.

31 6 19
                                    

Vera'nın mükemmel tatil planını onaylamamızın üstünden 1 hafta geçmişti ve biz valilerimizi son saatlerde hazırlamaya başlamıştık. Daha doğrusu Pamir, ben ve Vera üçlüsü. Saat gece 3'tü ve servisler sabah 7 gibi alacaktı. Selis aptallığımıza kıçıyla gülüyor ve gülmesinin yani sıra tehditkar bir sesle "uyumaya çalışacağım, eğer ses yaparsanız valizleri teker teker size montelerim" diye tehditini savurduktan sonra odasına çıktı.

Ben aptallığıma sinirlenerek "olmayan beynimize sokayım, şimdi telaşla her boku unuturuz. Bir de kamp 1 aylık 2,3 kıyafet koyarsak ortada göt gibi kalırız"  dediğimde Pamir ve Vera'da aynı şeyi düşünüyor olacak ki bana katıldılar.

"Engelli beynin kahrını sik çekermiş, mecbur uyumayıp valizi hazırlayacağız. Uyursak sabah dımdızlak ortada kalırız"

Daha fazla boş yapmadan odalara dağılıp kıyafetlerimizi topladık. Aralarda yere düşüp bayılmamızdan dolayı 2 saat süren erzak toplama olayından sonra etraf bok götürüyordu.

Kıyafetlerden dağ oluşmuş, kıyafet olmayan yerlerde de göçükler oluşmuştu. En sonunda Vera sessizliğe dayanamayıp ortaya "arkadaşlar mazzallah ama biz fazla kıyafet toplamış olabilir miyiz?" teorisini atınca sessizlik bozulmamış Vera' da biz de kıyafetlerle bakışmaya devam etmiştik.

Hepimiz bir süre daha kıyafetlerle bakışmaya devam ederek artık duygusal bir bağ oluşmasına engel olmak için çektiğimiz an birbirimize döndüğümüzde "BOXERLAR EVDE KALDI LAN" diyerek yükselmemizle hepimizi uykudan uyandıracak gürleme sesini duyduk.

"EĞER BAĞIRMAYA DEVAM EDERSENİZ EVDE DEĞİL DIŞARIDA HAZIRLAMAK ZORUNDA KALIRSINIZ ÇIKMAMIŞ SAKALLARINI TEK TEK DİŞ İPİYLE ÇEKTİĞİMİN EVLATLARI"

Sonunda ciddi anlamda uykularımız kaçınca arabamız olduğu aklımıza geldi ve hazırlanıp çıktıktan sonra herkesin evinden birkaç boxer ve birkaç kıyafet aldık. Uyku sıkıntımız kökünden çözen Selis sayesinde bu kısa sürmüştü ve saat 5.40 olmuştu. Eve dönüp evi toplayıp valizi hazırlamamız için 50 dakikamız vardı çünkü 6.30 gibi evden çıkıp metrobüse bindikten sonra okula gidecektik.

  Sonunda valizleri hazırlamış, evi toplamış ve Selis'i uyandırmıştık. Yolculuğun sadece bir kısmı 2 gün falan süreceğinden de yiyecek falan alalım derken yiyeceklere bir ev parası bırakıp saate baktığımızda 6.25 olmuştu. Hep birlikte metrobüs istasyonuna yürüdük, bir süre beklememizin ardından metrobüse binip okul önünde inince saat 6.55 olmuştu. Selis uyandığından beri bizle dalga geçiyor " bir şey unutmadınız di mi enayiler" diyerek kahkahalar atıyordu. Hepimiz uykulu olduğumuzdan 1 kişi bile sataşmıyordu.

Vera Selis'in sorusuna uykulu bir şekilde " ha nə  avtobüs mi gədi?" diye mırıldanınca uykulu hâlinde bile azericeye kayması Selis'in daha sesli kahkahalar atmasına sebep olmuştu.

"Aynen Vera avtobüs geldi bak uçağın kalkıyor"

"Qalkıuor?" şaşırmış Azeri Bahar Candan edasıyla birden yükselince insanların bakmasına sebep olmuştu.

Selis kahkaha atmasına devam ederken servislerin gelmesi kesmişti. Söylenene göre serviste zaman zaman aralar verilecek, Türkiye- İngiltere arasındaki arada düzen değişecek karmadan kızlı erkekli ayrı düzene geçiş yapılacaktı. Normalde aralarda yemek falan yenecekti fakat biz zimmetimizi kendimiz aldığımız için servisteki bölümde yiyecektik. Tek sorun şu ki Pamir'in de dediği gibi yeterince paramız vardı ve bizim boşuna ağırlık yapmak yerine ya da daha betimleyici olucak olursa cepheye erzak taşır gibi Minecraft madene inme envanteri oluşturmamıza hiçbir gereklilik yoktu. Keşke paramızın olduğu kadar aklımız da olsaydı da önceden düşünebilseydik diye sitem ettim.

Vera ortalığı sakinleştirmek için " neyse lüks yerlere gideceğiz pahalı olur oralarda" diyerek yatıştırmaya çalışması hiçbir işe yaramamış Pamir yine

"Biz zenginiz çanağına sıçtıklarım" gerçeğini hatırlatma gereğinde bulunmuştu.

Bu kadar laf kalabalığına maruz kalmanın da sonucu kafam sikilince resmi olarak servise binmemiz gerektiğini fark ettim ve valizlerle poşetleri çekiştirerek servise yöneldim.

****

Servis hareket edeli yaklaşık 1 saat olmuştu ve hepimiz de powerbanklerimizi unutmuştuk sadece Vera'nın şarjı vardı o ise servise girmeye -daha doğru bir tabirle girişimde bulunmaya- çalışırken kapıda telefonunu düşürüp ekranını boydan aşağı kırmıştı.

Sıkıntıdan patlamamıza ramak kalmışken aklıma gelen dahiyane soruyu direkt karşımdaki üçlüye yönelterek " Arkadaşlar bu İngiltere'deki dingiller niye bizim servisle geliyor anasını satayım? Hani Afrika falan da değil ki düzgün araçları yoktur diyeyim."

sorduğum an soruyu kapıp şekillendirip, birkaç saniye bekledikten sonra Vera " Bor çok zekisin bu ayrı servis olayını onlar düşünememiş olabilir ama işin aslı bu gâvur bozuntularının profesörlerinden biri mi ne kaza geçirmiş ve finalleri o dersin yeni yapılıyor. Tabi ki tüm öğrencileri değil bir kısmı yani o profesörden ders alan öğrenciler bizim servisle gelecek. Kısacası bizim yavşak müdür fazladan para çıkarabilmek için onları da alacak kardeşim."

Türkçesini bozmadan bu kadar uzun cümle kurmasına şaşırmamıza bile izin vermeden " eyle baqməyın azərbəycandən siqimi uzədır qafənızə vurə vurə sizi saləq ədərəm" diyerek şaşkınlığımızı atmamızı sağlamıştı.

     Yolculuk başlayalı yaklaşık 16 saat falan olmuştu ve neredeyse herkes uyuyordu. Saat gece 11'e  tekabul ediyordu. Uyumayanların bazıları kitap okuyor bazıları ise arkadaşlarıyla konuşuyordu. Uyuyan kesimde ben de vardım ta ki Vera'nın uyandırmaları başlayana kadar "kanka saat kaç?", "bora saat kaç", "olm geldik herhalde bi saate baksana". Her saat başı saçma tahminlerde bulunuyor, uykumu bölüp duruyordu. Aç kapa yapa yapa zaten 10 şarjı olan telefonumun şarjı 5'e düşmüş, sonunda dayanamayıp uykulu ama tehditkar bi' ses tonuyla,

   "Eğer o boş kafanı lanet olası yastığa koyup uyumaz ve dakka başı saat sormaya devam edersen Vera, seni çalar saate dönüştürürūm ve saat başı ötersin. SİKTİR GİT AMINA KOYDUGUMUN PSİKOPATI GELMİŞ OLSAK NE YAPACAKSIN? ELİN GAVURLARINI KUCAKLAYIP SEN Mİ SERVİSE BİNDİRECEKSİN?" diyerek  nazikçe uyardım. Sona doğru yükselen sesimle büyük ihtimalle aynı binada olduğumuz -çünkü servis aynı binadakilere göre ayarlanmıştı- ama ilk defa gördüğüm çocuk da beni onaylar bakışlarla Vera'ya ters ters bakmasını es geçip tekrar tekrar başımı Selis'in makyaj malzemesi çantasından elde ettiğim yastığa koydum.

Kafam EserseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin