[6]

2.4K 75 18
                                    



Önümde duran dudaklara yapışacaktım ki bir ses bizi böldü.

"Efendim babanız geldi ve sizi çalışma odasından beklediğini söyledi."

Haru'nun sesi ile cici annem ve ben birbirimizden hızla uzaklaştık . Haru'ya dönüp başımı 'tamam' anlamında sallayıp havuzdan çıkmak için kenarda ki merdivenlere doğru yüzdüm.

Havuzdan çıktığım da arkamda bıraktığım cici anneme döndüm.

Kızarmış yanaklarla bana baktığını gördüm.

Bu kadın nasıl 35 yaşında hâlâ anladığım bir şey değildi. Çoğu yirmili yaşlarda ki kızlara taş çıkarırdı . Çocuk gibi utanmasını söylemiyorum bile . Ve bu benim oldukça hoşuma gitmişti.

Daha fazla orada durmayıp üstüme , şezlong da olan havlumu alıp attım ve içeri girdim.

İlk önce odama gidip üstümü değişmeli , daha sonra babamın yanına gitmeliydim .

Bakalım yine neyi konuşmak için beni çağırıyordu.

İki saattir babamın işle ilgili konuşmasını dinliyordum ve sıkıntıdan baygınlık geçireceğime yemin edebilirdim. Söylediği şeyleri ciddiye almıyordum . Şahsen ilerde şirket işlerinin altına girme gibi bir hayalim yoktu.

"Lisa , artık 25 yaşındasın ve bu işlere bir yerden başlamak zorundasın."

"Baba ben bu işlerle ilginlenmek istemiyorum."

"Ne yapmayı düşünüyorsun peki?"

"Kendime bir mekan açıp patronu olurum ."

"Hangi parayla mekan açıyorsun?"

Bu dediğinde ciddi miydi?

"Baba ciddi misin ?! Tabi ki de senin yardımınla istediğim mekanı açarım."

"Mekan falan yok . Şirkette çalışmaya başlayacaksın o kadar !"

Sinirle soluyup ayağa kalktım ve hışımla odadan çıktım. Kararlarıma sürekli karışması sinirlerimi bozuyordu. Hayatımı şirkette çürütmek istemiyordum. Hızla odama çıkıp kapıyı sertçe çarptım.

Ellerimi saçlarıma geçirerek bir sağa bir sola gidip sinirimin yatışmasını bekledim.

Kapımın tıklanmasıyla kendimi toparlayıp 'Gel' dedim.

İçeri giren üvey annem , odama girip kapıyı ardından kapattı. Bana yaklaşıp elini  koluma koydu ve okşadı.

"İyi misin ?"

Şu an aklımda olan tüm sıkıntı sanki uçup gitmişti. Saatler önceki yakınlaşmamız aklıma gelmiş ve yüzümde bir sırıtmanın oluşmasını sağlamıştı.

"Ben iyiyim de , sen beni merak mı ettin ?"

Kolumda ki elini çekti ve konuşmaya başladı.

"Evet merak ettim. Suç mu ?"

Bu dediği keyifle gülmeme neden olmuştu. Yavaşça üzerine doğru yürümeye başladım. O hiç yerinden kıpırdamamıştı . Yüzlerimizin arasında az bir mesafe kalınca durdum.

"Cici annemin beni merak etmesi çok hoşuma gitti."

Elimi kaldırıp saçını kulağının arkasına iliştirdim.Dudaklarına karşı fısıldayarak konuşmaya devam ettim.

"Aslında moralim çok bozuk. İstersen düzelte bilirsin ?"

"Nasıl?"

Ellerimi beline sarıp vücudunu kendime yapıştırdım. Ani hareketim onu nefesini kesmişti. Dudaklarına yaklaşmaya başladığım da gözlerini kapattı. Tam dudaklarımız birleşecekken konuştu .

"Bu çok yanlış. Lisa ben senin annenim bu-bu yanlış."

"Sen benim annem değilsin. Ve kabul et bunu sende çok istiyorsun . Ellerimin arasında titremenden belli ."

Dudaklarımı önümde ki dudaklar ile buluşturduğum da  elimin altında ki bedenin kasıldığını hissettim . Yumuşak dudaklar aklımı başımdan almış gibi hissediyordum. Boynuma sarılan kollar ile onu iyice bedenime yapıştırdım.

Hızlanan öpüşmemiz ve odada yankılanan ıslak ses sertleşmemi sağlamıştı . Elimin altında incecik beli sıkarak inlemesini sağladım.

Siktir ! Bu inleme beni sona getirebilirdi .

Derinleşen öpüşmemiz ile kendimizden geçmiştik. Jennie ellerini saçıma çıkarıp sertçe çekiştirmeye başlamıştı. Şu an da resmen üvey annemi ayakta yiyordum.

Elimin birini kalçasına götürüp sıktım.

Ağzımın içine inlemesi beni mest etmişti. Kalça yanaklarını yoğurarak dudaklarına biraz daha asıldım. Lanet dolgun kalçaları elime sığmıyordu .

Tekrar odamın kapısının çalmasıyla birbirimizden zorla ayrıldık.

"Ne var ?!"

"Efendim akşam yemeği hazır ."

"Tamam git!"

Uzaklaşan topuk sesiyle tekrar jennie'ye döndüm.

Dudakları kıpkırmızı olmuş ve şişmişti.

"Toparlan aşağı inelim."

Kafasını sallayıp mini elbisesinin eteğini aşağı doğru çekiştirip düzelti. Odam da ki aynanın karşısına geçip dağılan rujunu eliyle temizledi ve saçlarını da eli yardımıyla düzeltip kapıya doğru yürümeye başladı.

Bende arkasından giderek kalçasına şaplak attım. İnleyerek bana baktı ve  bir şey demeden odanın kapısını açtı ve çıktı. Peşinden çıkarak salona doğru gittik.


Sessiz bir şekilde yemekler yenilirken birden babam konuşmaya başladı .

"Lisa"

"Efendim?"

Ağzını konuşmak için açıp tekrar geri kapattı . Diyeceği şey her ne ise tepkimden çekindiği belliydi.

"Yarın akşam bay choi gelecek , kızı ile birlikte ."

"Burada beni ilgilendiren ne peki?" Diye sordum.

Babam boğazını temizleyip konuşmaya başladı .

"Bugün senin dediklerini düşündüm . Madem şirket işleri ile uğraşmak istemiyorsun istediğin işi yapabilirsin. Ama bir şartım var "

Sonunda yola gelen babamla keyifle gülümsedim ve konuştum.

"Ne şartı ?"

"Şirkette çalışmak istemiyorsan en azından bir katkı sağlamını  düşündüm "

"Tabi ki sağlarım . Ne istiyorsun peki ?"

"Bay choi 'nin kızı ile evlenmeni istiyorum "

*****

Bölüm sonu

Yorum +oy

Arkadaşlar bölümlerin geç gelmesinin sebebi hiç bir şekilde bir karşılık alamam. Okuyan kişiler oylama ve yorum yapmadan okuyor . Ve yine aynı şey olursa bölüm geç gelecek .

Mom | JENLİSA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin