(8.bölüm.)
SELİN DEN
Okuldan uzaklaşmıştık. Bir parka gelmiş oturmuştuk. Zühre elleriyle elimi tutuyordu. İçimde garip duygularla boğuluyordum. O kadar garipti ki. Acıyla korkuyu bir yaşıyodum. " iyi misin " dedi Zühre. Yüzüne baktım gözlerine baktım. Benim için çok korkmuştu. " iyiyim" dedim. " iyi ol ben yanımdayım merak etme ama sana birşey sormak istiyorum " dedi Zühre. Ne soracağımı tahmin edebiliyordum. Eğer böyle bir durumda herkez karşılassa herkez aynı soruyu sorardı.* Sana dokundu mu*" tahmin ediyorum hayır " dedim ve devam ettirdim. " eğer siz gelmese- " gelmeseydiniz derken Zühre sözümü kesti" hadi eve gidelim. Zaten devamsızlık hakkımız var ondan kullanırız" bu kız benim içimi rahatlatıyodu. Başımla onayladım. Eve doğru yürüyorduk ve Zühre benim yanımdan bir an olsun bile benden ayrılmamıştı.
YİĞİT TEN
Emir deliye dönmüştü sinirden. İlk defa onu böyle sınırlı görüyordum. "Hopp abi tamam sakın ya" dedim ama beni dinleyeceği yoktu. Resmen adamın üstüne atlıyacaktı ben tutmasam. " zaten ağzını burnunu kırdın" diye ekledim. "Ya abi ben kırdığımda resmen kıza... " dedi emir. Ve dahada devamını getiremedi. Sevdiğini bu şekilde görmek içini acıtıyordu.
Emir biraz olsun sakinleşmişti. Ama yinede sinirlenmişti." abi sen bu kızı madem seviyorsun niye söylemiyosun ona sevdiğini" dedim ve öylece yüzüme baktı. " beni sevdiğini hissettiğim zaman söylicem ona reddedilmek istemiyorum " dedi.oda haklıydı. Ama elimden de birşey gelmiyordu. " abi kızların yanına gidelimmi merak ediyorum onu" dedi. Başımla onaylayarak yolda yürümeye başladık.
SELİN DEN
Bu olanları düşündüğümde gerçekten inanamıyordum ve kendime konduramıyordum. Nasıl böyle olabilirdi ki. Ve emir neden bu kadar sınırlıydı resmen kafa atmıştı. Ama hayatımı kurtarmıştı. Ona teşekkür etmeliyiz. Ben bu sorulara kafamda boğuşurken Zühre elinde sıcak çikolatayla yanıma oturdu. " daha ıyımısın" diye sordu. Başımı sallayarak" iyiyim teşekkürler " dedim. Ve devam ettirdim. " sence beni seviyomu" dedim. Elindeki sıcak çikolatayı koyup yüzüme baktı. Ve elleriyle ellerimi tuttu. Ve söze başladı. " bence emir seni seviyo ama reddedilmekten korkuyo" dedi söylediği sözler o kadar içimi ısıttıki size anlatamam " peki ben emiri seviyomuyum " dedim. " seviyosun" dedi gülümseyerek. " bence " dedim soran gözlerle bana baktı. Ama bence benim söyleyeceğim şeyi o da biliyordu. " bence yiğit seni seviyo" dedim. Başını öne eğerek " biliyorum farkımdayım. Beni çocukluğundan beri sevdiğini biliyorum" dedi. Şok oldum resmen ağzım bir karış açık kaldı nerden biliyordu ki " ve biz lisedeyken seni bir şekilde bulup yazıştığınızı ve hatta İzmir'e gelmeden önceki yazıştıklarınızı da biliyorum. " diye ekledi. Nerden biliyodu bunca şeyi kimden öğrenmişti sadece ikimiz biliyorduk aklım almıyordu. " peki bunu nerden öğrendin" diye sordum " nazlıdan yiğit'in kız kardeşinden " dedi ikinci bir şok daha yaşamıştım. Nazlı ve Zühre hiç birbirleriyle konuşmuyolardı. Küşmüşlerdi birbirlerine. Nasıl oldu da konuşmuşlardı. Tekrar başırtılarmı yoksa" barıştımızmı tekrardan arkadaşmısınız" diye sordum " aslında" dedi. Ve devam ettirdi. " nazlı benim numaramı bulmuş bir şekilde ve bana olan biten her şeyi anlattı. Ve ben o zaman anladım o restorandaki garsonun her zaman orda çalışmadığını ve en önemlisi yiğit olduğunu ve belki ben hatırlarım diye o kolyeyi takmasını o planı ikiniz kurmasını her şeyi biliyorum ve bu" dedi iç çekerek "benim hoşuma gitmişti. Çünkü bende onu seviyodum. " dedi o kadar çok şaşırmıştımki size anlatamam " nası yani sen bunca zaman yaptığımız her şeyi biliyo muydun. " dedim " evet biliyodum " dedi. Zühre.