Bölüm 11

306 43 19
                                    

Erbüke klanının şaşkın bakışları Zilant klanını bulurken Erbüke biraz gerildiğini hissetmişti. En saldırgan ve en baş edilemez klan Zilant klanıydı. Zilant da tahammülsüz ve laf dinlemez biriydi. Aralarında henüz gerçek bir savaş yaşanmamıştı ancak klanların gizli kalma kuralı olmasaydı Zilant savaşın ilk başlatıcısı olurdu.

Zilant, klanıyla birlikte bölgeye vardığında Nemesis'in içini korku kaplamıştı. Bunu belli etmemek adına omuzlarını dikleştirdi. Brando bunu fark ederek ona daha da yakınlaşarak arkasında bir dağ gibi dikildi. Jade temkinli bakışlarla bekliyordu. Carol ise başka yılanların var olmasının şaşkınlığı içerisindeydi. Henüz hala buna inanamamıştı. Ted, Jade'in hemen yanında yer alırken bu karmaşanın içinden bir an önce çıkmak istiyordu. Olaylar büyüyordu ve onun yaşanılanları öğrenme isteği artık tehlikeli bir hal almıştı.

Başka klanların varlığı krallıklar için büyük bir tehditti. Bu ayaklanmanın işaretiydi. Buradan kurtulabilirse en kısa sürede Şifacılara haber vermeliydi. Jade aniden Ted'e döndüğünde Ted düşündüklerinden ötürü endişeyle ona baktı. Zihin okuyamıyorlardı değil mi? Bu büyük bir problem olurdu.

Jade, Ted'in endişeli bakışlarına karşılık sakin bir tonda fısıldadı.

"Seni zorla getirdiğimiz gibi koruyacağımızdan da emin ol. Yanımdan ayrılma sakın."

Ted başını olumlu anlamda salladığında iyi bir şifacı olsa da dövüş konusunda usta değildi. Jade'in korumasına gerçekten ihtiyacı varmış gibi hissetmişti bir an. Ya da gerçekten de onu koruması için bahanelerin varlığına ihtiyaç duyuyordu. Buna anlam verememişti.

Zilant Nemesis'e doğru sert ve kararlı adımlar atarken Erbüke de Nemesis'in yanına doğru yaklaşmıştı. Zilant'ın duraksamasıyla Erbüke söze girdi.

"Klanınla birlikte nereye gidiyorsun?"

Zilant bakışlarını Erbükeye çevirdiğinde "bir mesaj aldım" dedi.

"Bu bölgeden bir mesaj. Bir savaş çağrısı."

Erbüke, Zilant klanının bu kadar hızlı gelmiş olmasına şaşırmıştı çünkü en uç bölgede yaşam süren klan Zilant klanıydı. Üstelik Nemesis'e karşı nasıl davranacağını da gözlemlemek istiyordu.

Zilant boş bakışlarla Nemesis'i süzdüğünde "siz hangi klanın üyesisiniz" diye sordu.

"Mesajı gönderen hanginiz?"

Nemesis kararlı bir tavırla "biz mesaj göndermedik" dedi.

"Ama anlaşılan tüm klanlar bir mesaj alarak gelecek."

Erbüke derin bir nefes alarak "Yılanların kraliçesi olduğunu iddia ediyor" demişti. Zilant bir süre tepkisizce bekledikten sonra derin bir şekilde güldü.

"Neyi dedin?"

Erbüke yarım ağız gülerken "yılanların kraliçesi" dedi.

Zilant daha da sesli güldüğünde Nemesis sakince bekledi.

"Kralı da var mıymış?"

Zilant, Nemesis'e doğru birkaç adım attığında "bana bak acemi solucan en uzak klan olmamıza rağmen nasıl mesaj gönderdin bilmiyorum ama.." dediğinde duraksayarak Nemesis'e uzunca baktı. Ona doğru yönelmesine karşın tereddüt bile etmemişti. Omuzları dik bir şekilde karşısında duruyordu.

"Ama ne?"

"Ama eğer sebepsizce bu çağrıyı yaptıysan klanımızın başıboş yılanlara uyguladığı en güzel cezaya maruz kalacaksın."

İkiz KraliçelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin