5

52 15 6
                                    

Arkadaşlar ben gazla çalışıyorum yb istiyorsanız bol bol yorum yapmanız lazım :')
-minnie
_________________

Mesajları görünce gözlerimi devirdim. Hyunjin neden Felix'le konuşmuştu ki? Felix ne zaman gelecekti? Ailesi beni severdi Felix'in ve kardeş gibi olmamızı istedikleri için hep birbirimizin yanında olup destek çıkmamızı isterdi. Benim ailem de öyleydi. Yani annem... Babamı tanımasam da eminim ki o da öyle düşünürdü. Felix çok sosyaldi ve herkes onu severdi. Hatta bu onun hep egosunu okşarken "Lee Felix herkesin tipidir." diyip hava yapardı. Bir ara sırf fotoğraflarına beğeni ve yorum yapmam için sosyal medya hesabı açtırmıştı ama o evden gidince hızla hesabı kapatmıştım. Trip atsa da dayanma süresi tam iki dakika on saniye sürmüştü onda da tuvalete gidip işemişti.

Sonunda ise parkın denize bakan bankında dalgaları izleme işim bitmiş saat gelmişti. Düşüncelerimden bir kaç dakika da olsa sıyrılmaya çalıştım çünkü bu randevu beni büyük düşüncelere sokacaktı. Aynı şeyleri anlatmaya alışsam da...

Aynı yalanları.

Hızla binadan içeri girdim. Düşüncelerim dağılsın diye merdivenleri hızlı hızlı koşarak çıktım. 7. kata ulaştığımda kapı açık bir adam bana bakıyordu. Önlüğünden doktorun o olduğu anlaşılıyordu.

Kolundaki saate baktı "77 saniye." dedi. Duraksayıp "Ne?" dedim. Anlamamıştım neyi kast ettiğini. "7. Kata 77 saniyede ulaştın Jisung. Her katta 11 saniye. Merdivenlerin uzun olduğunu var sayarsak ve peşinde birisi yoksa kaçtığın şey düşüncelerin." diye devam etti.

Diyecek bir şey bulamamıştım. "İçeri gelsene." dedi cevap vermeyeceğimi hissetmiş gibi. İçeri geçtiğimizde odayı imcelemeye başladım. Kahve tonlarındaki mobilyalar, siyah deri koltuk ve krem duvarlar garip bir biçimde çok uyumluydu.

"Alışırsın hızlıca odama ve bana umarım. Böylece daha rahat konuşuruz." dedi hafif tebessümle. Belli belirsis kafamı sallayıp o masasındaki sandalyesine ben de onun karşısına oturdum.

"Bugün ilk seansımız. Seni fazlaca yoracağım ki diğer seanslarımız daha rahat olsun." dediğinde kaşlarım çatıldı. Normalde ilk seansta yorulmayalım derdi psikologlarım ve psikiyatrlarım.

"Geçen gün birisi kliniğime geldi. Sen benimle tanışmasan da ben seninle o güm tanıştım Jisung. Bileklerine neden zarar verdin?" dediğinde aniden gelen sorusuyla donmuştum. Hyunjin cidden beni buraya getirmişti ve bu gerçek şuan daha net şekilde kafama dank ediyordu.

"B-bilmem." dedim. Siktir! Kekelemiştim.

"O zaman şöyle yapalım." dedi not tutmak için önünde açık olan defteri kapattı. Üzerinde adım yazıyordu. Siyah kapağın üzerinde altın harflerle yazılıydı.

Benim hikayemi içerecek olan bir kitaptı ama içinde masalsı karakterler ve destansı olaylar yoktu. Travmatik olaylar, kendini kontrol edemeyen aptal biri vardı.

"Bu seanslık not almayacağım ama dürüst olacaksın. Nasıl anlaşma?" dedi. Aklına aldığı notlar ne olacaktı?

Gözlerimi kaçırdım. Kesinlikle konuşmak istemiyordum. Önceki tüm doktorlarımı yalanlarımla kandırırken bu adamı kandıramayacağımı fark etmiştim.

Aklımdan çıkmayan başka bir detay ise Hyunjin'in beni kucağına almasaydı. Keşke kendi kendime uyansaydım o lanet mutfakta. Annem de fazla konusunu açmamıştı. Acaba fark etmemiş miydi? Yoksa... Sargılı elime çevirdim gözümü. Bunu saran Hyunjin miydi?

Sinirle dişlerimi sıktım. Aniden doktora döndüm. "O adam kucağındayken tam olarak nerelerime dokundu?" dedim. Sesim istemsizce sinirin verdiği sertliği yansıtmıştı. Doktor gözümün içine baktı.

Frapan//MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin