Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seyran ışıklı aynadaki yansımadan kendini süzdü. Bambaşka biriydi sanki aynadaki. Duruşu, bakışı, gözleri.... bambaşka biriydi. Güçlü görünüyordu. Kalp kırıklıklarının hiçbir izi okunmuyordu yüzünden. Sadece gururun izi vardı. Başardığı işin gururu parlatıyordu gözlerini.
Üzerindeki uzun, yeşil, saten elbise Seyran için özel olarak üretilmişti. Seyran'ın da çizgilerini taşıyan bir elbiseydi bu. Sınırlı sayıdaydı. Seyran'ın bir çizimi hayat bulmuştu ve onu üzerinde taşıyordu şimdi. En büyük hayallerinden biri gerçekleşmişti. Sırada daha büyük hayaller vardı. Okuyacaktı, bir mesleği olacaktı, kendi parasını kazanacaktı ve kendine istediği gibi bir hayat kuracaktı. Kimseye bağlı olmadan, kimseye boyun eğmeden, kimseye minnet etmeden. Kendi ayakları üzerinde!
"Seyran'cığım kuğu gibi olmuşsun. Çok zarifsin. Harika! Bu akşam tüm gözler üzerinde olacak."
Seyran gülerek Defne'ye döndü. Defne'nin emeği ve yardımı çok büyüktü bu işte. Hem iş hem özel hayatında yanında durmuş ve destek olmuştu. Örnek aldığı bir hemcinsinden bunları duymak mutluluk vericiydi. Bulutlar üzerinde uçuyordu Seyran.
"Teşekkürler Defne Hanım. Sizin sayenizde. Sizin yardımlarınız olmasaydı olmazdı."
"Kendine haksızlık etme lütfen. Çok iyi bir iş çıkardın. Yaşadığın olumsuzluklara rağmen pes etmeden çalıştın, dik durdun. Şimdi emeklerinin karşılığını alma vakti. Asıl sen olmasaydın olmazdı."
"Sağ olun."
Seyran'ın karşısına ilk kez böyle bir fırsat çıkmıştı hayatta. Yeteneğini ve çalışkanlığını kanıtlayabileceği ilk fırsatı çok iyi değerlendirmişti. Şimdi de başarmaya çok yakındı. Yakında mutlu sonla bitecekti bu yolculuk. Önüne yeni kapılar çıkacaktı.
"Seyran bu akşam seni Fransız yatırımcılarımızla da tanıştırmak istiyorum. Tabi sen de istersen. Projemizden ve senden oldukça umutlular ve heyecanlılar. Yeni projeler yapmak isteyebilirler seninle. Bir değerlendir istersen."
Efe'nin Seyran'dan beklentileri çok fazlaydı. Seyran'ın harika bir seçim olduğunu en başından beri biliyordu zaten. Ama birlikte çalıştıkları dönemde buna iyice emin olmuştu. Seyran, yıllardır parlamasına müsaade edilmemiş bir yıldızdı. Efe ile birlikte çok güzel parlayabilirdi.
Seyran'ın böyle bir teklif beklemediği belliydi. Yüzünden şaşkınlık ve tereddüt bulutları geçmişti. Bu kadar büyük bir adıma henüz hazır mıydı emin değildi. Daha yeni atılmıştı bu sektöre. Sektörün dalgalı suyuna alışması gerekiyordu önce. Bir de hali hazırda devam eden bir boşanma süreci vardı. Ya da devam edemeyen... Boşanma için her şey hazırdı. Avukatlar, başvurular... Yalnız iki imza gerekiyordu; Seyran ve Ferit'in imzası. Ferit imzalamamakta ısrar ediyordu, Seyran da henüz imzalamaya vakit bulamamıştı. Çok yoğundu tabi, çekimler, lansman hazırlıkları falan. Vakti olmamıştı. Çok yakında imzalayacaktı tabi.