1

762 35 27
                                    

Her zamanki gibi öğle yemeği sonrası bulaşık yıkama vaktiydi
Gerçekten bi hapishaneden farkı yoktu buranın 2 yıldır buradaydım

Bu yetimlerle beraber ama bir kere bile birinin içten gülüşünü duyamadım,
İçinden gelerek mutlu olduğu için gülen biri...burada imkansızdı zaten mutlu olmamızı onlara görede bizi yoldan çıkarıcak herşey yasaktı kitaplar bile, hiçbir çocuk kitabi yoktu varsa yoksa toplum içinde nasil davranılıcağı dini bilgiler falan filan...

Bulaşığı yıkayıp kurutup yerine koydum herzamanki gibi kütüphaneye inicektim fakat yetimhane çalışanlarından yeliz beni durdurdu
"Umay müdür seni odasında bekliyor gel benimle" yeliz önden ilerlerken yanlış birşey yapıp yapmadığımı düşünüyordum ki ne yapacaktım herzaman en köşedeki sessiz kızdım

Müdürün odasına geldiğimizde yeliz kapıyı çaldı müdürün gel komutunu duyunca kapıyı açıp beni sırtımdan iterek içeri soktu

"Hoşgeldin umaycığım bu yeni arkadaşınız alkım lütfen kendisine yetimhaneyi gezdirirmisin hem gezdirirken kurallardan bahsedersin olur mu?" Tabi ki bu bir soru değildi bu yap demekti kafamı çevirdiğimde yüzünde büyük bir gülümsemeyle duran kızı gördüm gülüşü çok içtendi o gülüşün burda solacağını bilmek hüzünlendirdi beni.

"Tabi ki müdürüm" kızla beraber odadan çıktık bi adım arkamdan yürüyordu hala yüzündeki büyük gülümsemeyle etrafı inceliyordu
"Gülüşünü soldurucaklar" kelimeler isteksizce ağzımdan dökülmüştü
Yüzündeki gülümseme dahada büyüdü
"Kimse bu gülüşü solduramaz ben hep gülerim"

Cevap vermedim ya da veremedim bilemiyorum yavaşça etrafı gezdirmeye başladım sırayla yemekhane, lavabolar, ortak alanlar, kütüphane
"Lütfen kütüphaneye gidebilirmiyiz hemen şimdi"
"Odana yerleştinmi?"
Yüzünde utangaç bir çocuk gibi bi gülümsemeyle kafasını iki yana salladı

"Akşam yemeğinden sonra ışıklar kapanır hiçbirşeyi yerine koyamazsın, ilk önce odana götüreyim oda numaran kaç?"
"Şeyy ee neydi he hatırladım 505"
Dur bi dakika aynı odadamı kalıcaktım odamda 1 aydır tektim oda arkadaşım evlatlık alınmıştı.

"Aynı odada kalıyoruz gel"
"Sen hep böylemisin?"
"Nasıl"
"Hep karamsar gibi gözüken ve ruhsuz hiç gülmüyorsun bile"
"Burada gülebileceğimi sanmıyorum"

Bu dediğime cevap vermedi önüne döndü sanırım ne diyeceğini bilememişti oda fark etmişti ,etrafı dolaşırken ruhu olmayan bedenleri nereye düştüğünün az çok farkındaydı oda.

"İşte geldik geç"
Kapıyı açıp geçmesini bekledim o geçince bende geçip kapıyı kapattım

Valizinden eşyalarını çıkartmaya başladı gözüme bi sweatin üstündeki lgbt bayrağı baskısı takıldı
"O sweati atmalısın ya da başka birşey"
Gözleri şaşkınca bakmaya başladı ne için dediğimi anlayınca alt dudağını büzüp sessizce "burdada istediğimi giyemeyeceğim" dedi
"Sweati ters çevirip koy dolabına, oda dışındada giyme senin iyiliğin için söylüyorum eğer dediklerimi yapmassan sana kötü şeyler yapabilirler"

"Teşekkürler"
Genede yüzü düşmüştü hüzünlü bi gülüş vardı yüzünde ve nedense bu benim canımı sıkıyordu
Kalkıp yatak demirinin silikon tarafını çıkardım içinden yüzükleri alıp geri taktım

Alkım ise sessizce beni izliyordu
Yüzükleri önceden pride ayı yürüyüşünde bi satıcıdan almıştım gelecekteki sevgilimle takıcaktım bunları, gümüş alyans gibilerdi ama içinde minik bir lgbt bayrağı vardı

Uzanıp alkımın elini tuttum ve yüzüğü parmağından geçirmiştim tamda olmuştu diğer yüzüğüde kendi parmağıma geçirdim artık eşi bir başkasındaydı zaten.

Alkım yüzündeki büyük gülümsemeyle yüzüğe bakıyordu
"Yıllardır birşeyleri saklamaktan yorulmuştum bi kere bile bi yürüyüşe katılamadım benim gibilerin arasında mutlu hissedemedim akşam ailemle oturup haberlerdeki pride yürüyüşüne hakaretler yağdırırdım ama içimde neden bende orada olamıyorum diye isyanlar kopardı, bi gün dayanamayıp söyledim" histerik bi gülüş döküldü dudaklarından
"Hastahaneye yatırmaya çalıştılar, psikologlara gönderdiler, hasta olduğumu söylediler ama hiçbiri işe yaramayınca utandılar benden iğrendiler buraya gönderdiler beni"

Ne diyeceğimi bilmeden yere bakıyordum sadece "insanlar anlamıyorlar"

Alkım birşey diyemedi başını sallamakla yetindi sonra kalkıp şarkı söyleyerek eşyalarını yerleştirmeye başladı...

Hala gülüyordu bunca şey ona acı verirken bile o bütün içtenliğiyle gülümsüyordu gülüşü hiç solmasın istedim soldurmayacaktım gülüşünü...

Yetimhane Çıkmazı (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin