Telefonun çalmasıyla birlikte sıçradım. Üniversite sonuçlarının açıklanmasını beklerken uyyakalmışım. Saat gecenin üçüydü. En yakın arkadaşım selin arıyordu. Telefonu açar açmaz "kazanmışım Zühre hemde ege üniversitesi'ni kazanmışım" dediğini duydum ve şok oldum bilgisayar ekranında Ege üniversitesi İngilizce mütercim tercümanlık ve birkaç da bilgiler yazıyodu. Bu bi tesadüf müydü yoksa rüyamı...
Selin ben cevap vermeyince "Züroş sen nereyi kazandın" dedi meraklı bir şekilde sordu bunu "Ege üniversitesi" dedim şok olmuşcasına
" neeeee ciddi olamassın " diye bağardığını duydum selinin sevinçle bir ses tonuyla ve ardından
"kızım hayallerimiz gerçek oluyo ama ev tutamayız ona para yetmezde cidden büyük tesadüf eee ne zaman gidiyoruz" selin oldukça mutluydu. Her şeyi kafasında tasarlamıştı bile ben hala şoku atlatamıştım. çünkü hiç çalışmamıştım. Üniversite bana göre bir hayaldi cidden şans işi.
Biz Selinle biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattık. Ama konuşurken o kadar sesli konuşmuşuz ki telefonu kapatır kapatmaz odaya annem girdi muhtemelen uyuyodu ve bizim sesimize uyandığı belliydi. Bir hışımla odaya girdi annem. "Kızım noluyo ne bu hal" diyerek yanıma oturdu. Karşımdaki boy aynasına baktığım da saçım başım dağılmıştı. Sevinçten kendimi paralamıştım. Sanki bir kavgadan çıkmış gibiydim. Hemen anneme dönerek " anne kazanmışım" dedim şevinçle annem şok olmuştu ama mutluydu.
Annem beni tebrik ettikten sonra odasına gitti. Bizde selinle ne zaman gideceğimizi yurdumuzu aklımıza gelen her şeyi hazırlamıştık...
Saat 5 ti beni sevinçten uyku tutmamıştı. Uyumaya çalışmaya karar verdim. Muhtemelen selinde uyumamıştı.
Telefonun alarm sesiyle uyandım saat 12 di bi hışımla yatakta oturur bir pozisyon aldım. Karşımdaki boy aynasına *sıçtım* ifadesiyle baktım kendime ama cidden sıçmıştım. Selin bekletilmeyi sevmezdi ve Saat 12 de deniz cafede buluşma ayarlamıştık. Benim hazırlanmam en az bir saati bulurdu. Telefon çaldı ve ekrana baktığımda "seloşşş arıyor" yazıyordu . Açıp açmamakla tereddüt etsemde açtım açmaz olaydım " ya sen nerdesin ya saat kaç oldu bak eğer h
Daha yeni uyandım dersen yeminlen seni parçalarım 2 dakkaya burda oluyosun" dedi size yemin ediyorum aynı taramalı tüfek gibi saydırdı tğm rapçileri sollardı ve telefonu yüzüme kapattı haklıydı
Saat 12.30 anca vara bilmişim. Hayatımda bu kadar hızlı hazırlanmıştım. Cafeye girdim ve selini tam karşımda gördüm. Sanırım selinin tiribini yiyecektim. Aşk açısından bile daha kötüydü. Karşısına oturdum azcık bana kızmış olsada her şeyi konuştuk. Ama azcık.Selinin babası yurtlarımızı ayarlamız ve üstüne üstlük de aynı yurt odasında kalıcakmışız bu güzel bir haberdi ama odada 6 kişi kalıcaktık. Cidden çok merak ediyodum ya acaba nasıl olcaktı. Sonuçta ilk defa gidiyodum.
Uzun bir aradan sonra selin sessizliği bozdu" Eeeee " diye bana imalı bir şekilde bakıyordu. Sorusunu anlamamıştım. " ne eeee" diye baktım ona "ayyy anlamadınmı kızım ya o çocuk diyorum ilkokul aşkını diyorum" . Sinsi bir şekilde güldü bana aynı erkeklerin piç gülüşü gibi bazen cidden şüphe duyuyorum selinin erkek olabileceğine ama selin erkek olamayacak kadar güzel bir kızdı tam sarışın bomba gibi. Sorusuna karşılık verdim" onu mu diyosun ya ben onu çoktan unuttum artık geceleri onu düşünmüyorum hem oda kimmiş o beni düşünmüyo zaten beni düşünmeyen birini ben hiç düşünmem" bu söylediklerimin hepsi yalan inanmayın bana selin bile bana inanmamıştı iyi tanıyordu beni .
" ne biliyosun belki seni düşünmekten uyuyamıyo " selin kesin birşeyler biliyodu ama çözemedim " yok be o beni unutmuştur bile " dedim ama içimden inşallah unutmamıştır diye dua ediyordum. Cidden ondan başka kimseye aşık olmamıştım. * Kalbimi ona saklamıştım*...
