1. BÖLÜM:Yıldızlar Can Taşırmı

256 46 74
                                    

Şuan en büyük heyecanım uçakla avustralyaya doğru yoldayız. Daha varmamıza 6 saat var. Gündüz ile gece arasında, uçakla süzülüyoruz. Tüm 15. Sınıflar gibi geziye katıldım, ve benimle birlikte 22 arkadaşım daha. Herkes ya sevgilisiyle ya da en yakın arkadaşıyla oturuyordu. Tabii ben aldım yanıma en yakınımı.
Koltuklar üçlüydü, ve yanımızdada yine üçlü koltuklar vardı. Fatmanur yanımda daha doğrusu nazlıyla ortamızda biz 3'ümüz, ve önümüzdede diğer üçlü Cemre, Eylül, Ecrin. Herkes bir sohbet ediyor bir şeyler atıştırıyor veya uyukluyordu. Tam bu güzel anda hoparlörden gelen cızırtılar herkesi sinirlendirdi. Hoparlörden bir anons sesi yükseldi. Konuşan sanırım pilottu, o kadar hızlı konuşuyordu ki sanki kafasına silah dayamış gibi. Bi an bir cümleyi anladım "Uçağımız rehin alındı, herkes sakin kal..." dedi ve ses kesildi. Herkes birbirine bakıyordu. Fatmanur'a ve Nazlı'ya baktığımda bana gözleri şaşkın bir şekilde açmış bakıyorlardı. Aklımdan bir düşünce geçti. Ya pilotu kafasına gerçekten silah dayadılarsa!?

Emin değildim sonuçta bir şaka olabilirdi. Kızlardan gözlerimi  çektiğimde, çoğu kızın dolmuş gözlerle etrafa baktığını gördüm. Bazıları kalbini tutmuş etrafa bakıyordu. Hayır! Böyle şaka olmaz.
Ama gerçekte olmaması umuduyla.

Nazlıya döneceğim an kabinin ön ve arka tarafından aynı anda iki ses geldi. Sanırım kapılardandı ve bu ses kapının kilitlenme sesi gibiydi. Tamam aklımdan uyduruyor gibiyim ama Kağan'ın "S...ktir kilitlediler bizi" diye sinirle bağırdığını duydum. Tabi diğer erkeklerin de ağzı boş kalmadı. Bağırışlar, kızların çığlıkları, erkeklerin küfürleri. Ben Fatmanur'a tam dönecekken, yan üçlüde oturan erkeklerden Nazlı'nın sevgilisi Ömer Asaf kolumu çekiştirerek "Hilâl sen benim yerime geç. Ben Nazlı' nın yanına oturucam." dedi. Ben tam bir aşk insanı olduğum için güler yüzle yerimden kalktım ve Asaf'ın yerine geçtim, ve yanımda Usame ve onun yanın da ihsan oturuyordu. Fatmanur'a baktığımda, o Nazlı ve Asaf'a bakıyordu. Nazlı, Asaf'ın göğsüne başımı yaslamış, koala gibi koluna sarılıyordu.
Nazlı Asaf'a o kadar aşıktı ♥ ki -Asaf'ta bi o kadar Nazlı'ya- zaten onlar orta okul 6. Sınıftan beri tanışıyorlar ama benim vesilemle 7. Sınıfta sevgili oldular. Nazlı gözleri çekik - koreli gibi- kaşları hafif kalın ve saçı beline kadar uzanan, siyah saçlıydı. Nazlı sıcak kanlıdır. Her zaman herkesle arkadaş olmaya çalışmaz ama biz arkadaşları olarak bize çok yakın ve bi o kadarda şakacı ki. Örneğin Fatmanur'la kollarına vurmaktan, çekmekten ikisinin de kolu çıkıyor. Bu duruma çoktan alıştık. Bi insanla 5 yıl geçirince...

Ömer Asaf'ı yarı yarıya tanıyorum, orta okulda ben sevgili yaptığım için onları ve bazı konularda birileri görür ve duyar diye ben söylüyordum yada ben konuşuyordum. Nazlı'da "Çok romantik, çok zeki" diye diye bitiremiyor. Ve evet gerçekten romantik. Nazlı'ya her hafta browni alır. Ama Asaf çok konuşkan değil, utangaçta sayılmaz. Tüm arkadaşlar buluştuğumuzda Nazlı'nın yanına oturur ara sıra sohbete katılırdı. -ama maalesef ikisininde şöyle bi huyları var: ikiside bakışsalar bile çekinir, utanırlarlar, zar zor konuşurlar-

İkiside gözlerini yumunca arka çapraza baktım ve bir sevgili de orda oturuyordu. -sınıfın yarısı birbiriyle sevgili- cam kenarında Hazal, onun yanında sevgilisi Berk, Berk'in yanında Buğra oturuyordu. Hazal'la berk bakışıyor, ara sıra Buğra'nın anlattıklarını dinliyordu. İkiside Hazal'ı sakinleştirmeye çalışıyordu. Ben ve Fatmanur hariç en sakin kız o olmasına rağmen. Hazal kalın saçlı ve bi o kadarda güzel bir kızdı. Berk ise her zaman kaşlarını çatan, küfürbaz birisiydi. Tam Hazal'ın istediği gibi.

Arka tarafımda Mert, Hüseyin, Kağan oturuyordu. Bu üçlü o kadar komikki, Mert espirileriyle, Hüseyin hareketleriyle, Kağan konuşmasıyla.

Her arkadaşımı farklı açılardan seviyorum. Tabii sevmediğim özellikleri de var. Fatmanur benim ilkokul arkadaşım, beni ahiretliğim olucak bu gidişle. Fatmanur 1.76 boyunda, esmer bi güzellik. Her zaman bol giyinir. Hayatımda dar giydiğini görmedim. Her zaman dobra konuşur ve sanırım bu tüm koç burçlarında var. Ve insanı öyle Bi gıcık ederki, inadı da öyle, yap dersin yapmaz...

Fatmanur'a bakıp seslendim sonra kafamla hostesin durması gerektiği ama olmadığı yeri işaret ettim. Ayağa kalktım, o sırada Fatmanur Nazlı ve Asaf'ı uyandırmadan geçmeye çalışıyordu. Şekilden şekile girdiği için kendimi gülmemek için zor tuttum. Önden yürüdüm ve herkesin kaygı, korku içinde konuştuklarını ve bakıştıkalarını gördüm. Fatmanur'la hostes kabinine gelince göz göze geldik ve her zaman ki gibi ciddi olamadığımız için güldük. İlk konuşan ben oldum "Ne düşünüyorsun bu durumla ilgili? Yani böyle şaka olmaz, onu geçtim kapıları kilitlemezlerdi." Fatmanur oflayıp "Evet. Eğer şaka yapıyorlarsa, a...... koyarım onların" dedi ve devam etti "Biz ne yapıcağız şimdi. Kapıyı açıp pilotun oraya doğrumu gitsek? Belki ilk ulaşana hediye veriyorlardır. İnşallah hediye Straykids konser biletidirde benim onları s...kmeme gerek kal..." derken silah sesleri geldi, ne uzak ne yakındı. Hemen diğer kapıya baktık. Silah sesleri 6-7 kere gelmişti ve de bir sürü çığlık ve bağrışmalar. Sesler kesilince Yusuf kapıya doğru ilerledi, bi iki adım kala durdu ve kapıya baktı. Fatmanur ve ben dahil çoğumuz kapıya doğru yaklaştık ama Yusuf'un on adım gerisindeydik. O an kapının arkasından sıkılan kurşun Yusuf'u vurdu. Silah sesiyle zaten çoğu kız çığlık atmıştı. Yusuf'un yere düşen bedeninde alnından kanlar fışkırıyordu. Yusuf'un alnına bir kurşun girmişti ve bunu görünce ben ve Fatmanur dahil çığlıklar koptu.

Erkeklerden 2-3 kişi Yusuf'un yanına giderken, 3-4 erkek kızları uzaklaştırmaya çalışıyordu. Herkes birbirine donuk donuk bakıyordu. Erkeklerin çoğu Yusuf'un başındaydı diğer erkeklerse sevgililerinin yanındaydı. Yusuf'un başındakiler hariç herkes yerine oturdu. Ağlama sesleri kesilmiyordu. Nazlı Asaf'a sarılmış ağlıyordu. Berk, Fatmanur'la birlikte Hazal'ı sakinleştirmeye çalışıyordu. Hüseyin ise seline kızaraktan bir şeyler söyleyip sakinleştirmeye çalışıyordu. - Hüseyin seline karşı böyle ve onlar 7.sınıftan beri sevgili- diğer kızlar birbirine sarılıp ağlıyordu yada arkadaşından daha sakin olanlar arkadaşını sakinleştirmeye çalışıyordu. Gözlerim sonunda pencereyi buldu ve o an bir yıldız kaydı...
      
                                        Yusuf için...

Bir Yıldız Bir ÖlümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin