Küle Dönmüş Defne Yaprağı (Yarı Texting 1)

1.8

Saatler sonra uyandığımda Ömer'in hala uyuduğunu görmek içimi garip bir mutlulukla doldurmuştu.
Etrafın hafif karanlık olduğunu fark edince cok kıpırdanmadan telefonumdan saate baktım.

17.54
Oha biz çok uzun süredir uyuyor muyduk ya.

"Uyan uyan daha ilaç içiricem çorba yapıcam çok işimiz var."

Faruk bir iki dakika çabalamamın sonucu anca uyanmıştı.

"Ya ne ilacı içmem ilaç falan." Dedikten sonra tekrardan yattı.

Allah'ım sabır ya borozan çalıcam o olucak!

"LAN UYAN!" kıyamam çocuk yerinden sıçradı.

"Tamam söz uyandım lütfen bağırma."

"Çok mu bağırdım?" Çekingen bı şekilde sormusum gibi gülüp "Hayır kulaklarım fazla hassas." Diyince haline üzüldüm.
Hassah kulak sorunu olan eski bir arkadaşım vardı yüksek seste ağlıyordu bazen.

"Özür dilerim bilmiyordum."

"Sorun yok."

İlaçları içmesi için yemek yemeliydi bir şey söylemeden yataktan kalktım.
Mutfağın kapısı açık olduğundan rahatlıkla bulmuştum.
Arkamdan bağırdığını duydum.

"O ilaçları içmem Mia."

Aklımı okumuş olması içmemesi için yeterli değil. Yüksek sesle cevap verdim.

"İçmem."

"İçersin içersin gerekirse çok güzel içirme yöntemlerim var."

"Beni fesat düşünceye iten şeyler söyleme Mia'cım."

"Tamam Ömer'cim."

15-20 dakika içinde mutfakta gerekli malzemeleri bulmuştum.
Faruk üstünü değiştirmiş mutfak masasının yanında oturuyordu.

"Kalk yardım et çorba yapıcaz."

'Biz mi?' der gibi baktı.

"Yapıcaz diyorsam ben keyfim kankaları falan senin paşa gönlün arzu ederse yardım için tabak çıkarırsın."

"Bir an bende yardım edicem sandım baştan söylesene Mia."

"Sen benim sınavım mısın gel lan yardım ediceksin tabi çok basit zaten."

Oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi.
Boyu benden 12-13 santim uzun olduğu izin kafamı kaldırmam gerekiyordu.

"Vazgeçtim sen otur ben de boyun fıtığı olmayayım."

"Ljubov moja biz zehirlenmeden sipariş mi versek?"

"Ama o kadar malzeme aldım."

"Onları başka bir gün kullanalım bu gün soru cevap yapalım biraz."

"Nasıl yani?"

Elimden tutup mutfaktan çıkardı.
Salona götürmek yerine kendi odasını tercih edince yatağa oturdum.

"Telefonda birbirimize soru sorucaz CV yazmıştın ya onun daha da detaylı şekli gibi."

Fikir çok eğlenceli geliyordu hiç yemek yapmak istemediğimden değil kesinlikle.

"Olur önce yemek sipariş edelim."

Başını onaylar biçimde salladı.

"Pizza mı hamburger mi?"

"Onlar ne Ömer'cim ne güzel çiğ köfte, içli köfte, köfte, mercimek köftesi ve ızgara köfte falan varken?"

"Köfte sevgin beni benden aldı?"