Bölüm 1:Öfkenin Alevleri-1. Kısım

5 0 0
                                    

   Bu dünyada iyi kalpliyi saf, yardımseveri enayi görmek adettir. Ama insanların gözünde zayıf görünmek cidden çok kötü bir durumdur. Herkes zayıf olduğunuz için sizin üstünüze gelir. Hele birde yalnız kalırsanız delirmemek elde değildir. İşte günümüz dünyasında durum budur zayıf görünürsen bir sıfır geride başlarsınız. Herkes üstünüze gelirken verdiğiniz tepkiler yüzünden daha fazla muhalif çekersiniz. İşte o zaman cinnet geçirmemek elde değildir. Şu hayatta herşey bir yerde çok kolaydır ama sizden nefret eden, her hatanızı kollayan ve arkanızdan iş çeviren insanlarla yaşamak zorunda olmaktan daha zor bir şey yoktur. Ha bu arada ben Kutay.

   Yatakta hafifçe doğruldum. Hava yeni aydınlanıyordu. Sonra nedense kendimi çok sınırlı hissediyordum. Yataktan doğrulurken içimden sınıf arkadaşlarıma sövüyordum. Önceki gün arkadaşlarım eski defterlerimi okuyup benimle dalga geçmişlerdi. O an patlamak için kendimi zor tutuyordum. Çoğu insana göre zayıf olsamda öfkenden gözüm döndüğünde çok tehlikeli bir hale geliyordum. Annemle babam daha uyanmamışlardı. Kardeşim ise beşiğinde dönüp duruyordu. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra masama oturdum ve kalan matematik ödevini yapmaya başladım. Eeee ne de olsa sekizinci sınıftayım önümde büyük bir sınav var, duramazdım. 

   Bilenler bilir bu yeni nesil sorular da çöz çöz bitmiyor en sonunda masadan kalkıp mutfağa gittim. Annemle babamın mesaileri bugün öğlen civarında başlıyordu. O yüzden kendi kahvaltımı kendim yapıp okula yetişmem gerekiyordu. Buzdolabından bal, peynir, zeytin ve tereyağı çıkarttım. Ekmekten bir parça alıp masaya oturdum. Kahvaltımı hızlıca bitirip üstümü giyindim.paramı aldım ve annemi uyandırdım o kalkınca bende evden çıktım. İçimde hala bir öfke vardı ve patlamaya hazırdı. 

   Minibüsü beklerken çocuğun biri koşarken bana çarptı. Ben önemsemedim ama çocuk arkasına dönüp "Önüne baksana lan o***** ******." dedi. Ben de çocuğa "Neye küfrediyorsun gerizekalı hem sen bana çarptın." dedim. Çocuk hala üsteliyordu. Baktım çocuk belalı bir tip mevzuyu kapatıp yoluma bakmaya çalıştım. Çocuk sürekli küfrediyor ve bağırıyordu zaten sinirliydim bende dayanamadım patladım. Çocuğun suratına sağlam bir tokat attım. Çocuk biraz sendeledi ama sonra bana vurmak için gerinince sırtımdaki çantayı balyoz gibi çocuğun suratına indirdim. Sonra da çocuğun üstüne çıkıp yumruklamaya başladım. Çevredekiler ayırmasa çocuğu hastanelik edebilirdim. İki yetişkin beni bir türlü çocuktan ayıramıyorlardı. En adamlardan biri biri bileğimi sertçe sıkınca durdum. Çocuk ağlaya ağlaya kaçarken ben bizi ayıran adamların sorularına cevap veriyordum. O sırada minibüs geliyordu ben de adamların soruları daha fazla cevap vermeden minibüse atladım. Parmı verdikten sonra boş bir yere oturup çantamdan kitabımı alıp okumaya başladım.

   İşte öfke böyle birşeydi: yakıcı. Hem sana vicdan azabı çektiriyor hem karşı tarafa zarar veriyordu. Sonradan yaptığıma pişman oldum ama bunun sonuçları olacaktı. "İnsanlar kendi düşmanlarını kendileri yaratırmış." bugünden sonra bu sözü daha iyi anlayacaktım.

ÖfkeWhere stories live. Discover now