Herkes yine bir koşuşturma içindeydi sonuçta bu konağın yeni sahibi geliyordu Arslanlılar geliyordu.Türkiye'nin ve neredeyse dünyanın zengin Aileleri arasındalar. Bugün Türkiye'ye dönüyorlardı uzun süredir İngiltere'de yaşıyorlardı. Memleketlerine geri dönüyorlardı bu dönüşle beraber herşey tepetaklak değişecekti.Gelmisti Füsun hanım yıllardır memleketine hasret kalmıştı uçaktan inip yeri öptü Füsun hanımla beraber sevinende vardı üzülen de tek bir kişi duygusuzdu O Füsun hanımın göz bebeği ,en kıymetlisi Alparslan Arslanlı onda duygu diye birşey hiçbir zaman olmadı Herzaman duygusuzdu acımasızdı tek duygusu ailesine olan sevgisiydi. Füsun hanım torununun koluna girerek arabaya bindi Bu gelişleri herşeyin dengesini değiştirecektir..... Şehrin dışında bir konaktı ama çok büyük ve gösterişli bir konaktı gelmeden herşey Füsun Arslanlıya uygun olmuştu. Torunu onun istediği gibi yaptırmıştı konağı, büyük bir kahvaltı sofrası hazırlanmıştı herkes tek sıra halinde evin sahiplerini bekliyorlardı. Konakla beraber içindekilerde satılmıştı. Alparslan satışı o şekilde kabul etmişti. Kenan ve lalede bu konakta aşçı ve şofördü kenanın yeğeni MİNEL arada bir onlara konağa yardıma gelir sonrada konaktan 500m uzaktaki evde kuzenine bakardı. Yengesi çok severdi Minel'i zaten yengesi olmasa dayısı çoktan kapı dışarı ederdi onu ,pek sevmez dayısı Minel'i etrafında istemediği içinde dayısı çalışırken MİNEL evde kuzenine bakar dayısı eve geldiğinde o erkek arkadaşıyla beraber açtığı cafesine giderdi ilk zamanlar çok yorulsada zamanla bu tempoya vücudu alışmıştı. Engin onun sevgilisiydi .onu her türlü beladan korur ve kurtarırdi MİNEL'in ona hissettiği aşktan ve sevgiden fazla minnetarlıktı, arkadaşlıktı.ama Engin onu çok seviyordu.zaten cafeyide o diye açmıştı yoksa ihtiyacı yoktu Enginin ailesi Arslanlıların avukatlariydi her ne kadar ailesi Minel'i sevsede bu sevgi sadece onların gözünde arkadaş olarak görüyorlardı. Arslanlılar sonunda konağa gelmişlerdi çalışanlar yeni patronlarını görmek için kendi aralarında kavga ediyorlardı. Arslanlılar çoktan arabadan inmislerdi hepsi etrafı inceledi kimine göre çok güzeldi kimine göre eski yaşadıkları yere göre çok kötüydü.. Füsun hanım Alparslan ve amcası Asaf bey önden içeri girdiler arkalarindan da evin diğer üyeleri çalışanlara kendilerini tanıtıp kahvaltılarını yaptılar... Alparslan masadan kalkıp şirkete gitti. Oradaki düzenede el atması gerekecekti...
MİNEL dayısı gelmeden kuzeni ervayi uyuttu akşam yemeği hazırladı dayısı onunla aynı masada yemek yemediği için MİNEL yemeğini yedi sonrada yengesine haber verip dışarı çıktı cafesine gitti..
Gece çoktan olmuştu kış geliyordu artık onun için gündüzler kisalmaya başlıyordu MİNEL 'ide her zaman tedirgen eden şey kış zamanlariydi. Mevsimlerden Kışı çok severdi ama sevdiği şey bir yandan ona zarar veriyordu. Kışın dayısı cafede çalismasinı istemezdi gece vaktinde otobüs bulmakta zorluk yaşardı Engin bırakırdı onu ama MİNEL her zaman yük olduğunu düşünüp arabaya binmek istemezdi. Engin Kışın hep aynı saatte Minel'i almaya gelirdi . Saatini şaşmadan gelmişti cafeyi kapatıp birlikte arabaya bindiler iki genç şarkı söyleyerek eve gidiyorlardı derken konağın biraz gerisinde siyah bir bmv gördüler terk edilmiş halde.. arabayı durdurdular arabadan önce MİNEL indi Daha sonra Engin arabanın ön camı tuzla buz olmuştu ve sürücü koltuğunda kan vardı. MİNEL arabanın yakınlarına bakmak için Enginin yanından uzaklaştı.... Dakikalardır iz arıyorlardı ama kimse yoktu MİNEL artık pes etmiş sekilde arabaya doğru giderken çalıların yanindan bir kıpırtı geldi biraz korkarak çalılıklarin oraya doğru geldi önündeki çalılığı kaldirmasiyla bağırması bir oldu. Engin koşarak yanına gitti ve gördüğü manzara hiç iç açıcı değildi hemen adamı kaldırıp arabalarına götürdüler MİNEL arkada adamı kucağına yatırarak yaralarına tampon yapıyordu.Adamın göğsünde ve kolunda çok fazla kan akıyordu,ama adamın bilinci yerindeydi nefes alışverişi düzensizdi. MİNEL engine hastaneye gitmesi için yalvarsada yaralı adam buna asla izin vermemişti. Enginde adamı ailesine ait dağ evine getirmişti,yaralı adam herşeyi Engine daha sonra anlatacağını ama kesinlikle hastane yada polise gitmemesi gerektiğini tembihlemişti.sonrada engine bir numara vermisti bunu araması gerektiğini ve gidecegi yerin adresini sadece bu adama söylemesi gerektiğini söyledi. Enginler dağ evine gittiğinde karşılarında 4tane adamla karşılaştılar içlerinden biri doktordu.hep beraber yaralı adamı içeri taşıdılar. MİNEL hemen onlarin arkasindan içeri girdi....
MİNEL koltukta uyuya kalmıştı Engin ise sabaha kadar uyumadan yaralı adamı merak etmişti gitmek isteselerde 2 tane adam izin vermiyordu. Mecburen onlarda dağ evinde kalmak zorunda kalmışlardı. MİNEL ne kadar gitmek için ugrassada adamlar buna izin vermemişti Minel'de mecbur yengesini arayıp yalan söylemek zorunda kalmıştı dayısının bu duruma kizacagini biliyordu ama yapacak başka birşeyi yoktu....Genç adamin ameliyatı bitmişti doktor uzun saatler sonunda bitkin ve uykusuz halde salona geldi. Herkes ayağa kalkıp genç adamdan duyacağı habere karşı tedirgen şekilde beklediler hepsinde ölmemesi için genç adamdan umut bekliyorlardi. Ve istedikleri haberi yorgun gözlerle verdi .Yaralı adam ameliyatı iyi atlatmisti ama hala kritik saatler vardı ve bu kritik saatler için birinin ona yardımcı olması lazımdı genç adamın gözüne en arkada ürkek ve korkmuş halde duran kız ilişti o yaralı adama bakabilirdi.genc kıza işaret edip yardımcı olması gerektiğini söyledi ama MİNEL hicbirsey anlamiyordu bu konu hakkında onun için yapamayacağını ve evine gitmek istediğini söyledi. Enginde onu desteklemiş hatta silahlı 2 adama tepki göstermişti ama o tepki bosunaydi onların hibirsey umrunda değildi sadece o yaralı adamın iyilesmesi için ne gerekiyorsa onu yapmak istiyorlardı. Engin ne kadar dirensede MİNEL doktorla beraber yaralı adamın odasına geçtiler. Çok solgun ve güçsüz görünüyordu genç adam ,korkmuştu MİNEL insan hiç hasta ve güçsüz olan bir insandan korkarmiydi ama o bu adamdan korkuyordu. Doktor sarp ona ilaçları nasıl vermesi gerektiğini ve o yokken neler yapması gerektiğini söyledi. Herşeyi unutmuştu MİNEL sarpa yapamayacağını söylesede sarp pek oralı olmadı işinin olduğunu söyleyip odadan çıktı şimdi ne yapacaktı MİNEL......3 Gün sonra
Tam 3 gün geçmişti MİNEL ve yaralı adam yukarıda Engin ve diğer 2 adam aşağıda yaralı adamın iyileşmesini beklediler MİNEL bitmiş durumdaydı. Hata yaptığını düşünüyor ve sürekli tanımadığı bir adamın yanında ağlıyordu. Yazın son gün ışıkları odaya girmişti. O ışıklarla beraber yaralı adamda gözlerini açmıştı. Genç adam etrafına baktı nerede olduğunu öğrenmek istiyordu etrafi keşfetti. Burayı hiç tanımıyordu ve bu durum hiç hoşuna gitmiyordu. Tam kalkmaya çalıştığında kolunun yanında bir ağırlık hissetti. Başını çevirdiğinde bir kız gördü ve bu durum iyice çıkmaz bir hale giriyordu neler olduğunu öğrenmesi gerekiyordu kolunu çekmesi ile hem canı yanmıştı hemde genç kız uyanmıştı.. genç kız heyecanlanmiştı sonuçta artık gidebilirdi. MİNEL'in ilk sorduğu iyimisin oldu ama genç adam hiç oralı olmadan neler olduğunu sordu MİNEL kendinin şahit olduğu kısımları anlatmaya başladı....
Arkadaşlar ilk bölüm biraz sıkıcı ama inanın çok güzel bölümler geliyor ilk bölümler biraz zaman atlamalı olacak çok öpüldünüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Canhıraş
General FictionNe büyük bir acıdır ki seven bir kalbi paramparça eden de o kalbin ritmini değiştirende hep aynı kişidir