Tamam hyung, teşekkür ederim."

Minho, Jisung'a havlusunu verip odasına geçti. Jisung için kendi pijamalarından bir takım çıkarıp yatağın üzerine koydu. Sonrada yatağına uzanıp gözlerini biraz dinlendirmek için kapattı ama uykuya dalmıştı.

Jisung banyodan çıkınca odaya girdi ve gördüğü sevimli manzara ile gülümsedi. Minho yatakta kedi gibi kivranmiş, uyuyordu. Bu Jisung'un gözüne çok sevimli gelmişti.

Jisung hemen yatağın üstündeki pijamaları üzerine giyinip Minho'nun üzerine yorganı örttü ve yanına uzandı.

Dikkatlice yüzünü inceliyordu.
Pürüzsüz cildi, dolgun pembe dudakları, uzun kirpikleri, keskin çenesi, yüzüyle uyum sağlayan burnuyla mükemmel gözüküyordu. Jisung, Minho'nun yüzüne o kadar odaklanmıştı ki uykuya daldığından haberi bile yoktu

_______________________________________

Bölüm biraz gecikti
Çünkü biraz halsizdim

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 18, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

My Private Teacher || MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin