KATİL KİM?

CINAYET

Göz yaşlarım yine yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı. Yine kim yapmıştı bunu?

"Naz bitti mi?" dedi Deniz.

"Deniz?" dedim.

"Ne oldu lan? Niye ağlıyorsun?"

"Buraya gel." dedim ve burnumu çektim. Bana doğru geldiler ve çocuğu ördüler.

Deniz hemen eğilip çocuğun nabzına baktı. "Nabzı atıyor daha ölmemiş. Katil kimse biz yürürken yeni yapmış olmalı."

"Berk?" dedim bir anda.

"Çabuk Efe'yı ara." dedi. Hemen öküz yazısına tıkladım.

"Ne var?" diye cevaplandırdı.

"Efe, Berk nerede?" diye sordum hemen.

"Neden ağlıyorsun lan?"

"Efe Berk orada mı?" diyerek sorumu yeniledim.

"Karşımızda oturuyor." dedi.

"Tamam." dedim ve kapattım. Yağız'a baktığımda korkmuştu konuşamıyordu.

"Neredeymiş?"

"Orada oturuyormuş." dedim.

"Naz." dedi ve yutkundu. "Katil kimse şuan ormanda."

Hızla Deniz'ın kolunu tuttum. Ağlamam şiddetlenmişti. Biz nasıl bir işe bulaşmıştık böyle?

"Deniz lütfen gidelim. Ölecek zaten."

"Tamam." dedi ve elimi tuttu.

"Yağız hadi."

Yağız'ı da tutarak yürümeye başladık. Deniz diğerlerine mesaj atti ve çadırların oraya geldik.

"Niye ağlıyorsun?" dedi Efe yanıma gelerek.

"Katil ormanda." dedim.

"Ne?!" diye bağırdı Arda.
Bir süre sadece birbirimize baktıktan sonra Barış kahkaha atmaya başladı. Yağız'a bakıp gülüyordu. Biz de Yağız'a baktığımızda pantolonunun yaş olduğunu gördük.

Kendimi tutamadım ve kahkaha atmaya başladım. Gözlerimi sildim. Diğerleri de bana katılarak güldüler.

"Gülmeyin lan!" diye bağırdı Yağız.

"Çişim geliyordu. O çocuğu da görünce korktum işedim alla alla."

"Yok gülmüyoruz kankacım." dedim ve tekrar güldüm.

"Aşk olsun Naz. Hepsinden beklerdim senden beklemezdim."

Bize trip atarak yürümeye başladı. Biz de peşinden yürümeye başladık. Yağız üzerini değiştirip yanımıza gelince olduğumuz yere çöktük. Of hala çok korkuyordum.

"Artık anlatsanıza." dedi Arda sabırsızca.

"Deniz anlat." dedim.

"Tamam anlatıyorum." dedi ve başladı.

Konuşmasını bitirince herkes yorum yapmaya başladı. "Bence Berk değil." dedi Barış.

"Ya Berk'in yanında ona yardım edenler varsa?" diye bir yorum attım ortaya.

"Aynen olabilir." dedi Deniz.

"Of ya bizi de öldürürse?" dedim.

"Saçmalama Naz. Yapmaz herhalde." dedi Yağız ve diğerlerine teker teker baktı.

"Yapmaz değil mi?"

"Ya adam iki günde bir cinayet işliyor. Sıra bize de gelecek elbet." dedi Efe ve yanımızdan ayrıldı.

"Bu da ölmeye ne kadar meraklı." dedim.

"Eee şimdi ne yapacağız?" diye sordu Barış.

"Berk'in en yakın arkadaşlarını bulacağız." dedi Arda.

"Ne yani onların yanına da mı beni göndereceksiniz?" dedim.

"Hayır bu sefer başka bir yol deneyeceğiz." dedi Deniz.

"Kanka çocuğa leblebi verip ayartalım." dedi Yağız. Hepimiz kahkaha atmaya başladık.

Bir süre zaman geçtikten sonra oturduğumuz topraktan kalktık ve minderlerin oraya gittik..

"Eee iki saat geçti. Ede nerede?" diye sordum.

"O Leya'la beraberdir." dedi Deniz. Gözlerimi devirdim.

"Alla alla paşaya bak." dedim.

"Boş ver onu." dedi Yağız ve bana leblebi verdi.

Öküz: Ormandayım on dakikaya geliyorum.

Efe'den gelen mesajın üzerinden 3 saat geçmişti. Saat gece 11 olmuştu. Of kimsenin umrunda değildi. Korkmuyorlardı bile.

"Ya katil Efe'yi öldürdüyse."

Sınır 25 oy, 10 yorum