8.

23 5 22
                                    

Merhabalar efendimmmm

Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Bana sorarsanız ben iyiyim çok şükür.

Hazırsanız başlayalım o zaman

Medya:Hakan Korfalı

Sabah kalktığımda içeriden bağırışlar geliyordu.Elimi yüzümü yıkayıp içeri geçtim. Zeynep ve Hakan abi bağırıyorlardı.

"Ya abi bırak"

"Ya Zeynep abartma, sadece bir tane salatalık"

"Olsun daha sofra hazır değil"

"Banane çabuk hazırlasaydın o zaman"

"Çok kolaysa sen hazırlasaydın"

"Çenen değil elin çalışsın"

"Abii! Kapa çeneni"

"Bana bak ne dedin bana sen!"

"Duysaydın"

"Yeter, sizede günaydın"ikiside aynanda

"GÜNAYDIN!"Ellerimi teslim olmuş gibi kaldurdım.

" Tamam, sakin ne oluyoruz ya "diyip mutfağa gittim. Zaten her şey hazırdı, masaya koymaya başladım. Onlarda masaya oturmuşlardı. Aman zaten onlar bir yerlerini kaldırıp yardım etmesinler(!)

"Eee bugün işleriniz var mı" (Hakan)

"Var!" (Zeynep)

"Ne işin var senin" (Hakan)

"Abi hani ben hemşireyim ya"

"He ben onu unutmuşum"

"Senin işin var mı Leyla"

"Aslında benimde birisiyle görüşmem gerekiyor"

"Kiminle?"

"Boşver sen tanımazsın"

"İyi öyle olsun bakalım" kahvaltı bitmişti, sofradan kalkıcaktım ki Zeynep bana seslendi.

"Leyla"

"efendim?"

"Dün senin doğum günündü ben kutlayamadım, ama geçmiş doğum günün kutlu olsun" sanki kutlayamadığı için çekiniyor gibi duruyordu. Yanına gidip sarıldım.

"Önemli değil" çekildikten sonra odama gidip üstümü değiştirdim. Sonrada yatağımı topladım. En sonda telefonumu alıp Abdullah'ı aradım.

"Alo Abdullah"

"Efendim yengelerin birtanesi"

"Yalakalık yapma olum"

"Ben? yalaklık? ben ve yalakalık? tıh tıh tıh sana hiç böyle sözler yakışıyor mu yengem"

"Neyse konumuza dönelim"

"Hee söyle yengem"

"Ayy yenge deyip durmasana Abdullah"

"Ne diyem hoca hanım mı diyem? şah mı diyem yengeeee"

"Off kes, konumuza dönelim"

"Evet seni dinliyorum"

"Seninle konuşmak istiyorum,..... cafeye gelirsin."

"Benim işim vardı am-"

"Duyamadım"

"Tamam gelirim dedim"

"Heh şöyle ol, saat 14.00 orda olursun"

"Tamam yengemmmm" tam bir şey diyecektim ki yüzüme kapattı. Ama ben ona ne yapardım?

Telefonu koltuğa bırakıp üstümü değiştirmeye gittim.Altıma bir etek, üstüme bir gömlek ve süveter giydim, en sonda bir kahverengi çanta ve bir ceket giydim.

(Leyla'nın giydikleri) (çantayı bulamadım maalesef)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Leyla'nın giydikleri) (çantayı bulamadım maalesef)

İçeri geçtiğimde Hakan abi oturuyordu, Zeynep ise hazırlanmış kapının önünde bekliyordu . Oda birazdan çıkacaktı heralde.

"Hadi eyvallah gençler ben çıkıyorum"

"Eyvallah, eyvallah" (Hakan) bunu elini gögüsüne vurarak söylemişti. Kahverengi botlarımı giyip dışarı çıktım. Dışarıda da yağmur yağıyordu, hemen geri içeri girip şemsiyeyi aldım ve çıktım.

Ozan'lardan
Yazarın ağzından:

Ozan karısına sürpriz hazırlamıştı, ama eve geldiğinde karısı evde yoktu. Hemen odaya çıkıp etrafa baktı ama karısını bulamadı. Aklından acaba yine ne yaptım diye geçirdi ama giç bir şey gelmiyordu aklına. Odayı dolanırken bir kağıt gördü ve hemen açıp okumaya başladı. Okuduğu kağıdın altında da kendi ismi yazıyordu ama Ozan böyle bir şey ne yazmıştı ne de yazdırmıştı. Aklı almıyordu, kimin böyle yaptığını bir türlü çözemiyordu. Hemen en yakın arkadaşı Abdullah'ı aradı.

"Alo Abdullah"

"Efendim bro"

"Ben sana bir yazı yazdırmıştım sen o yazıya ne yazdırdın koçum"

"Şey"

"Ney" Abdullah sıkıntıdan artık tırnaklarıyla oynuyordu. O notu o yazdırmıştı ama ne olduğunu hâlâ çözememişti.

"Ne oldu ki abi"

"Elinin körü oldu, bu not ne olum sen beni delirtmek mi istiyorsun? Gitmişsin bu bir oyundu falan yazmışsın."

"Abi sen sürpriz yapıcam diyince benimde böyle bir şey aklıma geldi, ne biliyim ben senin yanına gelir sende ona sürpriz yaparsın sanmıştım. Yanlış bir şey yaptıysam kusuruma bakma"

"Gerizekalı kız yanıma gelmedi. Direkt İstanbul'a dönmüş. Hem sen Leyla'nın nasıl bir kız olduğunu bilmiyor musun"

"Nasıl bir kız ki"

"Leyla hırslıdır, eğer ona biri ihanet ederse affetmez"

"Ama seni affetti"

"Ben bir şey mi yaptım, o ben onu aldattım zannetti ama yanlış anladı, yoksa ortada öyle bir şey yok"

"Abi zaten ben İstanbul'dayım ya, yengede benimle konuşmak istedi. Aslında gitmicektim ama zorladı  cafede onunla konuşucaktık. O zaman ben orda söylerim notu benim yazdığımı"

"Anladım tamam, düzelt şu işi"

"Anladım tamam" telefonu bırakıp üstünü değişti ve Leyla'ların konağına doğru gitmeye başladı.

Leyla'nın anlatımıyla

Cafeye geldiğimde Abdullah daha gelmemişti. Bir masaya oturup beklemeye başladım. 10 dk sonra kapı açıldı ve içeri Abdullah ve Ozan girdi.

Kesitikkk

Nasıl buldunuz?

Kendinize en benzettiğiniz kişi?

Soğmaya başladığınız kişi?

bir kullanıcıdan bahset

643 kelime

Kendinize iyi bakın hoşça kalın 💗💋

     👇💛

Güvensizlik|Berdel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin