PLAN

11 5 4
                                    


SELİNDEN

Ve kafeye gelmiştik. Ama benim içimde çok tuhaf bir his vardı sanki tam istediğimiz gibi  olmuyacakmış gibi.

ZÜHREDEN

Kafeye gelmiştik cidden bu kafe içimi açıyordu. İçim huzurla dolduruyordu  Bahar havası veren dekarasyonları
Piyano eşliğinde söylenen aşk şarkıları buram buram kokan o gül kokusu...

Uzun bir sessizliğin ardından "ee ne sipariş verelim" dedi selin biraz düşündükten sonra seline "ben kahve
Ve çikolatalı pasta sipariş edicem peki ya sen ne sipariş ediceksin" dedim oda bana " bende aynısını sipariş edeyim bari" diyip sırıttı. Selin bir garsona el işareti yaptı. 

Biii dakikaaa bu o adam dimi ben bu çoçuğu bir yerden tanıyordum ama nerden...

Gür bir sesle " siparişlerinizi alıyım efendim "dedi. ya cidden tam bir istanbul beyefendisi diye düşünürken boğazındaki kolyeyi gördüm. Herşey çok tanıdık geliyodu. Ama ben hatırlayamıyordum. 10 yıl önce yaşadıklarım bana ağır basmıştı

10 YIL ÖNCE

" anne bak " dedim 10 yaşımdayken anneme yaptığım resmi göstericekken
Annem kapıda bekliyordu. Merdivenlerden inip ona hızlı bir şekilde resmimi göstermek isterken ayağım takıldı merdivenlerden yuvarlandım annem telaşla yanıma geldi ben kanlar içinde acı çekerken ağzımdan tek bir kelime çıktı "anne resm-" resmim diyemeden bayılmışım. Tabi daha küçüğüm bazı şeylerin farkımda değilim. 14 yaşıma geldiğimde 2 yıl önce hapızamı kaybedip hemde ayağımı kırdığımı daha yeni anlamıştım. Ve her şeyi unutmuştum.

...

(Şimdiki zaman.)

Bi an duraksadım. Belkide merdivenlerden hızlı bir şekilde inme şeydim bunlar benim başıma gelmicekti her şey tanıdıktı ama ben hatırlamıyordum. Selin anlamış olucak ki hemen siparişleri verdi çoçoğun bana baktığını hissediyordum. Ama ben ona bakmıyordum. Bu duruma üzülüyordum.

Selin beni bir şekilde mutlu etmeyi başardı hayatım kaymışken bir kız geldi ve benim evim oldu. Tam telefona bakıcakken selinin sesiyle irkildim. "Yurtta kalmıcaz" söylediği şeyle hem şaşırmıştım hemde ödüm kopmuştu. Bir an olsada irkilmiştim.  "ne? " dedim sorar gözlerle

Züroş şimdi babam biz yurtta yapamayız diye yani ben yapamam diye İzmir'den bir öğrenci evi tutmuş çok güzel dimi ya " bu söylediğine çok mutlu oldum. Zaten bende yurtta kalmak istemiyordum. Ama aklım hala o çoçuktaydı o kolye bir yerden tanıdık geliyodu. " hıhı güzel hem bizim içinde iyi olur"dedim.

Ve garson geldi ilk önce selinin kahvesini ve çikolatalı pastanın verdi. Sonra bana döndü yemekleri vermek için ama öyle güzel bakıyoduki gözlerimin içine... Öldüm eridim bittim. Kahveyi masaya koydu tam çikolata lı pastayı koyacakken üzerime düşü verdi. O an ne olduğunu anlamadım. Seline baktığımda ikimize bakıyordu çoçuk panik içindeydi" özür dilerim efendim hemen temizlicem kusura bakmayın"normalde üstüme birşey dökülse orda bir karmaşa çıkarırım. Yapmışlığım bile var. Ama bunda ona bakmaktan gözlerimi alamıyordum. Siyah saçları Kahvenin en koyu gözleri dudakları kokusu öyle güzeldi ki...

Kahveli bir tonda olan eteğimi temizlerken bende ona yardım etmek istedim. Ama elim eline değdi.  eline değdiğini hissedince bana baktı bende ona... Çok değişik bakıyodu. 10 15 saniye boyunca bakımışmısızdır.
Sessizliği ben bozdum. "Eee şey ben eee özür dilerim şey bende temizlicektimde onun için şey yaptım" bunu derken yanaklarım kıpkırmızı olmuştur bile bunu tahmin edebiliyorum. Gözlerimin içine bakarak"sorun değil bende sanırım temizlemeye çalışırken hep batırdım "dedi gülerek gülümsemesi çok güzeldi. Bende onun gülümsemesine karşılık ona gülümsedim.

Sonra yüksek bir ses yükseldi. " yinemi bu ya kaçınçı bu kovuldun. Tek söz bile etmeden çık dışarı" çoçuk kırılmış olacak ki hemen önlüğü bırakıp çıktı. Bende onu peşinden gittim kendimi suçlu hissediyordum.

"Hey bekle beni" dedim gür bir ses tonuyla sesimi duymuş olacak ki durdu ve arkasını döndü "özür dilerim benim yüzümden kovuld- " kovuldun demeden eliyle ağzımı nazikçe kapattı "senin suçun değil benim beceriksizliğim" dedi elini ağzımdan çektim nazikçe ve konuşmaya başladım. " ee tamam ben ne yapabilirim "dedim gülümsedi gözlerinin içi gülüyodu " telefon numaranı verebilirsin. Sakın ha beni sapık sanma " dedi ama kalbim çayır çayır yanıyordu. Telefon numaramı verdim. "O zaman görüşürüz " dedi "görüşürüz " dedim gülümseyerek...

GARAM ( Askıya Alındı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin