LOVE -Bölüm: 2

89 9 13
                                    

Sabah alarma uyanmış ve yatakta tavanla bakışıyorduk. Bunun daha fazla boyle devam etmesine dayanamayacağımı anladım, rahat yatağıma veda ettim. Lucy'nin söylediğine göre bugün Hayes Grier gelicekti. Kimseye kendimi kanıtlama çabam olmamıştı ama herkes seçilip beğenilmek ister işte ;) Kendime barışık birisiyimdir. Herneyse kısa bir duş aldım, saçlarımı hafif kurutup doğal dalgalı haline bıraktım. Sevdiğim okul eteğimi, beyaz lakosumu giydim. Üstünede bayıldığım american horror story sweet imi geçirdim. Siyah sırt çantami da aldıktan sonra aşağı indim. Sabahları kahvaltı yapmayı pek sevmemisimdir hep o yüzden ağzıma bir donut attım ve biraz telefonumu kurcaladım. Daha zamanım vardı. Dişlerimi fırçaladıktan sonra kızlara mesaj attım. Hiçbirinden cevap gelmeyince yalnız okula yürümeye karar verdim. Fazla uzun sürmüyordu zaten. Kulaklığımı takmış twilight soundtrack lerini dinliyordum. İlk göz ağrım Edward Cullen olmuştu . (Hahahah nerde vampirler )

Sınıfa çıkmıştım. Bizimkiler kendi halinde sohbet ediyorlardı, onların sohbetine doyum olmayacağını anladım ve birtanecik buddym (kankam sjsjsjs) Rob'un yanına gittim.

"Oo siz buralara uğrarmıydınız?"
"Tabikide buddycim yaniii.."
"Hmmm demek öyle peki o zaman hadi gel sana çikolatalı süt alalım."
"Bak çocuk istiririm seni yalarum bile offf beee kimin buddysi yaa"

Biz hep böyleydik. Birbirimizin yıllardır yakın arkadaşlarıydık. Tam heyecanlı bir şekilde istiririm esprisine devam edip delice gülerken birden koridorda, kapının ağzında çığlık sesleri duyduk. Bu neydi şimdi -,- Başımı çevirdiğimde bunun o olduğunu gördüm sınıfta sesler kesilmişti. Herkes ona bakıyordu. Bu Hayes'ti, Hayes Grier. Gözlerimiz çakışmıştı.

Zil çalmış ve herkes tekrardan genelde kızlar bir yaaa çekip gürültü çıkarmışlardı. Hayes sınıfa geldiğinde bir kaç tane boş yer olduğu halde benim yanıma gelip "Merhaba ben Hayes burası boş görünüyor oturabilirmiyim?" dedi. Lucy henüz gelmediği için yanım boştu elbette.

... ve Hayes gelip benim yanıma oturmuştu.

"Merhaba bende Mia ve elbette istersen oturabilirsin."

"Tanıştığıma memnun oldum Mia. Çok güzel bir ismin var."

"Teşekkür ederim seninde öyle."

Vee bazen kurtarıcı bazen cehenneme götürebilicek niteliğe sahip olan ders zili çaldı. Hoca içeri girdi ve Hayes'i benim yanımda görünce şaşkınlığını gizleyemedi. Farkettirmemeğe çalışsa da söze başladı.

"Günaydın gençler umarım hepiniz iyisinizdir. Aramıza bugün katılan ve üzün süre aramızda olmasından mutluluk duyacağımız biri var. Evett. HAYES GRİER adlı arkadaşınız artık bizim okulda ve sınıfımızda. Tenefüste arkadaşınızla tanışabilirsiniz. Şimdi derse geçelim. Buarada Hayes'cim Mia ' nın yanında oturduğunu göre onun sana okulu gezdirmesi daha faydalı olucaktır, bu yüzden Mia'cım Hayes'e tenefuste Okulumuzu gezdir lütfen. "

Ahh tanrım bu ne kadar uzun bir cümleydi böyle. Vee şimdi birde Hayes ARKADAŞIMIZI okulu gezdirecektim.

Lucy geç gelmiş ve yanımda Hayes'i görünce şaşkınlığını saklayamamıştı. Ders boyunca Hayes'in sınıfı gözetlediğini ve dikkatlice öğretmeni dinlediğini farkettim. Ehh sonuçta tüm kızların çığlıkları içine gömülü olan çocuk benim yanımda oturuyordu. Gururum okşanmıştı. Arasıra bana bakıyordu ve kızlar beni öldürecek gibiydiler. Tenefus zili çaldığında bazı kızlar hemen yanımıza gelmişti ve ben boğuluyordum, hepsine tükenmişcesine bakarken bir kaç dakika geçmeden Hayes'te kaçmak istercesine elimi tutup beni çekti. Ani hareketiyle ayağa kalktığı için üstüne doğru tökezlemiştim. Kızlar bize şaşkınlıkla bakarken Hayes "hadi bana okulu gezdirmeyecekmiydin?" dedi. "Elbette hadi gel üst kattan başlayalım." dedim. Sonradan idrak etmiş olmalı ki elimi bıraktı.

Hayes "eee bana kendinden bahsetsene biraz gerçekten gizemli duruyorsun genelde kızlar başıma toplanmak ister sense kaçıyorsun" dedi doğru bir tespit yapması hoşuma gitmişti. "Açıkçası sadece herseyi fazla abarttıklarını düşünüyorum ve onlar aksine böyle yaparak seni daha çok uzaklaştırıyorlar, ön yargılı değilimdir fakat sana karşı şımarık biri olduğunu düşünmüştüm belki biraz fazla oldu ama tamamende kararımdan dönmüş sayılmam" dedim çok içten gülümsemişti. "Hahahah anlıyorum seni zamanla iyice tanışırız zaten çekinme lütfen dile getirebilirsin düşüncelerini aksine bu beni mutlu yapar." "Sevindim haha. Burası büyük sınıfların koridorları, bu taraf ise küçük sınıfların gel buradan aşağıya laborotuarlara inelim." Her bir sözümü dikkatle dinliyor ve gözlerimin içine bakıyordu.
"Hadi biraz maceraya ne dersin deney tüpleriyle ne kadar olsada."
"Sen ciddi misin?"
"Evet, neden olmasın hadi gel."
Hayes gerçekten dikkatli bir şekilde adını bilmediğim şeyleri birlestirmeye çalışıyordu bana getirir misin dedi bense sadece hangi maddenin rengi hoşuma gittiyse onu getirdim. Birlikte karıştırırken birden çok fazla köpük çıkmaya başladı ve büyümeye devam ediyordu "Hayes Hayes Hayes" diye söylenmeye başladım o da görür görmez "Aman Allahım Lucy geri çekil" dedi ve üstündeki tshirtü çıkarıp köpüge bastırdı ve deney tüpünü içine sarmaladı. Ben ne olduğunu anlayamamıştım bile. Hayes zayıf görünümlü duruyordu ama aksine kasları vardı ve çok belirgindi, ister istemez gözlerim takılı kalmıştı. Hayes "iyi misin? Bence bu kadar eğlence yeter" dedi. Fakat ben gözlerimi geri çekemiyordum.
"Ne o çok hoşuna gitti galiba"
"N-ee "
Sadece gülümsedi. Beni zor durumda bırakmak istememişti. Aşağı katlara inmeye başladık hayes'in tshirtsüz görenler bize bir değişik bakıyordu.
"Hayes bence spor salonundan biryerden üstüne birşey geçirmelisin herkes garip bakıyor."
"Haklısın, hadi gidelim."
Spor salonunda indiğimizde

---------------------------------------------------------
Merhaba herkese çok yoğun olduğum için pek yazamadım. Daha sık bölüm yayınlayacağım. Yorumlarınızı ve begenilerinizi eksik etmeyin. :)

@itshayes2000

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 25, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LOVE (Hayes grier)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin