Doruğa sadece bir şart sunmuştum. O da kimseye söyleme-
mesiydi. Biliyordum ki bizim sınıf kadar dedikoducu bir sınıf yoktu. Ama o heyecandan en yakın arkadaşı kereme söylemiş. Keremse Denize söylemiş. Deniz de başkalarına... Kısacası bütün sınıf Doruk ve beni öğrenmiş oldu.
Bazı arkadaşlarım dalga geçip geçip durdu benle. Derste Doruk'u arka bahçeye çağırma gereği duymuştum. Daha fazla gücüm kalmamıştı sanki. Hak verirsiniz ki Kasım sonu aralık ayında hava soğuk oluyor. Bende k indiğimden Doruk'u bekledim bekledim bekledim gelmedi. Zilin çalmasına çok az bir süre sonra gelince merakla:"nerde kaldın Doruk? Bu ayazsa soğukta dondun."dedim . Onun cevabı komiğime gitmişti.:"arkadaşlar çağırdı. Azcık sınıfta oyun oynadık Eylül. Yani ammada yaptın."dedi.sadece haklısın demişimdir. Sonra meseleye girdim.:"hani söylemiycektin kimseye. Benle dalga geçiyorlar Doruk."dedim. O da bir şeyler geveledi. Bense kızıp bağırdım. Tam o sırada zil çalmıştı. Sınıfa girer girmez bütün sınıf kahkaha attılar. Bense kıpkırmızı bir yüz ve donmuş bedenim ile yerime oturmuştum. Doruk ise hiçbirşey uokmuş gibi gülerek yerine oyurmuştu. Yani tek utanan ben miydim? Doruk'a bir kağıtla şu satırları yazdım.:" Doruk ben ilişkimizi gözden geçirmem lazım. Bisüre ayrı kalalım." Dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELVEDA ORTAOKUL
ChickLitEylül ve Doruk'un ortaokul sonda yaşadıkları aşkları ve başlarına gelen gelecekleri