"Hassiktir"
"Noldu lan"
"Hediye amk hediye" demesiyle ani fren yaptım.Tabi ya hediye.Biz onu tamamen unutmuştuk.Barbo'nun halledicem demesine rağmen unutmuştuk.
"Napıyosun be kardeşim.Devam et geç kalıcaz.Sen hediyeyi benim dediğim gibi yaparsın." Alaycı sesine daha fazla katlanamayıp dizine vurdum.
Barbaros'un acıyla inlemesine karşılık arabayı daha hızlı sürmeye başladım.Birkac dakika sonra mekana gelmiştik zaten.
Saat 20.57 idi.3 dakika kala yetişmiştik.Hızla arabadan inip mekana girdik.Yasin'in bize seslenmesiyle,arkadaşlarımızın olduğu masaya doğru ilerledik.
"Nerede kaldınız be bilader,gelmiceksiniz sandık."Yasin'in bunu demesiyle uzun bir sohbete daldık.Ta ki Danilo şefin yanımıza gelip bize selam vermesiyle.
"Oo beyler hoşgeldiniz." 2 gün önce konuştuğumuz mesajlar aklıma gelince kıpkırmızı olmuştum.Benim yerime Barbaros cevap verdi.
"Hoşbulduk şefim hoşbulduk.Ha bu arada sizi görmüşken" Cebinden çıkarttığı hediye paketini Danilo şefe verdi.Saat almıştı.Ah keşke bende bu kadar basit bir şey alsaydım.
Gerçi ben daha hediye bile almamıştım.Danilo şef kısa bir teşekkür ettikten sonra masadan ayrılıp gitmişti.
Benim yüzüme bile bakmamıştı.Bu kadar belirsiz davranması beni aşırı sinirlendirdiğinden istemsizce suratım asıldı.
Aradan 2-3 saat geçtikten sonra saat on iki olmuştu bile.Tabi bu geçen sürede Danilo şef yanımıza bir daha gelmemişti.
İnsanlar yavaş yavaş dağıldı.Biz hala aynı masada oturup içmeye devam ediyorduk.
Bir süre sonra kendimi kötü hissettiğimden lavaboya gitmek için haber vermiştim masadakilere,
duyduklarindan emin olmadığım halde.Tuvalete doğru gittiğim zaman direkt bir kabine girmiştim.Kusucağımı anladım ve bir süre kabinde kaldım.
Çıktıktan sonra elimi yıkamaya gittiğimde,kapının açılma sesi geldi ama bakma ihtiyacı duymadım.
"Alican iyi misin?" Bu tanıdık sesle kafamı kaldırdım.Bir süre yüzüne baktığımı farkedince tekrar konuştu.
"Alican?" Bu sefer daha yüksek bir sesle konuşunca kendime gelip
"İyiyim şefim iyiyim.Siz nasılsınız?" Diyebildim
"İyiyim." Sanırım uzun süre bakıştık ve artık gitmem gerektiğini hissettim.
"Tamam o zaman,görüşürüz."Hızlı bir şekilde kapıya doğru ilerlediğimde kolumdan sıkıca tutmuştu.O an donup kalmıştım sanki,bir şey söylemek istesem bile çıkmıyordu sesim.
Beni sert bir şekilde duvara yasladığı an ile dudaklarıma yapıştığı an arasında 1 saniye olduğunu bile düşünmüyorum.Bu davranışına şaşırmadım çünkü daha önce böyle bir şey yaşamıştık.
İlk önce donup kalsam bile sonrasında öpücüğü daha siddetlendirecek şekilde karşılık verdim.Yavaşca boynuma inip, oraya ıslak öpücükler bırakmaya devam etti.
Bir yandan beni öpmeye devam ederken bir yandan da pantolonunun kemerini çözmeye çalışıyordu.
Bir anda elini tutup "Bence şuan ne yaptığınızdan haberiniz yok şefim,sarhoşsunuz" dedim.
"Gayet ayık hissediyorum Alican ve şuan yaptığımızdan sonra hala şef-aşcı ilişkimiz olduğunu mu sanıyorsun" alaycı bir şekilde söyledikten sonra kapıyı kitlemeye giderken kalbimin yerinden çıkacağını düşünüyordum.
Geldiğinde aynı istek ve ihtiyaçla boynumu öpmeye devam etti.Ne kadar durdurmak istesem bile biliyordum buna karşı koymak istemediğimi.
"Alican!" Barbaros'un bana seslenmesiyle ve kapının kolunu açmaya çalışmasıyla yerimden sıçradım.
"Orada mısın?Kapı neden kilitli?"
Genişlemiş gözlerimle Danilo'ya bakarken ne yapacağız bakışı attım.
"Şimdi gidip kapıyı açacaksın ve bende kabine gireceğim.Kapi kilitliydi çünkü kusacaktin ve başka birinin bunu duymasını istemiyordun" kısık sesle konuştu.
Olumlu anlamda başımı salladım.Gitmesini bekliyordum ama
"Senden bir hediye beklemiyordum ama bu bana vereceğin en iyi hediye oldu Alican" sırıtarak konuşmaya devam etti.Kabinlerden bir tanesine girdi.Ben de kapıyı açmaya gittim.
Barbaros beni görünce rahatlamış bir şekilde içini çekti.Danilo şefin söylediklerinin aynısını söyledim.Fazla sorgulamamisti zaten o yüzden tekrar arkadaşlarımızın olduğu masaya gittik.
Hepsi gitmek için ayağa kalkmıştı.Bizde gidecektik.Herkesle vedalaştıktan sonra arabaya gittik.Barbaros Danilo şefe ne hediye verdiğimi sordu.
"Hiç.Daha sonra vereceğim sanırım hediyesini."
Uzatmadan,onaylayan bir şekilde mırıldandı.İlk önce onu evine bırakıp kendi evime gittim.
Eve girip üstümü değiştirdim.Karnımın aç olduğunu farkettim.Tam dışardan yemek soylemek için elime aldığım telefonumdan gelen bildirimle ne yapacağımı şaşırdım.
Bölümler fazla mi kısa oluyor acaba ya da daha fazla mi texting yapmalıyım.Bir sonraki bölüm smut yazmayı düşünüyorum ama emin değilim.Ha bir de okumadan atıyorum.Okulun amk.Okul olmasa bir tane daha bölüm yazabilirdim.