Angelina okuldan dönüyordu, eve gitmek yerine babasının yanına, çalıştığı ve başkanlığını yaptığı uzay üssüne gitmeye karar verdi. Bu kararı güçlükle vermişti, içinden bir ses giderse hayatının değişeceğini söylüyordu sanki, yaşı küçük olmasına rağmen 25 yaşındaki bir insandan daha olgun davranışlar sergileyen Angelina, kararını vermişti artık, ilk kez gidecekti oraya, acaba nasıl bir yer diye çok düşünmüştü, ama hiç gidebilme fırsatı bulamamıştı, babası Jeb Harrison, Angelina için daha erken olduğunu düşünüyordu, ama Angelina küçük bir bilim kadınıydı, merak etmesi normaldi, yolda kendini böyle tatmin eden Angelina artık gelmişti Danton Uzay Üssü'ne, kapılara yaklaştı, ama çok korkuyordu, elini demir kapıya attığı anda elektrik çarpması bir oldu ve yere düştü, sirenler çalmaya başladı, izinsiz hiç kimse buraya erişemezdi, kapıya birisi yaklaştı Angelina çok şanslıydı, çünkü gelen kişi babası Jeb Harrison'du. Angelina'yı hemen içeri aldı.
Angelina çok heyecanlıydı, ayrıca çok mutluydu, çünkü babası kızmamıştı, zamanı gelmişti, kendi deyimiyle artık o bir bilim kadınıydı, muazzam bir yere gelmişti, teknolojinin en üst düzeyde olduğu bu gezegende bir uzay üssü nasıl olabilirdi, babasının yetişmesi gereken bir toplantısı vardı, Angelina'ya oyalanmasını söyleyen Jeb, zaman kaybetmeden toplantısına gitti.
Angelina heyecanla etraftaki tüm aletleri inceliyordu, evrendeki en büyük teleskop vardı bu uzay üssünde, en fazla merak ettiği ise buydu, yanına yaklaştı ve gözlerini merceğe yaklaştırdı, uzayda milyonlarca mil uzaklıktaki bir gezegendeki toz tanelerine kadar görebiliyordu, bu muazzamdı, ama bir gariplik vardı, hareket eden cisimler gördü, evet hareket ediyorlardı, doğruydu, hayal ettiği o canlılar vardı, tek değillerdi, iyice inceledi ve heyecandan kalbi duracaktı neredeyse, babası bir anda odaya girdi ve teleskop Dünya'yı kaybetmişti, Angelina bunun farkında değildi, mutluluktan havaya uçacaktı neredeyse, kaybettiğini anladığında ne hissedecekti acaba?