9 - created to break the law

4.1K 453 103
                                    

Sıradan bir günün yıldızlı soğuk gecelerinden kalma yağmur bulutları, Taehyung'un giydiği omuzlarına biraz bol gelen deri ceketine tutunan damlaları ile onun dakikalardır derse gitmesini engelleyecek şiddette kaldırımları dövüyordu. Ne ara geldiğini bilmediği Ekim'in sonları, mevsiminin hakkını verircesine yağışlı ve soğuk geçerken avuçlarıyla tutunduğu kalın boğazlı kazağının sıcaklığına muhtaç bir halde, ciğerlerine dolan yağmur kokusunu buharlı nefesler ile veriyordu. Sarı saçları biraz dağılmıştı, yüzünün çizgilerine, dudağının kenarındaki boşluklara dolan huzursuzluk omuzları düşük palto giyen bir adamın yorgunluğunu da kucaklamış bir ifadeyle Taehyung'un yüzüne oturmuştu. Derin bir iç çekerek, uğultulu rüzgarın arkasına sığınan yağmur sesini göz ardı etmek istedi.

Bambaşka mevzulara odaklanmışken korna çalarak önünde duran taksiye binerek elindeki kahverengi deri postacı çantasını yan koltuğa koydu, kampüsün ismini söylerken sesi olduğundan kalındı. Boğazını temizleyerek bacaklarını ayırdı. Her sabah katlanmak zorunda olduğu rutinine eşlik eden düşünceleri bambaşkaydı bu sefer.

Son bir sınavı kalmıştı, dersten alakasız bir şekilde modern bir hapishaneyi canlandıran, filozofmuşcasına Taehyung'un değer yargılarını sınayacak, adalete bağlılığını ölçecek farklı bölümlerden münazara yirmi iki öğrenciyi içeren bir sınavdı. İyi birer manipüleci olan yirmi iki öğrenciye kanmadan, yasa hükmü gereğini yapması gerekiyordu. Aslında olay tamamen gözlemci öğretmenin öğrencilerini tabii tuttuğu sınavla onların hayata dair görüşlerine puan vermekti, yapılandırmacı bir yaklaşım benimseyen bu modern sınav fakültenin yüksek onur derecesiyle mezun olacak birkaç kişisinden olan Taehyung gözünü korkutmuyordu.

On beş dakika boyunca notlarına göz gezdirdi, kare kemik çerçeveli gözlüğünü deri ceketinin cebine iliştirerek taksiden indi, hızlı adımlarla kendi fakültesinin sonbahar yaprakları düşmüş yolunu alırken koluyla damlaların yüzüne gelmesini engelledi. Naçizane, başarılı olmadı. Fakülte kapısından adım atana kadar sırılsıklam olmuştu bile. Hareketli ve gürültülü kalabalığın ortasında duraksayarak ıslak saçlarını, kemikli erişkin parmaklarına dolayarak geriye savurdu, ıslaklığından birkaç damla da olsa kurtuldu.

Turuncu ışıklarla aydınlatılmış fakültenin deri koltuklarında oturan birkaç kızın bakışlarını, kenarda köşede arkadaş gruplarıyla konuşan birkaç kişinin fısırdaşmasını umursamadan zemin kattaki büyük ahşap amfiye girdi. Kim Yerin, en yakın arkadaşı arkası dönük bir şekilde sınıftan birkaç kişiyle sınav hakkında konuşuyordu, "Uygulamalı ve bir saat sürecek. Yirmi yedi kişi yirmi yedi saat olmasın diye sınavı haftalara bölmüşler. Bu hafta Taehyung, Sejukwon, Young, Anna ve ben gireceğiz. Listeye hiç mi bakmadın Suho?"

"Ben nereden bileyim. Okul grubunun yalancısıyım. Çalışıp geldim sınava. Taehyung'un yerinde benim ismim yazıyor ilk listede. Değişiklikten haberim olmadı." dedi Taehyung'un birkaç kez derste zorbaladığı gençlerden biri, bir başka kız araya girerek, "İkinci haftada benimle birlikte ismin gözüküyor. En azından tekrar yapmış oldun. Neden kızıyorsun ki şu an?" Göz devirerek başını sola çevirdiğinde Taehyung ile göz göze geldi, "Derdin neyse ona anlatırsın." Gülümsedi duydukları ile Taehyung, "Bir kahve içelim." dedi arada atıştığı çocuğa, çantasını amfinin arkalarında bir yere koyarak cevap beklercesine ona döndü, "Gelmiyor musun?" diyerek kapıya yöneldi. Suho, ağır ağır yerinden kalkarak Taehyung'un peşine takıldı. Yerin el çırparak onları takip etti, birkaç adım atarak Taehyung'un koluna girdi hemen, "Artık selam vermiyor muyuz Senpai?"

Kim Yerin yarı Japon, kızıl saçlı dünya güzeli bunu sorarken biraz kırgındı. Taehyung hemen anlayarak durumu ele aldı, "Dalgındım, dersten sonra bir yere giderken telafi ederim." Dudaklarını aralayıp başka bir şey diyecekken Yerin kalabalık ortama girdiklerinden, yalnızca Taehyung'un deri ceketini iki elleriyle çekiştirerek gözlerini büyüttü, "Dedikodu." Taehyung tek kaşını kaldırdı, "Dedikodu istiyorum."

upper echelonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin