14

92 18 16
                                    

ALKIMDAN

ne ara ambulansa binmiştik müdüreyle ne ara hastahane koridorunda yan yana oturmuştuk bilmiyorum.

İkimizde sessizdik, ama müdür bi farklıydı
Her zamab o kendinden emin cani bakışları gitmiş ürkek bir ceylan gibi bakıyordu etrafa ağlamaktan makyaji gitmişti
Zaten güzel bir kadındı makyaj ister bi yüzü yoktu, çok genç duruyordu 30 yaşında olduğunu duymuştum umay ise 17 yaşındaydı...
Dur bi dakika 13 yaşındamı doğurmuştu umayı, neler olmuştu bilmiyordum ama şuan daha önemli şeyler vardı
Umayı...

Doktor içerden çıktı
Müdüreyle aynı anda doktora koştuk
Doktor daha biz birşey demeden

"Alkım hanım hanginiz?"

"Buyrun benim"

"Hasta sizin adınızı sayıklıyor sizi istiyordu, hala tam olarak uyanmiş değil ama isterseniz içeri girebilirsiniz"

Yüzü gözü dağılmış müdüre baktım başıyla onayladı beni

"Tabiki isterim"

...
İçeri girdiğimde yüzü solmuş umayımı gördüm yatağın köşesine oturup yüzüne hasret giderircesine baktım,
Keşke bırakmasaydım onu o gün arkasını dönmüş giderken kendimi tutmayıp koşsaydım peşinden

Yavaşça saçını okşamaya başladım, bu hayatta ilk kez beni seven biriydi o
Herşeye herkese rağmen o korkmamıştı...

"Umayım özür dilerim, sana yapan söyledim seni çok seviyorum
Senden başka birine aşk gözüylr bakmak benim için imkansız ama korktum sana birşey olacağından,benim için göze alabileceklerinden korktum,
Sana zarar gelmesin istedim bitanem
Şimdi görüyorumki hata ettim, seni kendimden uzaklaştırarak ikimizede büyük ızdırap çektirdim, üzgünüm umayım..."

Yavaşça yataktan kalktım dönüp giderken bi el bileğimi kavradı kendine çekti
Umay yorgun gözlerle bana bakıyordu ve ben umayın kucağında şaşkınca ona bakıyordum

Hemen boynuna sarıldım sıkıca

"UMAY HERŞEY İÇİN ÖZÜR DİLERIM BEN CİDDE-"

"Özür dileme yıldızım sadece bundan sonra beni sensizlikle cezalandırma, izin ver öleceksem senin için öleyim çünkü ben sensizde yaşayamıyorum"

Islak gözlerle ona baktım

Bi anda dudaklarımızı birleştirdi
Şaşkınca açılan gözlerim yavaşça huzura kavuşup kapandı sevdiğimin dudakları ilaç oldu sanki bana

Yavaşça karşılık vermeye başladım, kucağında olmam işleri kızıştırıyordu
Öpüşlerimiz hızlandığında kendimi ona bastırdım
Ağzımın içine inleyerek dillerimizi birleştirdi

Tam o anda kapı çaldı hızlıca kucağından kalkarak yandaki koltuğa oturdum

Bana bakıp gülmeye başladı
Kapı açıldı içeri müdür girdi

Mahçup gözlerle umaya bakıyordu ama umay az önceki parlak gözlerinin yerine keskin gözleriyle acımazsızca bakıyordu annesine

Müdür yavaşça umayın yanına yaklaştı umayın elini tuttu,
Umay hışımla elini geri çekti

Dolu gözleriyle umaya baktı
"Özür dilerim kızım ben bunlar olsun istemedim, ben sadece seni paylaşmak istemedim...
Sen benim tek ailemsin ,bana tek iyi gelensin , evet biliyorum,biliyorum sana zarar veriyorum ama elimde değil esila yapıyor , o intikam istiyor seni kocasına benzetiyor ama inan benzemiyorsun annecim benim gibisin bana benziyorsun o hayırsız adama değil..."

"Anne artık tedavi olucakmısın?"

"Kızım ben değil inciyim ben ,esila olmalı tedavi yemin ediyorum başka biri o ben o olamam o bi katil ben asla birini öldüremem"

"Peki kızın için esilayı ikna edemezmisin çünkü onun bana bi annelik borcu var hemde 17 yıllık bi borç"

İnci hanım bakışlarını odada gezdirdi,
Üstüne su dökülmüş gibi kendine geldi

"Ben şey onca şeyden sonra ama nasıl yapayım, o bir katil ve kaç çocuğa işkence edip delirtti hemde kendi kızını bile"

"Herkesin ikinci bi şansa ihtiyacı vardır, esilanın bile"

"Ben bunu düşünücem şimdi siz keyfinize bakın"

YAZARDAN:

İnci hanım korumalarının arabalarından birine bindi buraya ambulansla geldiği için arabası burda değildi,

Ezbere bildiği yola doğru sürdü arabasını

Mezarlığın girişine arabayı park edip içeri girdi

Bi kaç adımdan sonra bir mezarın önünde durdu

"Esila taşçı"

"Uzun zaman oldu esila, seni çok özledim..."

Yavaşça mezarın köşesine oturup mezar taşını sildi elleriyle

"Nasılda geçiyor zaman, daha dün gibi değilmi... senle oyunlar oynardık
Kitaplar okurdun bana benden 1 yaş büyüktün ama öyle sarıp sarmalar korurdunki beni ,insan hayret ederdi... beni annem korumamış neden bu güzel kız beni koruyor kolluyor derdim daha 12 yaşındaydım gizlice parka kaçmıştım"

Gözünün önüne gelen anılarla güldü inci

"Sonra erkek çocuklar sarmıştı etrafımı... niyetleri belliydi ama benim kendimi koruyacak gücüm yoktu, tam çocuklar bana yaklaşıcakken, kızıl saçlı bir şeytan çıkıverdi ortaya teker teker yere devirdi bütün erkekleri sonra elini uzatıp kaldırdı beni yerden tabi benim korkudan dizlerimin bağı çözülmüş geri düşüverdim yere, kucakladı beni oturttu banka... kocaman sarıldı bana, bi baktım sonra bütün vakitlerim o kızla geçiyor"

Boğazına bir yumru oturdu incinin aklına gelen anılarla gözleri doldu burnunu çeke çeke devam etti

"S-sonra aşık olduk... ben o kızıl şeytana tutulmuştum o da bana, uzun sürmedi ailelerimizin anlaması
Ayırdılar bizi ellerimiz son bir kez değmeden zorla ayırdılar,"

Yutkundu seslice

"Sonraki gün ölüm haberin geldi sevgilim, seni başka bir ülkeye göndereceklerdi biliyordum, ama o arabanın kaza yapıcağını bilemedim... koruyamadım seni kızıl şeytanım..."

Güldü inci

"Sonra delirdim aynalarda seni görüp durdum oysaki biliyordum aynada değildin içimdeydin seni içimde yaşatmaya çalışıyordum, sonra o pis adamın beni tecavüzünden sonra umayım doğdu kızım, belki biraz daha büyüseydik senle bizimde bir kızımız olurdu
...
Kızımada aynı kaderi yaşatacaklarını duyduğumda onu koruyacak gücü kendimde bulamadım, ama sen yapardın sevgilim işte o zaman sen oldum ben senin varlığının düşüncesiyle yaşadım... zamanla iyice delirdim üzgünüm şeytanım meleğin böyle olmamalıydı..."

İnci oturduğu yerden kalkıp mezarlıktan çıktı...

Arabasına bindi çalıştırdı ve uzaklaştı

Sabahtan beri ağacın dibinde duran kızıl saçlı kadın ağacın dibinden kalktı
"Üzülme meleğim şeytanın seni korumak için hala yaşıyor"

Yetimhane Çıkmazı (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin