Geçenki paylaştığım yazıdan sonra fazla tıklanma almasa da 5 -10 kişi izlemişti . Bu kadar kişinin izlemesi bile beni mutlu etmişti. Bugün okula gitmem gerekiyordu, son sınıf olduğumuz için bazen ders yapmıyorduk bazen de sırf arkadaşlarımızla buluşmak için okula gidiyorduk. Fazla arkadaşım olduğu söylenemez belki kilomdan dolayı belki de benimle arkadaş olmak istemediklerinden ama olsun hiçbir şey önemli değil. En yakın arkadaşım yağmur ve fazla yakın olmasa da gözde vardı.
Hazırlanıp bana olmayan pantolonumu çekiştirerek dışarı çıktım okulum biraz uzaktaydı. Aslında yürümek iyi oluyordu ama yürümekle yaptım sporu yiyerek geri alıyordum.İnsanların nasıl zayıf kaldığını merak ediyorum. Bu kadar güzel yiyecekler varken nasıl oluyor da ben kiloluyken onlar zayıf. Gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum. Blogumu yazmaya başlamıştım ama henüz kendim için bir şey yapmıyordum. Bu şekilde insanları nasıl motive edebilirdim.
Yağmurun neredesin mesajına bakıp geliyorum yazdım. İçimden bir ses markete gidip çikolata almamı ve delice yememi söylüyordu. Ben de bunu yapmamak için kulaklığımı takıp yüksek sesle müzik dinlemeye başladım iyi bir öğretmen önce kendisi örnek olmalıydı. Okula giderken bütün erkekler sanki beni bekliyor muşcasına yanımdan geçip gidiyorlardı..
Kimse bana bakmıyordu tabiikide çünkü ben bakılacak bir kız değildim fazla kilolarım yüzünden...
Okulda platonik olduğum bir çocuk vardı ...
Ama tabii ki de benden asla hoşlandığını düşünmüyordum. Yani neden benden hoşlansın bir sürü güzel kız varken neden bana baksın ki? Kendimi kendim mahvediyordum.
Yağmur beni çok seviyordu ben de onu çok seviyordum, gözde biraz daha popülerdi ama arada sırada bizimle de konuşuyordu. Benim platonik olduğum çocuk fazla yakışıklıydı. Zaten sınıfın yarısı ona aşıktı. 20 kişiden 15 kız olunca 5 erkeği paylaşmak haliyle çok zordu. Her erkek başına üç kız düşüyordu. Sjsjsjsjsjsjsjshshshsh
Tabi bazı kızların sevgilisi vardı 15 kişi den beş kişinin sevgilisi olsa ve geriye kalan on kız ve beş erkek birbirleriyle eşleşse benim şansım yüzde -1500 falandı. O derece vahim bir durum. zaten geriye kalan kızlarda benim gibi Rüzgardan hoşlanıyordu. Yani şansım sıfır.
O sessiz sakin bir tipti. Ama o ayrıca çok kasvetli ve gizemli biri gibiydi. O her gittiğimde okulda olurdu, hatta bazen okuldan hiç gitmediğini düşünüyordum. Tek konuştuğu insan berkeydi. Evet beş kişilik erkek grubunda berke çenesi çok olan geveze gereksiz yere mutlu olan o kişiydi. Amaçsız yani boş yaparak gününü geçiriyordu.
Onun boş olması rüzgârında boş olduğu anlamına gelmiyordu. Aksine rüzgâr daha ciddi ve daha farklıydı. Zaten beni kendine çeken de onun bu tavrıydı. Tabi yakışıklı oluşu da. Kasvetli demiştim ya tam da öyle giyiniyordu .
Kimseyle konuşmaz kendi başına takılıyordu. Okul çıkışında genelde Berke'yle giderdi.Berke yağmura aşıktı. Yağmur da onu seviyordu ama belli etmiyordu çünkü üniversite sınavı vardı ve geleceğe dair güzel hedefleri vardı. Aklının bir lise aşkında kalmasını istemiyordu. Sevgili sorunları pek ona göre değildi.
O bana göre daha çok gerçekçiydi . Böyle olmasını seviyordum birimizin aklının başında olması gerekiyordu değil mi?Benim rüzgârdan hoşlandığı mı biliyordu. Gözde ise fazla ciddi birisi değildi. Birini gerçekten sevip sevmediğini anlamıyordum. O rüzgârla ilgili ne düşünüyor bilmiyordum. Gıcık ve sevimsiz bir tip demişti ama içinde olanları bilemezdim tabi.
O zaten rüzgârında bana baktığı yoktu. Bazen gözgöze gelirdik ben sevinçten havalara uçardım tabi. Ama bu bakışmalar bir saniye bile sürmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Fat > Yes Fit (+18)
RomanceBu hikaye sizi çok mutlu edebilir . Aynı zamanda sinir krizine de sokabilir. O yüzden okurken iki kere düşünün. Bolca aşk,kaos,ve trajedi var . Eylül, lise son sınıfın ikinci senesinde hayatla mücadele eden biriyken hayatı iyice tepetaklak olur ve...